ANLAMAYANLAR VEYA OKUMAYANLAR İÇİN TEKRAR SÖYLÜYORUM. ASIL FİNAL BU, ÖBÜRÜ MUTSUZ FİNALDİ BU MUTSUZ VE BUNDA HERMIONE YAŞIYOR.
İyi Okumalar!
***
"Draco! Salonu topladın mı?!" Telaşla tezgaha dizdiğim tabakları ve yemekleri asamın yardımıyla havaya kaldırıp salondaki büyük masaya kadar peşimde taşıdım. Koltuğun üzerine bacağını atmış, elindeki yastığa sarılarak horul horul uyuyan Draco'yu görmemle sinirlerim alt üst olmuştu. "DRACO!"
Aniden sesimi yükseltmemle koltuktan yuvarlanıp son hızıyla ayağa kalktı ve hazır ola geçti. Yaptığına anlam veremeyip kendini geri geri koltuğa attı ve başını ovaladı. Tabakları masaya yerleştirirken bir yandan da söyleniyordum. "Bugünün ne olduğunun farkında değil! Aylardır Scorpy, Scorpy diye söyleniyor, ama oğlunun geleceğini unutmuş! Tek yapması gereken asasıyla salonu toparlamak ve oğlunu en iyi şekilde karşılamak, AMA BEYEFENDİ UYUYOR."
Havadaki son tabağı da sertçe masaya koyduğumda Draco ayağa kalktı. "Canım niye bu kadar telaş yaptın ki?"
"Çünkü tek gelen Scorpius değil. Ginny'ler ve Ron'lar da gelecek. Uyumak yerine beni dinleseydin belki duyardın." Yüzünü buruşturup altındaki bol eşofmanın geniş cebine sıkıştırdığı asasını çıkartıp salladı ve uyurken yere fırlattığı minderleri yerine gönderdi. Kayan halıyı ve sehpayı da ayağıyla hafifçe itip yukarıya çıktı.
Scorpius'un eve geleceği düşüncesi tekrardan midemin kıpır kıpır olmasına ve kıkırdamama sebep olmuştu. Scorpius'u Hogwarts'a göndermeden önce Draco ile Bakanlık'taki işlerimizi bahane edip Hogwarts'a gidebileceğimizi düşünüyorduk. Fakat ne zaman ziyaret etmek istesek tüm işler başımıza yıkılıyordu. Sadece bir kere ziyaret edebilmiştik, o da gerçekten iş içindi ve bundan dolayı Scorpius'u çok kısa bir süre görebilmiştik. Şimdi 3 günlüğüne de olsa evinde, bizimle kalacağı düşüncesi içimi ısıtıyordu.
Draco giyinip geldiğinde dağınık saçlarını ellerimle düzelttim ve parmak ucuna çıkıp yanağına ufak bir öpücük kondurdum. "Bir daha sabahlara kadar futbol izlemezsin umarım."
"Ne yapayım, Quidditch yerine kendimi futbol denen aptal şeyle eğlendiriyorum." Kafamı öne eğip gülümsediğimde tekrar kendini koltuğa atmıştı ama hala söyleniyordu. "Futbolda sadece Quaffle var, Snitch bile yok! Saçmalık!"
Yanına gidip koltuğa oturduğumda kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. "Sakin ol, sanki ilk defa misafir ağırlayacaksın."
"Sorun misafir ağırlamam değil, çocukları çok özledim. Her an ağlayabilirim. Rose, Albus, Scorpius..." Sesim titremeye başladığında omzumdaki eliyle saçlarımı okşamaya başladı.
"Biliyorum, ben de çok özledim. Sabırlı ol. Her an gelebilirler." Kafasını sallayıp kafasını göğsüme bastırdığında saçlarını öptüm.
Birbirimize sarılmış otururken aniden salona cisimlenen Potter'lar ve Scorpius ile korkudan havaya sıçradık. Kısa bir süre sonra kendimize geldiğimizde ikimiz birden aynı anda Scorpius'a sarıldık.
"Anne, baba. Ben de sizi özledim. Ama sanırım ku-" Scorpius'un öğürmeye başlamasıyla ondan ayrıldığımızda Draco hemen onu kenara çekti. "Normal oğlum, ilk defa cisimlendin. Gel su iç."
Draco Scorpius ile ilgilenirken ben de Albus ve Rose'a sarıldım. En son Ginny ve Harry'ye sarıldım ve onları salona yerleştirip Scorpius'a bakmak için mutfağa gittim. Mutfağa girdiğimde Albus da hemen peşimdeydi.
"Hermione teyze, Scorpius iyi mi?" Telaşla dudağını dişlerinin arasına sıkıştırdığında eğilip yanağını sıktım.
"İyi tatlım, o daha önce hiç cisimlenmemişti. Ondan dolayı midesi bulandı. Sen de ilk seferinde kusmuştun, hatırladın mı?" Utançla kızarıp kafasını önüne eğdi. "Salonunuzun ortasına." Kıkırdayıp saçlarından öptüm. "Hadi gel, Scorpius'a bakalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Try To Remember / Dramione
Fanfiction''Seni seviyorum, Hermione.'' diye mırıldandı. ''Her zaman seveceğim. Sana söz veriyorum, ne olursa olsun seni seveceğim.'' Gözlerimi saçlarından gözlerine indirdim. ''Bende seni seviyorum Draco Malfoy. Her zaman seveceğim.'' Birbirimizi son kez öpe...
