1. Bölüm

7.5K 332 465
                                    

Sarı saçlı çocuk, kabarık saçlı kızı sınıftan çıktığı anda elinden çekti ve yandaki boş sınıfa soktu. Kız, duvar ile sevgilisinin arasındaydı ve bu durum nefes alış verişlerinin hızlanmasına sebep oluyordu. Yüzleri arasında çok az mesafe varken kız gülümseyerek ''Profesörlerden biri gelirs-'' diye fısıldarken çocuk parmağını dudağına koyarak onu susturdu. ''Umurumda değil. Seni özledim.'' derken dudakları birbirine değmek üzereydi.

Sabah alarmın çalmasıyla uyandım. İçimde çok tuhaf bir his vardı ve bu 1 aydır sürüyordu. Sanki bir şeyler eksik gibiydi. Elim istemsizce Neville'in bana verdiği Hatırlatıcı'ya gitti. Avucuma alıp incelemeye başladığımda kürenin içine yayılan kırmızı dumana karşı kaşlarımı çattım. Ah! Tabi ya, bugün Hogwarts'a geri dönüyorduk. Nasıl unutabildim! Sandığımı son bir kez kontrol edip giyeceklerimi hazırladım ve odamdan çıktım.

Mutfağa gittiğimde annem tezgaha dönük kahvaltı için bir şeyler hazırlıyordu.

''Günaydın anne, yardıma ihtiyacın var mı?'' Annem omzunun üzerinden bana baktı. ''Günaydın tatlım. Tabakları yerleştirirsen çok sevinirim.'' Olumlu anlamda kafamı salladım ve tabakları çıkartıp masaya dizdim. Birkaç dakika içinde kahvaltımızı etmiş, babam ile beraber sandığımı arabaya indiriyorduk.

Arkadaşlarımı çok özlemiştim. Harry, Ron, Ginny, Draco...

Draco ile Hogwarts Savaşı'ndan sonra arkadaş olmuştuk. Savaştan sonra taraf değiştirip, bizden özür dilemiş ve bir daha ailesinin yüzüne bakmamıştı. Ron bu barışa pek sıcak bakmamıştı, Harry de başta tereddüt etmişti. Ama aramız çok iyiydi. Sanki yıllar boyu bize hiç sataşmamış, başından beri arkadaşmışız gibiydi. 

King's Cross'a vardığımızda babama sandığımı taşımasında yardım ettim, arkadaşlarımı görünce babam sandığı kendisinin taşıyacağını ve gitmemi söyledi. Koşarak yanlarına gittim ve Harry'nin boynuna atladım. Harry beni görmemiş olmalı ki irkildi ama sonra kollarını belime doladı. Ron'a ve Ginny'ye de sarıldıktan sonra sıra Draco'ya geldi, onu görünce 1 aydır hissettiğim tuhaf hissi tekrar, fakat daha şiddetli bir şekilde hissettim. İkimiz de birden afallamıştık, kendimize gelince birbirimize sıkıca sarıldık. 

Beraber duvarın içinden geçip Hogwarts Expresi'ndeki yerimizi aldık. Ron, Harry ve Ginny'nin yanına oturunca ben de Draco'nun yanına oturdum. Kahkahalar eşliğinde birbirimize tatil anılarımızı anlatırken gözlerim kapanmaya başladı. 

''Hermione. Hermione, uyan güzelim.'' Yavaşça dürtülüp adımın söylenmesiyle gözlerimi yavaşça açtım. Draco'nun kolları arasında uyuyakalmışım. Harry ve Ron dışarıya çıkmışlardı bile. Draco ayağa kalkmamda yardımcı olurken girmem için kolunu uzattı. Teşekkür edercesine bakıp koluna girdim. Dışarıda Harry'lere katıldığımızda hep beraber okula doğru yürümeye başladık.

Büyük salona gittik ve masada bulduğumuz yere oturduk. Yine Harry, Ginny ve Ron yan yana, ben ve Draco'da tam karşılarında oturuyorduk. Evet, Draco bizim masamızda oturuyordu. İlk zamanlar bu herkese tuhaf geliyordu ama artık alıştılar. 1. sınıflar binalarına yerleştirildi, Dumbledore her zamanki konuşmasını yaptı, binbir çeşit yemek masanın üzerine dizilince 1. sınıflar çılgına döndü ve biz yemeklerimizi bitirince hep beraber biraz vakit geçirmek için göle gittik. 

1 saat kadar gölün kenarında oturduk, sohbet ettik. Ginny ve Harry arasında ufak bir fısıldaşma oldu ve ikisi birden ayağa fırladı. Ginny ''Biz çok yorgunuz, yatakhaneye gideceğiz. Hepinize iyi geceler.'' dedi ve Ron hemen ayağa fırladı.

''Beni de bekleyin, ben de çok yorgunum. Uyumak istiyorum.'' diyip peşlerine takılınca Harry gözlerini devirdi ve Ginny de kafasına vurdu. Sabahtan beri peşlerine takılan Ron, hala onları yalnız bırakmıyordu. Harry oflayarak yürümeye başlayınca Draco ve ben kahkahalara boğulduk. Çimenlere uzandık ve yıldızları izlemeye başladık. Kafam omzundaydı ve saçlarımla oynuyordu, arada saçıma küçük öpücükler konduruyordu.

Try To Remember / DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin