Çığlık

2.5K 73 3
                                    

Sabahın güneş ışıkları pencereden yüzüme geldiğinde huzursuzca yatakta diğer tarafa döndüm . Omuzumda hissettiğim el ile gözlerimi açmak zorunda kaldım ..

'Bana bak ! Halen uyuyor. Kuzum kalksana saat kaç oldu ' dediğinde gözlerimi kısarak kısık sesimle

'Kaç oldu ? ' diye sordum .. Elleriyle saçlarımı dağıtırken üzerimdeki yorganı başıma doğru çektim . Uyudukça yaşanılanları unutuyordum .. Kalkmak istemiyordum .. Onsuz bir güne uyanmak istemiyordum . İşte bu yüzden bir ömür uyuyabilirdim ..Hiç uyanmadan ..

Yorganı üzerimden çekip ' Dışarı çıkacağım . Fakat bu köpek izin vermiyor . Anca sen zapt edersin bunu .Uyanman lazım ' diye omuzlarımdan sarstığında yatakta doğrulmaya çalıştım .

'Peki sen in yüzümü yıkayıp geliyorum ' deyip yataktan çıktım . Banyoya girdiğimde karşımda farklı bir benle karşılaştım . Saçları dağılmış gözleri şişmiş farklı bir ben . Deniz'in yokluğu bu kadar çabuk mu tesirini göstermek zorundaydı..

Aşağı indiğimde masada kahvaltı hazır bekliyordu ..  Eda dizlerini kapatan renkli bir elbise giymişti. Saçlarının rengi çok güzeldi. Teniyle o kadar güzel uyuyordu ki.  Merdivenden indiğimi görünce bana bakıp gülümsedi.

'Ben erken kalktım . O yüzden yaptım kahvaltımı . Bunlar senin için . Dışarı çıkmamaya özen göster . Kapıyı kimseye açma . Dolabın üstünde numaram yazılı . Ha unutmadan canın ne isterse dolaptan alabilirsin . Her şeyi aldım . Banyo yapıp dinlenmelisin bence . Hiç iyi gözükmüyorsun . Ben gelince biraz saçını başını düzeltelim . Pasaklı istemem ben . Gördüğün gibi çok düzenliyim ' dediğinde ben ağzım açık onu dinliyordum . Nasıl bu kadar hızlı konuşabilirdi. Hem de hiç yorulmadan . Üstüne ince bir ceketini geçirirken benim konuşmama bile fırsat vermemişti. Yanıma gelip elini yanağıma koydu .

'Ah biliyorum çok hızlı konuştum . Buna alışman lazım kuzum . Son olarak beni şu kapıdan geçir lütfen .Yoksa bu köpek elimde kalacak benim ' dediğinde gülümsedim . Gerçekten komik biriydi.

Kapıyı açtığımda minik hemen üzerime atladı .

'Şşşt dur bakalım . Bende seni çok özledim . Ama ablayı korkutuyorsun ' dediğimde başını okşadım . Yerinde sabit kalıp ayaklarımın ucuna yattı .Eğilip başını okşamaya devam ettim .

'Hıh aferin sana kızım . ' deyip Eda  ablaya geçmesi için işaret ettim . Yanımızdan geçerken sanki bir uçurumun kenarındaymış gibi geçiyordu . Adımları yavaş ve sessiz. Kapının dışına çıktığında elini kaldırıp  salladı .

'Kendine dikkat et Eylül . '..

..

Deniz'in ağzından

'Deniz ne olur aç şu kapıyı ' diye bağırıyordu ..

'Rahat bırak beni Feyza ' derken sesim olduğundan yüksek çıkmıştı .

'Hayır bırakmayacağım . O seni bıraktı Deniz. Kendi seçimi ' dediğinde sırtımı dayadığım duvarın yanından kalkıp kapıyı açtım . Kapıyı açtığımda hemen gözlerini kaçırdı . Korktuğu her halinden belli oluyordu .. Neden halen üsteliyordu ki ?

'Ç-çok k-ötü gö-züküyorsun ' diye fısıldadığında gözlerinden yaşlar geliyordu . Omuzlarından tutup salladım .

'Sana beni rahat bırak diyorum . Ve sen karşıma geçilmiş ağlıyorsun . Korkuyorsan neden inat ediyorsun Feyza ' diye bağırdığımda başını kaldırıp yüzüme baktı .

'Senden korkmuyorum Deniz. Sadece seni düşünüyorum ..Seni önemsiyorum ' dediğinde ellerimi omuzlarından çektim . Odaya tekrar döndüğümde  içeri girdi.  Arkadan gelip omuzuma dokunduğunda ellerimi sıkmıştım . Ona patlamak istemiyordum ..Bunu hak etmiyordu .

'Deniz.. Lütfen yapma böyle .. Dün eve nasıl geldiğinin farkında mısın ? İlk defa seni öyle gördüm .. ' dediğinde ona doğru döndüm .

'Çünkü ilk defa bu kadar çaresizdim ' derken gözlerinden tekrar yaş dökülmeye başladı .

'Lanet olsun . Neden ağlıyorsun . Sende Eylül gibisin . ' dediğimde odadan çıktım . Merdivenlerden inerken arkamdan bir şeyler diyordu .. Ama hiç birini duymuyordum .

Arabaya bindiğimde direksiyona başımı koydum .. Onsuz çok çaresizdim .. Bütün gece onu aramıştım .. Ama yoktu ...

Başımı direksiyondan kaldırdığımda ceketimden yan cebinden telefonumu çıkardım .. Bir yanım onunla olmasını isterken diğer yanım istemiyordu .. Bir yanım güvende olduğunu bilmek istersen diğer yanım istemiyordu .. Arama tuşuna bastığımda telefonu kulağıma dayadım . Çok geçmeden telefonu açmıştı ..Şaşırdığına emindim .

'Miraç ? ' diye konuştuğumda sesim oldukça ciddi ve sert çıkmıştı .

'Bir şey mi oldu ? ' dediğinde sesi uykulu geliyordu .

'Eylül sana geldi mi hiç ' dediğimde telefonu sıkmaya başladım ..

'Eylül nerede ki ? Eylül'e bir şey mi oldu ? İyi mi ? ' diye soru yağmuruna başladığında telefonu kapattım .

Demek ki Eylül yanına gitmemişti. Neredeydi bu lanet olasıca kız nerede ?!

...

Eylül'ün ağzından

Banyodan çıkıp üstüme dolaptan bir şeyler giydim . Saçlarımı kurutmadan çıktığım için toplamamıştım . Kendimi o kadar halsiz hissediyordum ki. Ayakta duramıyordum zaten . Halen bir şey yememiştim . Sabah yaptığım kahvaltıyla duruyordum . Canım hiç bir şey istemiyordu .

Yatağımın üzerindeki örtüyü alıp aşağı indim . Pencerenin yanındaki koltuğa oturup bacaklarımı kendime çektiğimde gözlerim Miniğe takıldı . İlk defa havlamadan bu kadar uzun süre durmuştu .

Dolaptan eşyalarımı toplarken farkettirmden Deniz'in bir tişörtünü de yanıma almıştım . Banyodan çıktıktan sonra üzerime onu giymiştim . Kokusu tüm bedenimi sararken özlemim şimdiden başını alıp gitmişti. Her saniye daha çok özlüyordum ..

Su almak için kalktığımda başım birden döndü ve ellerimle tezgahtan destek aldım . Bir elimi başıma koyarken ayakta durmakta zorlanıyordum . Kapının açılma sesi geldiğinde Eda ablanın sesi kulaklarımda çınlıyordu sanki.

'Ben geldimm Eylül ' .

Gözlerimi kapayıp sesin dinmesini beklerken daha fazla ayakta duramadım .. Bedenim soğuk zemine değerken kulağımda son yankılananlar Eda ablanın çığlıklarıydı ...

İçimdeki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin