18.BÖLÜM
"UMUT KENDİMİZE ATTIĞIMIZ EN BÜYÜK KAZIKTIR".
hostes neredeyse 15 dakikadır başımdaymış farketmemiştim gözlerim hafif aralandığında yan koltukta uyukluyan sereni gördüm.solda ılgaz ve eymen oturuyordu ne ara bukadar yakın olmuşlardı ve en önemlisi eymeni güldürmeyi nasıl başardı.
ASYA=teşekkür ederim iniş nezaman?
kadın durup dikleşti ve 15 dakika sonra dedi kemeri çözüp ayağa kalktım ve lavoboya ilerledim biraaz oyalanıp çıktım serap hoca beni görünce eliyle yanındaki koltuğu işaaret ettti gidip oturdum uçakta gezmek beni korkutuyordu yüzüm bembeyaz olmuştu.
SERAP=iyimisin
ASYA=evet
SERAP=seçmelerde çok iyiydin. sahiden iyimiydim yoksa o eymenin yeteneyimiydi birzamanlar beni iyi gösteren tek kişiydi çünkü.
ASYA=finaller nezaman ? kafasını hiç kaldırmadan belli değil dedi peki diyip kalktım ve eymenlere baakmmadan yürüddüm biri kolummdan çekince korkup baağırdım neyseki arastı.
KIVANÇ=su? elindeki suyu alıp içtim gerçekten ççok dalgındıım.
ARAS=korkutmak istememiştim. önemli değil diyip yerime geçtim kafamı cama yaslıyıp aklımdan atamadığım şeyi tekrar ve tekrar kendime sordum ılgazya nasıl olur aklım almıyor onları birlikte görmeye dayanamıyorum. sarsıntıyla kafamı cama çarptım.
ASYA=bi haber verseydiniz fena olmazdı diye bağğırdım.
SEREN=anonsu duymadınmı dedi gülerken dik dik bakarken hayır dedim o gülmeye devam etti.
sahidden duymamıştım ne kadarda dalgındım tekrar hareketlenme olunca gözlerimi kapadım artık inmiştik derin bir nefes alıp herkesle birlikte indim havaalanının önüne gelen servislere binip otele geldik herşey en ince ayrıntısına kadar hazırdı.
odalara çıkıp yerleştik saat henüz 11 olduğundan bikinilerimizi giyip restorana indik kahvaltı için herkes toplanmıştı gidip kıvancın yanına oturdum tam birşey söylüycekken diğer yanıma eymenin oturduğunu gördüm. kelimeler boğazımda takılı kalmıştı.
EYMENİN AĞZINDAN
asyanın kıvancın yanına oturmasına dayanamayıp diğer boş tarafa geçtim şaşkın gözlerini yüzümde gezdirirken bende gülüyordum.
masada boş yer varken yanına oturduğum için şaşırmış ve kızmıştı ama bu halini görmeye değerdi bi arada kıvançla gözgöze gelmiştik kiminle uğraştığının farkında değildi benim sevdiğim kızı sevmenin bedeli ağır olurdu zavallı çok yazık olucak.
ASYA=çok hızlısın hemen yeni birini bulmuşsun.sinirden elleri titriyordu oysa bu hali beni çok güdürrüyordu.
EYMEN=evet hızlıyım bunu biliyorsun diyip geriye yaslandım.
o sırada gevşek arkadaşı arasın sesini duydum.
EYMEN=senin şu şebek arkadaşın buraya şaklabanlık yapmaya gelmiş anlaşılan.
ASYA=en azından bir amacı var senin gibi boşyere yaşamıyo diyip yanımdan kalktı.
çok güzel şimdide onları koruyor.
ASYANIN AĞZINDAN
sinirlerim gerilmiş patlamak üzereydim küstah!!! nerden geliyo bu rahatlık arkadaş anlamıyorum yani.
sereninn yanına oturup önümdeki tabaktan peynir aldım. kafama gelen ufak zeytin çöpüyle eymene baktım başka bir zeytini ağzına atmış gülüyordu. hayır hayır bu öldürücü karizmaya daha fazla dayanamıycam.
elime geçirdiğim zeytinleri kafasına atmaya başladım tek kaşını kaldırmış bakarken gözüne gelen zeytinlee ayağa kalktı. çok geçmeden herkes bu savaşa katılmıştı. kafamdaki domatesler zeytinler havada uçuşan zeytinler birara kıvancında dahil olduğunu gördüm ilk defa herkes birarada bu kadar çok gülmüştü.,
SERAP=eğlendinizmi.......diye bağıran serap hocaya döndüğümde herkes susmuştu.
SERAP=cezaalısınız ormana gidip kozalak topluycaksınız.dedi ve gtti her kafadan ayrı bir ses çıkıyordu.
ormanna gdip elimizdeki torbalara kozalaak koymaya başladık. aras yüzünü buruşturup ilk günü böyle hayal etmemiştim dedi.
SEREN=eymen sağolsun.
TUTKU=eğlenirken öyle demiyodun ama
SEREN=Bana dıyenede bak sen sanki eğlenmiyordun. tutku elindeki poşeti atıp serenin önünde durdu.
TUTKU=attığın zeytinlerin hesabını vericeksin.
SEREN= hahaha gülüyimde espirin boşa gitmmesin bari...
onları böyle görmeye dayanamıyıp kahkaha atmaya başladım artıık sinirden sadece gülüyordum yani orda plaj dururken burda kozalak topluyorduk adaletmi bu şimdi.
SERDAR=kozalak nedir ya abi kozalak ne bokuma yarıycakk
KIVANÇ=beyler çeneniz değil eliniz çalışsın. eymen sert bakışlarını kıvanca çevirdi.
EYMEN=seninde elin çalışıyor olsaydı topluma bir yararın olurdu.
neyseki herkez susmuş ve poşetlerce koozalak toplamıştık otele dönüp ılık bir duş aldım ve kırmızı mini elbisemi giydim serende siyah eteyini ve beyaz kolsuz badisini giydi ardından birbirimizin saçını ve makyajını yaptık arttık hazırdık asansöre binip marinadaki diskoya gitmek için aşşağı indik.
ışıklar heryeri sarmıştı insanlar çılgınca dans ediyordu burası tamda beklediğim gibiydi çocukların yanınaa gdip birer içki söyledik seren ve aras deliler gbi dans etmeye ve bağırmaya başladı DJ bağırdıkça onlarda bağırıyordu karşı masada ılgaz eymen tutku ve serdar vardı. yine müthişti siyah gömleği ve dar pantolonuyla acaip karizme olmuştu bardağı kafasına dikip bizim masaya geldi herkes şaşkınca bakıyordu.
EYMEN=benimle dans et.
ASYA=hayır
EYMEN=eğer benimle dans etmezsen seni burda herkesin içinde "öperim".
SEREN=oha......
"dünya ikiye ayrılmıştı o ve o olmayanlar".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ ROL ...
RomanceYENİ BİR HAYATA BAŞLAMAK İÇİN ŞEHİR DEĞİŞTİREN BİR KIZ VE ONUN HAYATINI DEĞİŞTİRMESİNE YARDIM EDİCEK KÖTÜ BİR ÇOCUK KÜÇÜK BİR HATAYLA BİRARAYA GELİRSE NE OLUR???