Gördüğüm şeyler karşısında kanım donmuştu resmen.İki tane birbirine bağlı adam yerde baygın bir şekilde ateşin ortasındaydılar.Kıyafetleri çoktan tutuşmuştu,artık onların sonu sadece kül olmaktı.Ufak bir çığlık atıp elimi ağzıma götürdüm.Gözlerim dolmuştu.Odadaki herkes -yoksa depo mu demeliyim burası bir odaya göre fazla büyük ve kirli- bana baktığında ben daha yeni şoktan çıkıyordum.Onu takip etmemi söyleyen adam bir hışımla bana dönüp bağırmaya başladı:"Niye buradasın sen?!"
Hah!Niye buradaymışım?Beni takip et diyen sendin.Bu adamı hiç gözüm tutmamıştı zaten.Bende anında karşılığını verdim tabiki.
"Sen beni takip et dedin ya aptal!Zaten böyle bir canilik göreceğimi bilseydim gelir miydim?"
Odanın ortasından gelen sesle bende dahil herkes oraya baktı."Durun artık!"Bu adam da kimdi?Genç duruyordu.Yani en azından şu esrarengiz bodyguardlara göre.Beni buraya getiren adama doğru yaklaşıp önünde durdu ve sakince konuşmaya başladı:"Onu seni takip etmesini söyleyip buraya mı getirdin?"
"Efendim ben sadec- Ah!" Adama hiç acımadan karnına bir tekme atmıştı.Tanrım!Kim bilir ne kadar acımıştır.Araya girmem gerektiğini düşünüp konuşmaya başladım:"Ne yapıyorsunuz?Ona nasıl böyle vurabilirsiniz?"Bana döndüğünde boynundaki damarlar belirginleşmiş,gözlerinden ateş fışkırıyordu.Biraz korkmuştum.Ne birazı altıma edecektim.Ya da sadece hastaneden çıkarken tuvalete gitmeye üşendiğim için sıkışmış da olabilirim.Bana bağırmaya başladı:"Sana ne!Onun canı benim ister vururum ister öldürürüm.Sen boyundan büyük işlere karışma!"Deyip tam tekrar tekme atacağı sırada adamın önüne geçtim.Ayağı havada kalırken sinirle yere indirdi.Resmen sinirden delirecekti ama umrumda değil.Ona böyle vurmaya hakkı yok.O insanında bir canı var.Adama ne kadar gıcık olsamda onu korumak zorundaydım.Burada ne haltlar döndüğünü sormayacaktım.Ama sadece bir an gözüm adamın arkasına takılınca rahatladım.Bodyguard kılıklı herifler ateşi söndürmüşlerdi.Gerisi umrumda değil.Neden yandıkları beni ilgilendirmiyor.Yanmayıp yanmadıkladı beni ilgilendiriyor."Canı sana aitse o zaman o eşittir sensin demek yani öyle mi?"dedim sakince.Adam afallasada cevap verdi:"Evet,yani ne olmuş?"Tanrım sen beni koru başka birşey istemiyorum.Gerisini ben hallederim.1!2!3! Karşımdaki adamın karnına bir tekme geçirdiğimde biraz geriledi ama yere düşmedi.Zaten önemli olan yere düşmesi değil empati kurabilmesini sağlamaktı.Gururu kırılsın yeterli.Adam sinirle bana baktığında yine aynı sakin ses tonuyla konuşmaya devam ettim:"İşte böyle oluyor.Nasıl hissediyorsun?Onun canı seninse o demek sen demek o halde sana aynı tavrı gösterebiliriz.Yanlış mıyım?"Adam bana kükremeye başladığında üstüme doğru yürümeye başladı bense adım atmıyordum.Normalde çok cesaretli biri değilimdir ama birilerinin haksızlığa uğradığını görmek canımı yakıyordu.
"Sen ne hakla bana vurursu-"
"Vurduğum için üzgünüm.Canını yakmadığına eminim.Sadece onun nasıl hissetiğini anlaman içindi.Şimdi burada neler döndüğü umrumda değil.Paramı verin bende defolup gideyim artık."dedim tek kaşımı kaldırarak.Evet bunu yapabiliyordum.Ne var? Herkes yapamaz bir yetenektir bu.Adam yapmacık bir kahkaha attıktan sonra konuştu:"Bunları gördükten sonra seni rahat bırakacağımı zannediyorsan yanılıyorsun küçük hanım.Bide bana vurmuşken.Polise gitmeyeceğini nereden bilebilirim?"
Küçük Hanım mı?Benim boyum uzun bi kerem.Neyse konumuz bu değil.Gerçekten polise gideceğimi mi düşünüyordu.Allah aşkına ben üşengeçlikten nefes almayıp bayılmış insanım.Evet bunu yaptım.Tek izin günümü de polis karakollarında harcayamazdım."Bak gerçekten polise gitmeyeceğim.Bunun için fazla üşengecim.O yüzden paramı ver bende kaybolayım."Param önemli.Ne var?Parayı seviyorum ben.Her gururlu kişi fakir olmak zorunda değil.Yapmacık bir kahkaha atıp bana döndü.
"Aptal mısın kızım sen?Ya da beni mi aptal zannediyorsun.Polise verip vermemeni geçtim sen bana vurdun.Yer altının en büyük mafya babasına!"
Mafya babası mı?Yani ben hiç böyle düşünmemiştim.Mafyalar sadece filmlerde olmaz mı?Ya beni de öldürürse?İşte şimdi başım belada.Gerçekten!
"Bak sana vurduğum için gerçekten özür dilerim.Vurmamam gerekirdi.Sadece bir an sinirlendim o kadar.Polisede vermiyeceğim.Hatta seninle sözleşme imzalarım.İmza atarım.Artık gitmek istiyorum.Lütfen!"Ya da ben niye bu adama açıklama yapıyorum ki.Kendim gidebilirim deyip arkamı dönüyordum ki yine o ses:"Şu kızı bir odaya kapatın.Onun icabına ben bakarım!"Kim?Nereye?Beni?Hangi?Hakla?Odaya?Kapatır?
Kollarıma asılan güçlerden kurtulmaya çalıştım.Çırpınırken bir yandan da bağırıyordum.
"Bırakın beni,sizi polise vermiyeceğim,özür dilerim,bana tekme atabilirsin,ödeşiriz,yeterki bırak beni..."Ben böyle söylenirken.Şu bodyguard kılıklı herifler beni bir odaya atıp,üstüme kapıyı kilitlediler.Kapıya vurmaya devam edip aynı zaman da bağırıyordum.
"Yemin ederim polis sizi bulamayacak,özür dilerim,tekme atmamalıydım..."Artık bunların bir işe yaramadığını anladığımda yere çöktüm.Nereye gelmiştim ben böyle?Az önceki cesaretimden eser kalmamıştı.Keşke o adama vurmasaydım.Aptal!Salak!Mal!Puding Beyinli!Ben bunları saydırırken artık gücümün kalmadığını hissettim.Kendimi uykunun tatlı kollarına bırakırken.Tek düşündüğüm buradan çıkmam gerektiğiydi...♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤
Uyandığımda bir yatağın üstündeydim.Ama bu sefer farklı bir oda da.Biraz doğrulup etrafa baktığımda karşı koltuktan bana bakan mafya bozuntusu vardı.Pardon!Yer altının en büyük mafyası.Boynum ağrımıştı biraz.Adam bana alayla gülümsedikten sonra sordu.
"Ne zamandır uyumuyordun?Bir uyudun 20 saat sonra uyandın."Buna şaşırmadım uyumuş olabilirim.Benim rekorum 27 saat zaten.Adama boş gözlerle baktıktan sonra neden burada olduğumu hatırlayınca birden gözlerim sonuna kadar açıldı.
"Beni ne zaman bırakacaksın?Polise gitmeyeceğim.Söz veriyorum.Eve gitmek istiyo-"
"Birincisi seni bırakacağım düşüncesini aklından sil.Böyle birşey olmayacak."
"Ne demek olmayacak?Benim gitmem lazım.Hastanede bir görevim var benim."
"Biliyorum,sabahtan beri telefonların susmuyo zaten."
"Telefonuma baktın mı? Ne yaptın peki?Açtın mı?"
"Hayır,yok ettim."WTF!Ne yapmış?Neyi yok etmiş?
"Neyi yok ettin?"
"Hattını tabiki!"
Ben şok ile ona bakarken.Bana seslenmesiyle dünyaya geri döndüm."Doktor,doktor!Nereye daldın böyle?"
Ne yapacaktım.Hattım yoktu.Arayıp yardımda çağıramazdım.Bir şekilde bu adamı ikna etmeliydim.
"Lütfen izin ver gideyim.Polis falan yok.Hatta ödeşebiliriz..."deyip ayağa kalktım.Tam önünde durup konuştum.
"Hadi sende bana vur ödeşelim!"
Adam büyük bir kahkaha attıktan sonra-ki bu yapmacık değildi-ayağa kalktı.Boyuma eğilip konuştu.Belirtiyim ben kısa değilim o uzun.
"Sana vurmayı inan çok isterdim ama böyle yalvarman daha çok hoşuma gidiyor."Yalvarmam hoşuna gidiyomuş.Piç herif!
"Bak işte hoşuna giden şeyler yapıyorum.Bırak beni artık!"
"Tch!Canım istemiyor."dedi omuzlarını indirip kaldırarak.
Benim canımda seni öldürmek istiyor ama!Neyse sakinim ben!
"Peki beni nasıl bırakmanı sağlayabilirim?"dedim derince bir nefes alırken.Ne yapmam gerekirse yaparım.Ama hata bende ne olurdu sanki karşıya da baksan aptal!
"Bilmem,düşünmem gerekli..."dedi elini çenesine koyarken.Aish!Sinir şey.Bu son şansım hadi.Madem güzellikle anlamadı.Yatağın bir köşesinde duran çantamı elime alarak kapıya doğru yürüdüm.
"Sana iyi düşünmeler ben gidiyorum!"
Tam kapıdan çıkıyorken odanın içinde daha önce farketmediğim televizyon açıldı.Bir dakika!Burası bizim hastane!Ona dönüp soran bakışlar attım.
"Adamların hastanenin etrafındalar.Bu kapıdan adımını attığın anda hastaneyi havaya uçururum.Şimdi...Gitmek mi kalmak mı?Seçim senin doktor..."♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤
Lütfen vote vermeyi ve kütüphanenize eklemeyi unutmayınnnnnnn 😊😊😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya/Jeon Jungkook
De TodoKendince ölümü kutsamış bir mafya ve herşeye rağmen yaşamın güzel bir yer olduğunu benimsemiş bir doktorun hikayesi...Ortak inandıkları tek şey ise aşk...