Bölüm 22

4K 239 74
                                    

Arkamdaki kişiyle yaklaşık birkaç dakikadır bu şekilde yürüyorduk ve ben sorularıma hala bir cevap alamamıştım.
"Bak son kez soruyorum.Kimsin?"

Yine bir cevap alamayınca artık harekete geçmeye karar verdim.Arkamdaki kişiye hızlı bir tekme savurduğumda yere düşmüştü.Gözlerimi açıp baktığımda karşımda genç bir erkek vardı.Koşmaya başladım ve birkaç dakika sonra etrafım çevrilmişti.Bir sürü psikopat tipli adam etrafımı sarmıştı.Bana doğru yaklaşmaya başladıklarında ellerimi yumruk yaptım.Durduklarında etrafımda oluşan çemberin dışından benim yaşlarımda olduğunu düşündüğüm bir kız geldi ve çember tekrar kapandı.Kız biraz garip görünüyordu.Sağ yanağında büyük bir yara izi vardı ve tıpkı bir katil gibi bakıyordu.

Kız etrafımda birkaç tur attıktan sonra aniden durdu ve hiç beklemediğim bir anda karnıma tekmeyi yedim.Bu biraz ağır olmuştu ve ağzımdan kan gelmişti.Gelen kanı tükürdükten sonra ayağa kalktım.
"Sen kim ol-" Kız konuşmama fırsat vermeden bana tokat attığında bu bardağı taşıran son damla olmuştu işte.O kimdi ki bana böyle vurabiliyordu?
"Bittin kızım sen!" deyip kızın saçına asıldığımda o da benim saçımı tuttu.Çok geçmeden sırtımda hissettiğim şeyle durdum.Arkamı döndüğümde sırtıma dayanan bu şey silah namlusuydu.Bunlar kimdi böyle?

"Demek şu meşhur doktor sensin ha?
Cemiyette pek bahsin geçer oldu.Söylesene Jungkook'un koynuna girmek için ne kadar alıyorsun ha?"

Ne demişti o?

"Jungkook'u nereden tanıyorsun?"

"Koynuna girdiğin doğru yani?"

Bir adım ona yaklaştım ve boyu benden kısa olduğu için ona tepeden bakmanın gururunu yaşadım.
"Koynuna giriyorsam ne olmuş yani?"
"Parçalarım seni!"
"Ya? Öyle mi? Neye dayanarak?"
"Jungkook'un sevgilisi olarak."

Tanrı aşkına ne saçmalıyordu bu böyle?

"Sanırım rahatsızlığın yüzünden beni bulmak için bu kadar hazırlık yaptın..." dedim etrafımdaki adamları göstererek.
"Ama ben psikiyatrist değilim."

Elini bana vurmak için kaldırdığında hızlı bir şekilde tuttum ve geri ittim.O kadar uzun boylu değil yani!

"Jungkook'tan uzak dur."
"Hadi ya! Buna sen mi karar veriyorsun?"
"Ben değil cesaretin karar veriyor." deyip eline bir çakı aldı ve aniden açtı.Daha sonra hızlıca kapattığında derin bir nefes aldım.Evet gayet rahat onunla konuşabiliyordum ama ona korktuğumu göstermek istememiştim.

"Ya da dur bu senin için fazla hızlı bir yol olur."

Adamlarına talimat verir gibi konuştu.
"Güzel bir benzetin şunu.Ama ölmeyecek..."

♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤

Kaçıncı olduğunu saymadığım bir tekme daha yedikten sonra nihayet durdular.Her tarafım acıyordu ve dayanamıyordum.Öldürseler daha az acıtırdı diye düşündüm.Adamlardan biri çenemden tutup kanlar içinde kalan yüzüme baktı ve güldü.
"İyi ölmemiş."

Zar zor çıkan sesimle cevapladım.
"Ş-şerefsiz..."

Yüzüme ağır bir tokat patlattığında kaldırdığı kafam hızla yere çarptı.Uzaklaşmaya başladıklarında daha fazla dayanamadım ve gözlerimi kapatıp soğuk kumların üstünde ağrıyan kaburgalarıma aldırmadan nefes almaya çalıştım.

"Hwa Rin!"
Nihayet hayatımı güzelleştiren o sesi duymamla kafamı çevirdim.Jungkook birkaç saniye sonra yanıma çöktü ve dokunmaya korkar bir biçimde yüzümü tuttu.Hala bilincimin kapanmamış olmasına şaşırıyordum.
"Neden bu kadar geç kaldın?"

♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤
Bu bölüm kısa oldu ancak diğer bölüm daha uzun olacak.

Devamı gelecektir...

Mafya/Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin