Bölüm 23

5.7K 414 404
                                    

İyi okumalar!

Başımı yataktan yavaşça kaldırıp etrafıma baktım.Sanki vücudumun her zerresi kopartılıyormuş gibi hissediyordum.Kapı açıldığında içeri Hye San unni ve Jungkook girdi.Hye San unni elindeki tepsiyi yatağımın yanındaki komidine koydu ve yanıma oturdu.
"İyi misin kızım? Gerçekten çok endişelendim sana birşey oldu diye."
Gülümsemeye çalıştım ama dudağımın kenarındaki yaralar buna izin vermiyordu.
"İyi olacağım."
"Hastaneden 1 hafta izin aldım senin için."

Lafa giren Jungkook'a baktım ve gözlerimi devirdim.Hala bu yetimi kaybetmemiştim.
"Ben isteyince bir saatliğine zor izin veriyor ama sen isteyince bir hafta öyle mi? Ah,dünya çok adaletsiz!"
Gülümsedi.Benim aksime bunu yapabiliyordu.
"Ee,benim gücümün ulaşamayacağı yer yoktur."

Hye San unni kolumu sıvazlayıp ayağa kalktı.
"Ben gideyim artık kızım.Birşeye ihtiyacınız olursa söylersiniz."
Zorlukla gülümseyip teşekkür ettim.
Odadan çıktığında Jungkook yatağımın kenarına oturdu ve saçlarımda elini gezdirdi.
"İyi misin bebeğim?"
"Eh işte,pek değil..."diye mırıldandım.
Gerçekten çok ağrım vardı.

Yan tarafıma uzanıp elini nazikçe üzerime bıraktı.Sanki canımın yanmasından korkar gibiydi.
"Nasıl oldu bu anlatsana biraz.Kim olduğunu hatırlıyor musun?"
"Bilmiyorum.Ben senin konum attığın yere gidiyordum.Sahilde kimse olmadığı için ürkmüştüm zaten biraz.Daha da ilerlediğimde birşeyle gözlerimi kapattılar.Sen olduğunu düşündüm baştan ama sen değildin.Sonra benim yaşlarımda garip bir kız geldi.Jungkook'tan uzak dur gibi şeyler söyledi.Bende benle dalga geçtiğini düşündüm ama kız bana silah çekti.İşte sonra da bu haldeyim.Güzel bir dayak yedim."
Alnımı öptü.
"Kıyamam ben sana..."

"Kızım yüzünü hatırlıyor musun Hwa Rin?"
"Hayır,yani çok iyi değil.Sanki yüzünde yara izi var gibiydi."
Birden ayağa kalktı ve ellerini saçlarından geçirdi.
"Ah sen ciddi olamazsın?"
Anlamayarak ona baktım.
"Ne oldu?"
"Gerçekten inanamıyorum.Bu kız iyice haddini aştı.Nasıl sana dokunur?Bunu onun yanına bırakmayacağım!"

Kaşlarımı çattım.
"Sen neyden bahsediyorsun?"
"Güzelim eğer seni bir daha rahatsız etmeye kalkarsa ne olursa olsun hemen bana haber ver.O kız çok tehlikeli biri."
"Kim bu kız Kook? Söylesene!"
"Bilmen gereken biri değil,yalnızca onun senin yakınlarında olmasına izin verme."Biraz duraksayıp bana baktı.
"Ona güç yetirebileceğini sanmıyorum."
Ofladım.Bu kızın kim olduğunu merak ediyordum ama Jungkook çok kızmış gibi duruyordu.Sakinleştiğinde ona soracaktım.

Odanın içindeki berjerlerden birine oturdu ve bana bakmaya başladı.Gerçekten dengesiz biriydi.Daha demin sinirden köpürüyordu şimdi ise gayet sakince bana bakıyordu.Yavaşça kendimi kaldırıp,sırtımı yatak başlığına yasladım.
"Jungkook senin burcun ne?"
"Niye böyle bir soru sordun ki şimdi?"
"Söyle işte merak ediyorum!"
Sesim biraz yüksek çıkmıştı.
"Başak."Güldüm.Dudağım acımıştı.
"Ben ikizler olduğunu düşünmüştüm."
"Neden?"
"Biraz dengesizsin de çünkü.Bir sinirlisin bir sakin,bir mutlusun bir mutsuz..."
Omuzlarını silkti.

"Aç mısın?"
Karnıma dokundum.Konuşma bitince aç olduğumu farketmiştim.
"Evet."
"Tamam.Ben aşağıdan birşeyler alıp geliyorum."
Başımı salladığımda ayaklandı ve yanıma geldi.Yanağımdan öptü ve ardından odadan çıktı.
Komodinin üstünde duran telefonumu aldım ve biraz internette gezinmeye karar verdim.İnternetteki komik gönderilere bakıp dudağım acımasına rağmen gülüyordum.Birden ekranda bir arama belirince gülüşüm soldu.
"Taehyung~♡"

Açıp açmamak konusunda karasız kalmıştım.Açmasam acil birşey olabilirdi,açsam utanıyordum onunla konuşmaktan.Sonuçta eskiden onu seviyordum ve bu da onu biliyordu.Arama sonlanıp tekrar başladığında derin bir nefes aldım.Açmalıydım.Ona sinirliydim,kırgındım,kızgındım,
ondan utanıyordum aynı zamanda.Onu sevdiğimi söyleyip en yakın arkadaşıyla çıkmaya başlamıştım.Belkide bunu öğrense bana çok kızacaktı.Hayatın karmaşasından unutmuştum ancak hatırlayınca kalbimi bir pişmanlık kaplamıştı.Ancak bunların hepsi geçerdi.Onun gibi bir dost bir daha bulabileceğimi sanmıyordum.Aramayı açıp telefonu kulağıma götürdüm.
"Hwa Rin..."
Bitkin sesi gözlerimin dolmasına neden olmuştu.Sanırım çok hastaydı.Zorlukla yutkunup cevap verdim.
"Taehyung..."
Sesim titrek çıkmıştı.
"Nasılsın?"
Benim ona sormam gereken soruyu onun bana sorması beni ne kadar düşündüğünün bir göstergesiydi.Ah!Kendimden utanıyordum.
"İyiyim...Sen nasılsın?"
Gözlerimi kapattığımda sol gözümden bir yaş süzüldü.
"Bende iyiyim..."
Yalan söylüyordu.Bunu anlayabilirdim.Şu durumda bile 'iyiyim' demesi...
Aramızdaki birkaç dakikalık sessizlikte sadece birbirimizin nefes alıp verişlerini duyuyorduk.Bense gözyaşlarımı tutamıyordum.Titrek ve zor çıkan sesiyle konuştu.
"Seni çok özledim...Neden beni hiç aramadın?"
Sitemi bile yumuşaktı bana karşı.Utandığımdan o görmese bile yüzümü kapattım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 29, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mafya/Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin