Jungkook'un Ağzından
Odamdan çıktığımda burnuma enfes kokular geliyordu.Hye San noona yine döktürmüş olmalıydı.Hani şu doktorcuğa söylediklerimi ileten.Ben bu evde büyüdüm ve o da benim küçüklüğümden beri bu evde.Annem öldüğünden beri bana annelik yapar.Bana çok iyi baktı.Onun sayesinde annemin eksikliğini hissetmedim bile diyebilirim.Hatta bazen yanlışlıkla ona 'anne' diyorum.Ama o her seferinde gülüp sorun olmadığını söylüyor.İki tane oğlu var.Hoseok ve Namjoon.(Ceyhoooop ve Monie~)İkisiyle çocukluktan beri arkadaşız.Hatta en iyi arkadaşlarım.Herşeyimi bilirler ve bende onların...
Bugün kahvaltıya onlar gelecekti.Salona indiğimde doktorcuk aynı yerdeydi ve üstüne bir pike örtülmüştü.Sanırım hizmetçilerden biri örttü.Hala daha uyuyordu.Saate baktığımda 08.48'di.Tanrı aşkına bu kız uyumayı ne kadar çok seviyor böyle...
Mutfağa geçip tabaklara pişirdiği krepleri koyan Hye San noonanın yanına gittim.Yanağına ufak bir buse kondurdum.
"Günaydın,güzel bayan..."Güldü ve o da günaydın dedi.Sadece ona böyle davranırım.Diğer hizmetçiler beni ne zaman böyle görse şaşırırlar.Çünkü onlar beni her zaman sert biri olarak biliyor.Aslında ben acımasız biri değilim.Sadece bana yanlış yapan cezasını çeker.Şimdi soracaksınız 'Peki hizmetçiler sana yanlış yaptı mı ki onlara böyle sert davranıyorsun?'.Tabiki hayır.Hepsi her fırsatta beni ayartmaya çalışan bir grup s*ürtük.(Özür dilerim!😔)Sürtüklerle işim yok benim.Sadece bazı zamanlar.Ne var?Bende erkeğim.Su almak için buzdolabına gittim.Sürahiyi alıp üst raflardan bir bardak aldım.Arkamızdan gelen sesle birlikte Hye San noona ile oraya baktık.Doktorcuk uyanmıştı.Nedense ona böyle seslenmek hoşuma gidiyor.
"Şey...Acaba lavabo nerede?"Bacaklarını birbirine bastırıyordu.Sanırım sıkışmıştı.Eee tabi o kadar saat uyursan olacağı bu!Hye San noona ona tarif ederken sanırım ona ilk işkencemi yapacaktım.Sürahiyi yukarıdan tutup bardağa doldurmaya başladım.Böylelikle daha çok ses çıkarıyordu.Bir yandan Hye San noonayı dinlerken bir yandan da bana kötü kötü bakıyordu.Bacaklarını bastırabildiği kadar birbirine bastırdı.Zor durumdaydı.Ama ben eğlenceme bakarım.Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.Umarım altına yapmazsın doktorcuk...
Hye San noona konuşmasını bitirince ışık hızıyla lavaboya koştu.Bende ardından büyük bir kahkaha attım.Bu kız beni mutlu ediyo-Hayır!Sadece onun düştüğü durum komik!Kendine gel Jungkook!O kız kim ki seni mutlu etsin!
Suyumu içip bardağı tezgaha bıraktım.Salondaki koltuklardan birine attım kendimi.Tam o sırada kapı çaldı.Sanırım Hoseok ve Namjoon gelmişti.Aslında onlar benden büyüktü.Ama birbirimize çok yakın olduğumuz için onlara abi demiyordum.Hizmetçi kapıyı açtığında birbirlerine çarparak içeri girdiler.Soğuktan burunları kızarmıştı ve titriyorlardı.Onların bu haline gülüp onlarla tokalaştım.Hızlıca şöminenin yanına gittiler.
"Eee nasıl gidiyor Jungkook?"dedi Hoseok ellerini şömine ateşine doğru tutarken.'Yürüyerek gidiyor'demek isterdim ama bunu içimde tuttum.
"İyi gidiyor.Biliyorsun işte.İş güç..."
"Biliyorum,biliyorum..."
Biz sohbete devam ederken salona doktorcuk geldi.Hoseok ve Namjoon şaşırmışlardı.Çünkü evimde ilk defa hizmetçi dışında bir kız görüyorlardı.Ben eve kız getirmezdim.İşimi dışarıda hallederdim.Anlarsınız ya...Sevgilim ya da eşim olmadığını zaten biliyorlar.Hoseok hemen sordu:
"Kim bu güzellik Jungkook?"Hah!Hoseok'un y*vşak modu açılmıştı.(Çarpılmadım merak etmeyin)
O kızları genellikle böyle tavlar.Bu da kızların hoşuna gider.Güzellik denmesi...Doktorcuğa baktığımda yüzünü buruşturmuştu.Üzgünüm Hoseok'cuğum bu sefer bu taktik işe yaramadı.Hoseok'ta kızın suratını buruşturduğunu farkettiğinde bozulmuştu.Namjoon'la birbirimize bakıp güldük.O da Hoseok'un bozulduğunun farkındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya/Jeon Jungkook
RandomKendince ölümü kutsamış bir mafya ve herşeye rağmen yaşamın güzel bir yer olduğunu benimsemiş bir doktorun hikayesi...Ortak inandıkları tek şey ise aşk...