Ben geldim😊
Çok özür dilerim bölümü geç yazdığım için❤
Telafi edeceğim😊
İyi okumalar❤❤❤Zehra
Telefonumun uyuz alarm sesiyle uyanmıştım. Ama o nasıl uyanmak...tabii meşhur Zehra uyanışı. Yataktan düşüp yere kapaklanmıştım. Bu sakarlığıma alıştığım için çok da sorun olmadı,dağılmış saçlarımı daha da dağıtarak yerden kalktım. Asya daha uyuyordu. Saat 8de onunla birlikte hastaneye gidecektik,Nihat onu oradan alacaktı. Banyoya geçip duş aldım ve odama geri dönüp bugün giyeceklerimi seçip salona geldim.
Saçlarımı da salonun duvarındaki aynaya bakarak şekillendirdim. Mutfağa geçtiğimde çay hazırdı. Asyayı uyandırmaya odama geldim.
"Asyacım...Asyaa uyan canım"
Asya gözlerini açıp "gunaydın Zehra abla" dedi ve kalktı. Yanağından öperek banyoya götürdüm.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra Asya çizgi filmi izledi bende ortalığı toplamaya başladım. Dün Ömer giderken çöpleri de atmış. Ne kadar da düşünceli biri,yani dün çok şey yaptı benim için,şey yani bizim için,Asyayla benim için. Ortalığı da zaten toplamış ben uyurken,ondan çok iyi bir eş çıkacağı belli. Neyse...bana ne bundan.
Asyayla arabaya bindik ve şarkı eşliğinde hastaneye geldik. El ele içeri girdik ve danışmana geldik. Cevriye hanım buradaydı,bizi görünce yanımıza geldi ve Asyanın yanaklarını mıncırarak öptü.
"Oyyyy benim kuzum gelmiş,hoş gelmiş."
"Cevriye hanım,gunaydın,Nihat geldi mi?"
"Yok daha gelmedi,saat 9a gelir"
"Peki Barış hocam?"
"O geldi,bu arada yine ters. Dikkat et""Ne zaman ters değil ki"
İyi ki Cevriye hanım duymamıştı. Asyayla birlikte odama geldik. Ona çantamdaki çikolatadan verdim ve önlüğümü giyip masama geçtim.Saatin nasıl geçtiğini fark etmemiştim. Bir kaç kitap okumuştum ve başımı kaldırdığımda Asya hala telefonunla oynuyordu. Ellerimi saçlarımdan geçirip kahvemden bir yudum aldım. Nihat daha gelmemişti. Kitabı okumaya devam ettiğim sırada kapı açıldı.
"Tam zamanında geldiniz Cevriye hanım,çikolatasız hiç gitmiyor bu kahve"
"Demek çikolatasız gitmiyor.."
Duyduğum bu ses ona aitti,Ömere...Heyecanla başımı kaldırdım ve önümde her zamanki yakışıklığıyla duran Kervancıoğluna hayranla baka kaldım. Elindeki çikolata kutusunu sallıyordu. Saçlarımı düzelterek yerimden kalktım.
Elimi uzatıp "hoş geldin" dedim ve oturması için koltuğu gösterdim.
"Hoş buldum. Asya seni yormamışdır umarım."
Asyanın saçlarını okşayarak "yok çok akıllı bir çocuk"dedim ve yerime geçtim.