Ben geldimmmm🤗🤗🤗
Yeni bölümle karşınızdayım😊
Gelecek bölümde Ömerin neden evlenmek zorunda olduğunu öğreneceksiniz😊
İyi okumalar😘😘😘
Zehra
Ömere dönüp yalandan ve yalan konuşan insanlardan nefret ettiğimi söyledikten sonra,dediği sözle şok olmuştum.
Şu an sanki karşımda konuşmakta olan Ömerin sözleri,aklımdaki onu esir almıştı. Kafamdaki Ömer, şu an ellerimi tutup bana çıkma teklifi ederlen,bu Ömer çıkmış karşıma yalandan evlenelim diyor.
Karşımda sanki iki Ömer var:birisi,bana romantik sözler söyluyor,diğeri de hala melül melül bakıyor ve bu saçma sorusuna cevap bekleyerek. Bir hışımla elimdeki ceketini yere attım. Söyleyecek söz bulamıyordum resmen,boğazım düğünlenmişti. Sinirden patlamak üzereydim. Şu an ki durumumu açıklayacak tek bir söz vardı:Hayal kırıklığı...
Bir saniye bile burada durmam. Bütün gece ayaklarımı sıkan topuklularla zor da olsa hızlı adımlarla orada uzaklaştım. Takip etmeye bile kalkışmasın,onu...onu denize atarım.
Arkama dönüp baktığımda takip etmediği gördüm. Ya niye gelmedi arkamdan. Offff aklımı tamamen yitirdim.
Bir adım atacak halim yoktu. Eğilip topuklukları çıkarmaya çalışırken arkamdan gelen sesle irkildim ve dengemi kontrol edemeyip denize düştüm. Yavaş yavaş dibe iniyordum,arkamdan biri gelmediğine göre buracıkta boğularak ölecektim.
Yarın olacak açık kalp ameliyatına giremeyeceğim,Barış hoca sinirlenicek yine. Leyla ev arkadaşından olacak,sonra belki İzmire döner. Baba desen mahv olur.
Ve en önemlisi Ömer yalandan evleceği kızdan olur. Yalandan evlenmek ne ya? Bir insan niye yalandan evlensin ki? Ben ölürken bile onu düşünüyorum,o gelmiş bana yalandan evlenelim diyor. Çıldıracağım ya...Bir dakika ben ölüyorum gerçekten. Korkuyu ve çaresizliği tüm vucudumla hiss ediyordum. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken Ömeri gördüm,yani hayalini. Hayali bile çok güzeldi...
Ömer
Zehranın bu kadar sinirleneceğini hiç düşünmemiştim. Anlatmama da izin vermedi zaten. Şimdi arkasından gidersem,daha da çok tepki vere bilir. En iyisi biraz yalnız kalmak. Ama onu hayal kırıklığına uğrattım,beni dinlemeli,belki anlar bu durumumu. O anlayışlı bir kız,kesin beni anlar. Ceketimi yerden alıp peşinden gittim. Biraz irelide kalabalık vardı. Acaba ne sorunu çıktı? Kalabalığa git gide yaklaşırken kalbim tuhaf olmaya başlıyordu,ellerimin içi terliyordu.
"Can kurtaran nerede kaldı,kız boğulacak"
Yerde bir ayakkabı gördüm. Zehra elbisesinin eteğini tutarak yürürken fark etmiştim,bej renkte topuklu giymişti. Evet bu onun...Bu ne demek oluyoe şimdi?
Zehra denize düşmüş...
Hiş düşünmeden kendimi denize attım. Benim yüzümden intihar etmiş,onu kurtarmalıyım. Ben...ben onsuz yaşayamam.
Derinlere dalarken beyaz bir şey gördüm. O tarafa hemen yüzdüm. Yoksa deniz kızı mı buldum? Haberlerde şimdi beni gösterirler,"Deniz kızımı gören insan,bize deniz kızını anlatacak."
"Saçları sim siyah,teni kusursuz beyaz,narin ince bir mucize"
Ben ne diyorum ya,ne deniz kızı,bu benim Zehra. Belinden kavrayıp çırpınarak yukarı çıkmaya çalıştım. Zehra baygındı ve teni her zamankinden daha da çok beyazdı,aynı ay gibi...