8.bolum

898 104 72
                                    

İyi okumalar canlarım.😘😘😘
Bölüm şarkısı
Serdar Ortaç&Sinan Akçıl
Yüzyılın aşkı❤❤❤

Ömer
Bezle kaç dakikadır bakışıyorum. İnternetde de pek bir şey bulamadım. Ne yapsam ki? Islatayım bari,öyle kolay temizlenir. Bir kez Hediye ablayı çalışma odamı temizlrken görmüştüm,ıslak bezle siliyordu masamı.

Zehra

Odama geçerken son bir kez dönüp Ömere baktım. Elindeki beze öyle bakıyordu ki,sanki hiç bir zaman görmemiş. Birde benim bu halime gülüyordu,asıl senin bu haline gülmek lazım Ömer bey. İyi iyi çalışsın. Odama geçtim ve bavulumda kalan diğer giysilerimi de dolaba yerleştirdim. Arada çıkıp süpürgeyi getirdim ve yerleri süpürdüm. Sonra halıyı alıp odadan çıktım ve salona geldim. Ömer hala televizyonun tozunu alıyordu. Bir dakika o ne yapıyor öyle.

"Duuuur''

Elindeki bezi havaya atarak bana döndü.
"Ne yapıyorsun sen?"
Yere düşen bezi eline alıp masumca "toz alıyorum" dedi.
"Yaş bezle mi televizyonun tozunu alıyorsun?"
"Ebdt bir sakıncası mı var?"

Bu adam saf mı,yoksa gerçekten de bu işten anlamıyor mu?

"Ömer,yaş bezle televizyonun tozunu alsan elektrik çarpar seni. Hani sen anlıyordun temizlikten,yoksa yalan mı söyledin?"
Bir televizyona bir beze bakıp dudağını büzerek "ben çok dikkatli alıyorum tozu,yani hangi tarafını temizlesem oradan elektrik çarpacağını biliyorum. Ne yalanı canım,anlıyorum tabii ki bu işlerden."dedi.
Acaba dediğine kendisi inandı mı?
"Tamam sen öyle diyorsan."
Elimdeki halıyı göstererek "onu ne yapacaksın?"diye sordu.
"Balkona atacağım,biraz havalansın dışarıda"
Bana yaklaşarak halıyı elimden aldı.
"Tamam bırak ben hallederim."

İkimizde balkona çıktık. Balkon dar olduğu için arkasını döndüğünde çok yakın olduk. Aslında ben geri çekilsem aramızda mesafe açılacaktı,ama ben çekilemiyordum,çekilmek istemiyordum belki de. Yine o gözlerine dalıp gitmiştim. Gözümü bir anlığına çevirdiğimde karşıdaki binadan meraklı komşuların bakışlarıyla karşılaştım. Yalnış anlaşılmayalım diye kendimi geri çektim ve ona bakmadan banyoya koştum.

Ömer

Boğazım kurudu resmen,bu ne sıcaklık ya. Bende onun gibi koşarak mutfağa geldim ve masanın üstünde duran surahideki suyu bardağa doldurup bir yudumda içtim. Hem buraya gelmişken bu kolileri de boşaltayım. Birinci koliden kazanlar,tabaklar falan çıktı. Onların hepsini mutfak tezgahına bıraktım ve diğer kolileri açtım. Birinden perdeler çıktı diğerinden de kitaplar. Kitapları alıp salona geçtim ve sehpanın üzerine bıraktım. Bezi alıp mutfakta yıkadım ve salondaki kitap rafının tozunu aldım. Daha sonra kitapları alfabeye göre oraya dizdim. Salonda ortalığı da toplayıp onun odasına geldim. Kapıyı açtığımda mırıldanarak şarkı söyleyip yeri siliyordu.

"Yüreğime sorsalar hapis kalmış burada
Kaçacak ilk çıkan fırsat da
Beni kurtar Allahım
Daha çok tutulmadan
Gözlerim ışıklarında

Yandım bir yare
Bulsak bir çare
Ahh onu istiyor gönül
Deli divane"

Alkışlayarak dikkatini üzerime çektim. Utanarak başını aşağı eğdi.

"Çok güzel sesin varmış."
"Teşekkur ederim."

Daha fazla utandırmayıp konuyu değiştirdim.

"Ben kolileri boşalttım ve kitaplarını raflara yerleştirdim."
"Zahmet oldu sana da. Çok teşekkur ederim"
"Ne zahmeti canım altı üstü kitap yerleştirdim. Senin işin bitti mi?"
"Yoo daha perdeler takılacak,salon süpürülecek ve mutfak toparlanacak. Sen istersen gide bilirsin."
"Yok canım yardım edeceğim. Hem işim yok benim bugun."
"Tamam o zaman salona geçelim,burada işim bitti."

Aşka ilk adımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin