(Medyadaki şarkı şiddetle tavsiye edilir.)
''Ne yaptığını sanıyorsun?''
Barlas öne doğru atıldığına Sude'de geriye gitmişti. ''Bak bunu konuşarak halledebiliriz Barlas.'' Demiş ve telefonu olabildiğince yukarı kaldırmıştı. ''Şimdi şöyle.'' Diyerek konuşmaya başladığında telefona şifresini girip galerisine girmişti. Ekranı bize çevirerek son videoya basmış aynı zamanda telefonu sıkıca kavramıştı. Video başladığında ilk önce Sude'nin arkadaşları gözükmekteydi ama sonradan odağı Barlas'a çeviriyor ve öyle devam ediyordu. Barlas'ın beni ilk öpüşünden bu odaya gelişimize kadar her şey çekilmişti. Bitmemiş üstüne kapının orada dikilmiş ve seslerimi kaydetmişti. Tahmin ettiğimden daha net duyuluyordu inlemeler. Video bitiminde ağzım açık bir şekilde Sude'ye bakakalmıştım. Bu nasıl bir sapılıktı?
Barlas ise tepkisiz kalmıştı. ''Evet, dediklerim olmazsa tahmin ettiğiniz üzere videoyu yayarım.'' Demiş ve kollarını önünde birleştirmişti. ''Tam senlik bir hareket,şaşırmadım.'' Demişti Barlas,Sude'nin anında suratı asılırken devam etmişti. ''Çocuk gibisin,senden ne kadar tiksindiğimi tahmin edemezsin.'' Demişti dişlerinin arasından. Sude'nin gözleri dolar gibi olmuş ama kendini toparlamıştı. ''Bence laflarına dikkat etsen iyi edersin.'' Demişti Sude,titreyen sesiyle.
Barlas alayla gülmüştü. ''Amacın ne?'' Demişti. ''Hala fark edemedin mi?'' Demiş ve derin bir nefes almıştı. ''Senden köpek gibi hoşlandığımı fark edemiyor musun?'' Demişti Sude,sesi oldukça yüksek çıkmıştı. Barlas iyice yaklaşmıştı ona. ''Bu kadar aptal mısın? Neden kızlardan hoşlanmadığımı yediremiyorsun?'' O da aynı şekilde bağırınca istemsizce omzuna dokunmuştum. Omuzları anında gevşemiş ve geri çekilmişti. ''Biliyor musun teklifini duymak bile istemiyorum.'' Demiş ve elimi kavramıştı. ''İstediğini yap,tüm okula göster gerçekten umurumda değil.'' Demişti. Tereddüt ederek Barlas'a çevirmiştim bakışlarımı. Sonuçta cinsel içerikli ve daha çok beni ortaya koyan bir videoydu. ''Ha videoyu paylaştıktan sonra Görkem'e karşı olacak her şeyde de cezasını da çekersin.'' Demişti. Birbirlerine keskin bakışlar atıyorlardı.
Ben ise sadece onlara bakmakla yetiniyordum,Sude'den sebepsiz yere utanmaya başlamıştım. Sude telefonu arka cebine atarak ''Sen bilirsin.'' Demişti umursamazca. ''Ben bilirim.'' Diyerek beni çekiştirmiş ve Sude'nin yanından uzaklaşmıştık. Aklımda tonlarca senaryo dönerken Sude'nin ne yapabileceğini merak ediyordum. Apar topar partiden çıktığımızda yüzümüze çarpan soğuk havayla duraksamıştık. Elini hızlıca benden ayırdığında kaşlarımı çatarak ona bakmıştım,oldukça sinirli gözüküyordu. ''Barlas,iyi misin?'' Diyerek ona yakınlaşmıştım ama o geri çekilmişti. Ne olduğunu anlayamıyordum. ''Neden bir şey demedin?'' Ellerini beline yerleştirmiş bana bakmaktaydı. ''Neden bir şey mi demedim?'' Kafasını aşağı yukarı sallamıştı. ''Ne dememi bekliyordun ki?'' Gerçekten bunu sorun ettiğine inanamıyordum. ''Sen eğer Gay olmaktan utanıyorsan işimiz çok zor.'' Parmaklarını havaya kaldırarak tırnak işareti yapmıştı. ''Saçmalıyorsun.'' Demiş ve kısık bir kahkaha atmıştım. ''Ne diyeceğimi bilemedim sadece,sen olabildiğince korkuttun zaten onu,telaşlıydım ve senin duruşun sayesinde daha rahatlamıştım ama senin gelip dediklerine bak.'' Demiştim.
Bir iki adım atarak yaklaşmıştı. ''Görkem,sinirimi bozuyorsun.'' Anlamsızca ona bakmıştım,Barlas gerçekten garip bir karaktere sahipti. ''Nasıl bir şey demedin diye konuyu buna bağlıyorsun?'' Dedim omzundan ittirerek. ''Videoda daha çok ben ön planda olsaydım aynı tavırları sergilemezdin. Büyük ihtimalle kaçar ya da teklifi dinlerdin.'' Demişti. Anlamıyordum konuyu nereye saptırmaya çalışıyordu? ''Barlas,şu an birbirimize destek olmamız lazım.'' Diyerek ortam sakinleştirmeye çalışmıştım. Kafasını olumsuz anlamda sallamıştı. ''İçin yalan,gözlerindeki o sevgiyi göremiyorum.'' Demişti sessizce. ''Bana ne kadar haksızlık ettiğinin farkında mısın?'' Demiştim bağırarak. Daha fazla bunları duymak istemiyordum hem de hiçbir suçum yokken. ''Biraz senin de destek çıkmanı beklerdim.Sanki seven taraf sadece bendim gibiydi.'' Dedi ve devam etti. ''Ve sanırım öyle.'' Demişti derin bir nefes vererek. Ağzım açık ona bakıyordum,hala bana güvenmediğine inanamıyordum. ''Pardon ama ben herkesin içinde sana öyle bir muamele yapıp seni o duruma sokmazdım.'' Demiştim alayla. Dememle pişman olmam bir olmuştu tabi. Kocaman açılan gözleriyle bana bakmıştı. ''Siktir git.'' Demiş ve arkasına dönüp ilerlemeye başlamıştı.
Hızlıca ona yetişip kolundan tutmuştum. Beklediğim gibi beni ittirmiş ve yüzüme bile bakmamıştı. ''Barlas,özür dilerim öyle demek istememiştim.'' Demiştim nefes nefese. Sürekli onu tutmaya çalışıyordum ama beni her seferinde kabaca ittirip duruyordu. Çabalamayı bırakıp yerimde durmuştum,dolan gözyaşlarımla ''Biliyor musun? Asıl beni sevmeyen sensin,yine her şeye rağmen ben özür diliyorum ve hala çocuk gibi davranıyorsun. Ha bu arada senden nefret ediyorum.'' Diyerek bağırmıştım. Birden ilerlemeyi bırakıp,durmuştu. Hızlıca yanağıma süzülen yaşı elimle silmiştim. Yavaşça arkasına dönmüştü,gözlerinde bir buğu var gibiydi,karamsar bakıyorlardı. ''Ben mi seni sevmiyorum?'' Her an patlayacak gibiydi ve buna kendimi hazırlamıştım. ''Kaç sene bekledim haberin var mı?'' Kollarını iki tarafa açmıştı. ''Karşılığında da bunu hak etmiyorum.'' Birden Barlas gözüme o kadar bencil biri gibi gelmişti ki,daha fazla burada durmak istememiştim. ''Evet hak etmiyorsun,karşılığını sana oldukça iyi verecek insanlar var,onlarla ol o zaman.'' Demiştim kızgın bir şekilde.
Hiçbir şey dememişti. Nasıl birden buraya gelmiş,gereksiz bir kavga etmiştik anlamamıştım ama gerçek düşüncelerini öğrenmiş olmuştum sonuçta. Tekrar arkasına dönüp ilerlemeye başladığına ben de arkamı dönmüştüm. Nefret ediyordum,sürekli ağlamaktan nefret ediyordum. Ayağımı yerdeki taşlara vurarak sinirimi çıkartmaya çalışıyordum. Az önce ne olduğunda hakkında bir fikrim yoktu,olaylara sadece kendi tarafından bakıyordu. Bana zaman lazımdı,elimden geldiğince duygularımı yansıtmaya çalışıyordum. Uzun bir ilişkiden daha yeni çıkmıştım ve ona rağmen bir şeyler için çabalıyordum. Bir erkeğe hissettiğim duyguları bile yeni kabullenmeye başlamıştım. Barlas'ın bazı şeyleri aşamaması oldukça sinirimi bozuyordu.
Çalan telefonumla içimi bir heyecan sarmıştı.Lütfen o olsun,lütfen o olsun... Kayıtlı olmayan bir numaradan olduğunu görünce meraklanmıştım. ''Efendim?'' Konuşan kişinin bir kalabalıkta olduğu belliydi,sanırım partiden biri arıyordu. Daha sonradan sesler kısık gelmeye başlamıştı. ''Siz iyi misiniz acaba?'' Kişi sertçe konuştuğunda neye uğradığımı şaşırmıştım. ''Önce bir kim olduğunu söyleseydin.'' Demiştim. ''Benim,Savaş.'' Savaş mı? ''Neyden bahsediyorsun?'' ''Neden ateşle oynuyorsunuz?'' Sakin kalmaya çalışıyordum. ''Savaş,lafı evirip çevirip durma zaten işim başımdan aşkın.'' Kısa süren bir nefes sesinden sonra ''Sude şu an salondaki dev ekranda sizin görüntülerinizi yayınlıyor.'' Demişti. Beynimde birden çakan şimşeklerle etrafa bakınmıştım,oturacak bir yer aramıştım. Gözüme bir şey gözükmeyince sokak lambasının direğine yaslanmıştım. ''Ne?'' Demiştim çaresizce. ''Başta kapatmaya çalıştım ama üzgünüm.'' Demişti. Partinin başında birkaç öğretmen de bulunuyordu ve şu an ne yapacağımı cidden bilmiyordum. Sude'nin Barlas'ı dinleyip bunu yapmayacağını düşünüyordum. ''Kapatmam gerek.'' Savaş benim konuşmamı beklemeden telefonu kapattığında öylece kalakalmıştım.
Nasıl bir şeyin içindeydim böyle? Ağzımdan bir hıçkırık kaçmış ve tüm bedenimi bir utanç duygusu ele geçirmişti. Telefonu cebime koymuş titreyen elimle yüzümü sıvazlamıştım. Gidip Sude'nin ağzına sıçmak istiyordum ama bir daha o mekana ayak atacak yüzüm yoktu. İnatla akan gözyaşlarımı silip sırtımı yaslandığım yerden çekmiştim. Bir şey yapmayacaktım,şu an ne kadar boş verebilirsem o kadar iyiydi. Tamamen olacaklara kabullenmeye hazırlamıştım kendimi,yaşayacağım zorbalıklara, tiksintiyle bakan yüzlere,bir daha beni tınlamayacak olan öğretmenlere,yüzüme bakmayacak arkadaşlarıma, hepsine hazırdım. Derin bir nefes alarak telefonumu çıkarmış ve Barlas'ı aramıştım. Büyük bir sabırsızlıkla açmasını beklemiştim ama cevap vermemişti. Hayal kırıklığı ile telefonu cebime koymuştum,tekrardan ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında kendime lanet okumuştum. En azından sokak boştu ve gören yoktu. Daha fazla kendimi tutamamıştım,artık zorla tuttuğumdan dolayı ağrıyan gözlerim rahatlamış,nefes almışlardı.
Kafamda yaşayacağım kötü günleri kurguluyor,sonuçlarını çıkarıyordum ve en kötüsü de bunlar olurken Barlas'ın yanımda olmayacağıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Barlas (Gay)
Teen Fictionİçten, güzel olan her şey, daima bağışlatır kendini. -Fyodor Dostoyevski #boyxboy kategorisinde 1. #boy kategorisinde 2. angst