Ertesi sabah güzel bir güne başladım. Kendimde biraz da olsa bir güven görüyordum. Bunu işimde de göstermek istiyordum. İşime taksiyle gidip soyunma odasına geçtim. Hızlıca giyindim ve bilgisayardan bugün hangi ameliyat salonunda olduğuma baktım. Beni eğitmeleri gerekiyordu bu yüzden 3. Kişi olarak yazılıyordum. Eğitim süreci uzundu ve burada çok fazla ameliyat çeşidi vardı. Bugünkü odamda sezaryen, laparoskopik safra kesesi (kapalı) ve histereskopi (rahim ve etrafının incelenmesi-polip alınması) ameliyatlarından oluşuyordu. Histereskopinin kendi hemşiresi vardı o yüzden ameliyatın dışında yardımcı eleman oluyordum. Fakat doktor çok gergindi ve tüm malzemeleri yetiştirmem steril bir şekilde dokunmadan aletleri paketinden hemşireye uzatmam gerekiyordu. Bu işe alışmıştım fakat aklımda Doruk vardı çünkü bir önceki gün onunla yine saçma nedenlerle bir tartışma yaşamıştık. Telefonla konuşurken bir lafımı başka yere çekerek kavga çıkarıyordu. Bazen yorgun oluyordum ve uyuyakalıyordum ama o bunu anlamıyordu. Neden telefonu açmadım diye kıyameti koparabiliyordu. Bu durumdan çok bunalıyordum ama ona sevgim de azalmıyordu. Sürekli ağlamaklıydım ve insanlar mutsuzluğumu farkediyordu. Bu düşüncelerle ameliyatlara konsantre olmam çok zordu. Telefonum çalıyordu fakat dışarı çıkamazdım. Ameliyatın bitmesini bekledim. Bittikten sonra soyunma odasına geçtim. Fazla zamanım yoktu onu aradım. Bana bağırmaya başladı..
-Neden açmıyorsun telefonlarımı?!
-Ameliyattayım çalışıyorum Doruk bilmiyor musun?
-Beni ilgilendirmiyor. Git izin al da bize gel artık bekleyemiyorum
-Ne demek o nasıl birden izin alabilirim? Daha yeniyim burada.
-Al diyorsam al fazla zırvalama
-Kapatmam lazım beni çağrıyorlar
Şu kahrolası hareketleri benim sinirimi bozuyordu ve ben bu halde bir ameliyata girecektim. Sezaryen ameliyatını öğreniyordum ve kendim yapmam gerekiyordu. Kafam bi dünyayken nasıl odaklanacağımı bilmiyordum. Derin nefes aldım ve dün geceyi düşündüm. Ali bana iyi gelmişti ve cesaret veriyordu. Odaklanıp ameliyata geçtim.
Bir melek daha dünyaya gelmişti. Doktor anne karnından bebeği çıkarıp elime verdiğinde bir kaç saniye bakakaldım. Allahım o nasıl güzel bir şey.. Bu mutluluğu herkes yaşayamıyordu ve bana nasip oluyordu. Kimsenin göremediği arka planları görüyordum. Benim için dünyanın en güzel mesleğiydi. Bir anda hemşire uyardı.
-Doktor hanıma yardımcı ol makas istiyor hadisene ver bebeği doktor beye!
Hemşirenin uyarısıyla kendimi topladım. Ameliyatta iki doktor oluyordu. İkisine birden yetişmek isteklerini vermek gerekiyordu. Biri bebeği çıkarırken diğeri makasla göbek bağını kesiyordu.
Ameliyat tamamlandıktan sonra aletleri teslim etmek için sterilizasyona götürdüm (ameliyat aletlerinin yüksek sıcaklıklarda yıkanarak temizlenmesini sağlayan merkez) Ameliyat istediğim gibi geçmemişti ve çıkışta da hemşireden uyarı almıştım. Dalgın olduğumu daha hızlı olmam gerektiğini söyledi. Söyleyiş tarzı biraz sertti ve ben bundan hoşlanmıyordum. İçimden düşündüm. Doruk bana çok zarar veriyordu ama yine de ben onunla deli gibi evlenmeyi istiyordum. İşim gücüm karışıyordu ve azar yememe sebep oluyordu. Onun yüzünden ara sıra baş dönmeleri yaşıyordum. O sırada yine başım döndü ve hafif sallandım. Bir ses geldi
-İyi misin?
Gözlerim doluydu ve ona baktım. Daha önce görmediğim bir yüzdü.
-Ağlıyor musun sen? Yorgun da gözüküyorsun bir şey mi oldu?
-Hayır ben iyiyim dedim önüme bakarak yürümeye devam ederken.