Hayaller ve kırıklar

87 11 3
                                    

Günler günleri kovalıyordu. Bense hiçbir şey yemiyordum. Sadece uyumak istiyordum. Uyumak ve her şeyi unutmak. Olmamış gibi davranmak.
Eski sevgilim yaptıklarından bin pişman bir halde sürekli beni arıyordu. Aklısıra benimle ayrılacağını düşünmemişti. Ama düşündüğü gibi gitmedi. Bende de bir huy vardı ki.. Uzun süre sabrederdim ama bir kere bıraktıysam o işi bir daha asla geri adım atmazdım. Tükürdüğümü yalamazdım yani. O da beni avcunun içinde sanıyordu. Ama kimsenin esiri olmadığımı yeni farkediyordum. Kendimi resmen ona mecbur hissederek yaşamıştım.
Bana ulaşamasın diye telefonumu kapattım. Zaten geri adım atarsam onu aldatmış hissedecektim. Sürekli yataktaydım. Okula gitmiyordum. Doktorumun verdiği ilacı kullanıyordum. Bir antidepresandı ama çok etkili değildi. İlacı içip yatağıma yatıp uyuyordum. Kilo vermiştim. Fiziğim güzeldi ve spor yaptığım için kalçamı çok beğenirlerdi. Dolgun ve yuvarlaktı. Zayıflayınca dolgunluğunu yitirdi . Hem sporu bırakıp hem yemek yemediğim için çirkinleştim. Yanaklarım çökmüştü. Sadece uyku vardı hayatımda. Uyanık olduğum zamanlar hüngür hüngür ağlıyordum. Sonra bir hap içip tekrar yatıyordum. Kafama göre hapın dozunu da arttırıyordum.

Bu haldeyken annem aradığında telefonuna cevap vermek ve mutlu gözükmek zorundaydım ama bunu yapmak çok zordu. Bir ara eve ziyarete gittiğimde beni zayıf ve mutsuz gören annem nedenini sorunca okulun yorduğunu söylemiştim. Yalan değildi ama gerçek sebep de farklıydı.

Annemle hiçbir şeyimi paylaşamazdım. Çünkü beni anlamadığını düşünüyordum. Evet gerçekten anlamıyordu. Aşktan sevgiden o kadar uzak bir insandı ki. Söyleseydim bi daha bana hiç güvenmeyeceğini hatta belki okulumdan alacağını bile düşünüyordum. Babam kadar olmasa da otoriterdi. Kendi istediği  olsun isterdi. Hemen hemen aynı kafa yapısına sahiplerdi. Benimle arkadaş gibi olmadı. Anneme hangi sırrımı versem ertesi gün teyzemden öğreniyordum. Aramızdaki bu iletişim sorununu farketmeyen annem (ya da farketse de belli etmeyen) , bana neler yaşadığımı sormadı. Ben de hep gizli ağlardım. Gece olunca yatağın ucunda, kimse görmeden hissetmeden.. kendi başıma hayatla mücadele savaşı veriyordum. Boyumdan büyüktü savaştıklarım.

Henüz 19 yaşlarındayken erkek arkadaşım Oğuz, bir iftiraya maruz kalmıştı. Hem de ne iftira! Bir erkek çocuğu Oğuz'un kendisini tecavüz ettiğini söylüyordu. Duyduklarım karşısında buz kesilmiştim. Bu imkansızdı. Kendime bile güvenmezdim ama ona güvenirdim. Zaten bunu bana anlatırken Oğuz çok zorlandı. Her mahkemede sinirden gözleri kızarıyordu. Birine böyle bir iftira atılması gerekiyordu ve talihsiz kişi benim sevgilim olmuştu. Büyük ihtimal babasının olmayışından dolayı sahipsiz görüldüğü içindi.

Bazı insanlarda saçma sapan bir intikam alma duygusu var ve  bunu çok rahat yapabiliyorlardı. Neymiş efendim Oğuzun kardeşi o çocuğu başka çocuklarla oynaşırken görmüş. Çocuk da ailesine söyleyecek diye böyle bir yola başvurmuş. Yani kendi yediği haltı başkasına yüklüyor. Oğuzun kardeşinin de yaşı küçük olduğu için çocuk ailesine Oğuz yaptı diyor. Aile de tam bir uyuz. Daha aralarında bir sürü kavgalar ve olaylar oluyor iş buraya kadar geliyor. Halbuki Oğuz o zamanlar evde bile yoktu başka yerde kalıyordu. Bir anda mahkeme şokuyla karşı karşıya kaldı. Bu basit bir suçlama değildi. Bir iftira yüzünden 15 yıl hapis yatabilirdi. Üstelik tüm haklar çocuktan yanaydı ve üzerinden zaman geçtiği için ispatlanamıyordu. Çok korkuyordum. Sevgilim olmasa bile böyle bir çocuğun başına bunların gelmesi beni üzerdi. Zaten eskiden arkadaştık ve ben onun için çok endişe ediyordum. Ailesinin başında olması gerekiyordu. Küçük bir kardeşi vardı. Ve bütün sorumluluk ondaydı. Fakat kızdığım bir nokta vardı. Ben demeden kılını kıpırdatmıyordu. Üniversite kazanması için ben zorlamıştım. Hayatını düzene soksun diye ben uğraştım. Hatta bu olaydan kurtulsun diye bir avukat arayışına girmiştim. Ablasıyla beraber bulduğumuz avukat 20 bin tl istemişti. Durumu zaten yoktu. Başkasının evinde yaşıyorlardı. Gerekirse çalışıp yardım edecektim. Maddi manevi hep yanında olacaktım. Elimden gelen her şeyi yaptım. Fakat annemlere en ufak bir şey söyleyemiyordum. Çalıştığımdan da haberleri yoktu. Durumu nasıl anlatabilirdim ki.. Çıkmazdaydım.

İDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin