ŞÜPHE/4.BÖLÜM

143 13 3
                                    


EVE DÖNÜŞ...

Bugün hastaneden taburcu olacağım. Artık her anlamda iyi olduğumu söylüyor doktorlar. Bende kendimi daha iyi hissediyorum ancak çok fazla konuşmamaya özen gösteriyorum. Çünkü bazen konuşurken doğru kelimeyi bulamıyor yanlış cümleler söyleyebiliyorum. Bu bana rahatsızlık verdiği ve sinirlendirdiği için evet, hayır gibi kısa cümlelerle geçiştiriyorum. Kemal bana çok sabırlı davranıyor ve her seferinde "Ben anladım hayatım ne demek istediğini merak etme, geçecek" diye moral veriyordu.

Erkenden gelmişti beni almaya. Psikoloğum yaptığımız egzersizlerden Kemal'e de bahsetmiş evde de bunlara devam etmemizi tembihlemişti. Kullanacağım ilaçlar hakkında da bilgi vermişti. Ben bir yandan hastaneden ayrılıyorum diye seviniyordum ama bir yandan da bilmediğim bir yere gidiyorum düşüncesi ile korkuyordum. Ama Kemal vardı onun yanında kendimi güvende hissediyordum.

Kemal hastanenin önünde duran bir taksiye işaret etti. Bana da park yeri bulamam diye araba ile gelmedim demişti. Bindik ve yola koyulduk. O kadar heyecanlanmıştım ki, Kemal elimi sıkıca tutmuş ve beni ne kadar çok sevdiğini söylüyordu. Taksiciye Sahilevleri mahallesi, Ökmen sokağının sonu demişti. İçimden demek ki evimiz orada diye düşündüm. Heyecanlanmıştım. Bir an evvel eve girip kendimi test etmek istiyordum. Belki yaşadığım bu ev anılarımı ve hafızamı canlandıracaktı. Taksiden inerken Kemal elimi tutup "Evimize hoş geldin karıcığım" demişti.

Burası çok büyük ve güzel bir villa idi. Bu kadar büyük bir ev olmasına aslında şaşırmıştım. Dışı böyle güzelse içi nasıldır acaba diye düşündüm.

Kemal anahtarla kapıyı açacaktı ki kapı birden açıldı. Orta yaşlarda bir kadın bizi kapıda karşılayıp "Hoş geldiniz efendim" dedi. Kemal "Hayatım, bize evin tüm işlerinde yardımcı olacak Emine Hanım. Çok güvenilir bir yerden referansla geldi. Senin yorulmanı istemiyorum. Bahçe içinde ki müştemilatta kalacak. Bunu hep istiyorduk bende sen gelmeden ayarladım. Hem artık bebekte var, fazla yorulmaman lazım" demiş ve yine aklımdan geçen tüm soruları cevaplamıştı. Zaten fazla sorgulayacak, konuşacak halimde yoktu. Doktorlar bu halsizliklerin, baş dönmelerimin hem travmadan hem de hamilelikten dolayı olmasının son derece normal olduğunu söylemişlerdi. İçeriye girer girmez şöyle bir etrafı incelemeye başladım. Kemal'in anlattıklarından dolayı bazı bilgilere sahip olmuştum ama halen bilmediğim ve merak ettiğim o kadar çok şeyler vardı ki.

"Hatırlaman için sana istersen her detayı anlatayım karıcığım. Burası salonumuz. Bu siyah koltukları hatırlıyor musun? Sen seçmiştin. Akşamları televizyon seyrederken rahatça oturabilelim diye büyük koltuk olmasını tercih etmiştin. Burası mutfağımız. Geldiğimizde burası yapılı idi. Yani biz buraya bir şey yapmadık. Zaten eski ev sahipleri burada çok az oturmuşlar. Evlendikten kısa süre sonra boşanmaya karar vermişler. Kadın zaten çok çirkin ve çok şişman bir kadındı. Adam başkasına âşık olmuş. Evi satıyorlardı bizde aldık.

Bu merdivenlerle aşağıya iniliyor. Gördüğün gibi burada da salon var. Şu ikisi misafirler için yatak odası, diğeri ise oturma odası. Mutfak, tuvalet, banyo her şey mevcut bu katta. Şuradaki kapıdan da arka bahçeye çıkılıyor. Gel şimdi de yukarıyı gezdireyim sana. Burası bizim yatak odamız. Bu katta da tıpkı aşağıda ki gibi üç oda var. Birisi benim çizimlerimi yaptığım çalışma odam, diğeri ise senin çalışma odan. Burası oturma odası idi ama artık bebek odası olacak. Evet burası da banyo. Seni ilk günden yordum galiba. Ama doktordan tembihliyim ne yapayım. Her şeyi sana gerektiğinde en baştan anlatmalıymışım. Doktorlar çok sıcak olmamak kaydı ile bir duş alabileceğini söyledikleri için yemekten önce istersin diye düşünüyorum. Bornozun kapının arkasında deyip beni yalnız bırakmıştı."

ŞÜPHEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin