ŞÜPHE/12.BÖLÜM

104 13 0
                                    




UYANMA ZAMANI...

Bütün gece Kemal'i izledim. Onu anlamaya tanımaya çalıştım. Ben onunla evlenmeden önce hamile kaldığıma göre demek ki onu çok sevmiş ve birlikte olmuştum. Onun da bana olan sevgisini görüyordum. Peki, yolunda gitmeyen ne idi? Neden her yaptığını şüphe ile karşılıyordum. Benim bunu bir an önce çözmem gerekirdi, ama nasıl...?

İşe ilk bana verdiği ilaçları içiyor gibi görünüp içmemekle başladım. Sanki birkaç gün içinde kendimde farklılıklar sezmiştim. Örneğin her gün kabuslarla uyanmıyordum. İştahım daha açılmıştı. Çünkü bebek için de kendim içinde yeterince yemiyordum. Sonra Aynı evde yaşadığım arkadaşımı hatırlamam beni ümitlendirmiş, hafızamı zorlamaya başlamıştım. Kemal'in sakın bensiz dışarıya çıkma tembihlerine rağmen, o evden çıkar çıkmaz en azından bir yarım saat yürüyüş yapıyor kendimi daha zinde hissediyordum. Sonra Kemal'in söylediklerine, yaptıklarına daha dikkat ediyor onu tanımaya hatırlamaya çalışıyordum.

Bir gün Kemal iş için iki günlüğüne Ankara'ya gideceğinden bahsetmiş ve beni Emine Hanım'a emanet etmişti. Dışarıya çıkmamam konusunda da sık sık tembihlerde bulunmuştu. Ama daha o hava alanı için taksiye bindiği an bende üzerimi değiştirdiğim gibi okuluma gitmiştim. Kemal'in evi araması durumunda Emine Hanım'a uyuyor bahanesiyle oyalamasını istemiştim. Evet, okulumu sınıfımı hatırlıyordum. Daha bu öğretim yılında mezun olduğuma göre okulda mutlaka tanıdık birilerine rastlayacaktım. Yani ümit ediyordum. Dolaşmaya başladım. Acıktığım için bir şeyler yemek için yemekhaneye gittim. Sırada beklerken birilerinin konuşmalarına kulak misafiri olmuştum. Sesi o kadar tanıdık gelmiş ti ki kafamı o tarafa çevirip sesin sahibini bulmaya çalıştım. O da bana bakmış ve bağırarak "İnanmıyorum! Sumru! Sen nereden çıktın?" demişti, evet hatırlıyordum. Bu aynı bölümden ancak farkı dönemlerden tanıdığım Seren idi. Aylar sonra tanıdık birini görmekten dolayı heyecanlanmıştım. Kucaklaştık. Bir masada oturduk ona başımdan tüm geçenleri anlattım. Çok üzülmüştü.

Konuşmamızın bir yerinde bana, senin şu beraber kaldığın arkadaşın vardı ya Şermin, öldüğünü biliyorsun değil mi diye sorunca beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Halbuki; Kemal bana onun yurt dışına gittiğinden hatta benimde ona kırgın olduğumdan bahsetmişti. O da gazetede okumuş bir saldırıya uğramış kafasına aldığı darbe sonucunda ölmüş. Bir sokak arasında bulunmuş. Duyduklarıma inanamamıştım. Canım arkadaşım ölmüş müydü? Ağlamaya başladım. Seren bu haberi verdiğine çok pişman olmuş defalarca özür dilemişti. Gazetede okuduklarını anlatmaya devam ederken birden ölüm tarihi dikkatimi çekmişti. Benim hastaneye bırakıldığım gün. Kemal bana neden yalan söylemişti...? Arkadaşıma ne olmuştu...? Bu iki tarih bir tesadüf müydü...?

ŞÜPHEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin