ŞÜPHE/10.BÖLÜM

113 14 0
                                    



       SORU SORMA ZAMANI...

       "Efendim hayatım" Kemal konuşmamız gerekiyor. "Ben de yoldayım zaten geliyorum" der demez telefonu yüzüme kapatmıştı. Aşağıya indim. Emine Hanım kahvaltıyı hazırlamış mutfakta bir şeylerle uğraşıyordu. Beni görünce "Günaydın efendim! Sütünüzü getireyim mi?" deyince hayır teşekkürler ben sabahları çay içmeyi seviyorum. Alabilir miyim? "Ama efendim Kemal Bey bundan sonra size çay vermememi istemişti. Bu sözden sonra daha da gerilmiştim. Lütfen bırakında buna ben karar vereyim. Lütfen çay demler misiniz...?

       Aslında biraz sert çıktığımı daha sonra anlamıştım. Mutfağa yanına gidip kusura bakmayın sizin bir suçunuz yok. Malum biraz gerginim deyip gönlünü almaya çalıştım. O da olgunlukla karşılamış "Bütün gün evdesiniz aslında biraz çıkıp hava alsanız size de bebeğe de iyi gelir yürüyüş yapmak" deyince, bunu benim neden daha önce yapmadığıma gerçekten düşünüp yapmadığıma kızdım. Evet, artık benim dışarıya çıkmam gerekiyordu. Böyle her şeyden korkarak ya da her şeye şüphe ile yaklaşarak iyileşemezdim ki; bu fikri için kendisine teşekkür edip salona geçtim. Televizyonu açtım. Kanalları rastgele geçiyordum ki bir kanalda film vardı onu izlemeye başladım. Derken Kemal geldi. Birden elimden kumandayı alıp,

       "Böyle şeyleri izlememelisin!" deyip televizyonu birden kapattı. Şok olmuştum. Birden bende dayanamayıp, Kemal ne yapıyorsun sen? Benimle de bebeğimizle ilgili her şeye sen karar veremezsin. Benim de haklarım var. Tamam, belki benim iyiliğim için yapıyor olabilirsin ama benim hiç hoşuma gitmiyor. İlk defa alışverişe çıktık, bebek için kendim için ne alınacağına sadece sen karar verdin. Hem de oraya daha önceden gidip odanın, yatağın, dolabın ölçüsünü ayarlamışsın. Oğlumun odasına gidiyorum kıyafetlerini yıkamışsın. Odamı toparlamışsın. Sabahları çay değil de süt içmem gerektiğine sen karar veriyorsun. Ben böyle bir insan olduğumu sanmıyorum. Yani birileri tarafından yönlendirilen biri. Halen hiçbir şeyi hatırlamamış iken, yaptığın davranışlardan bu kadar rahatsızlık duyuyorsam belki, iyileşince daha da huzursuz olacağım gibi geliyor. Yani beni rahatsız eden bir şeyler var senle ilgili. Yarın ilk işim kendi başıma sokağa çıkıp yürüyüşler yapmak olacak. Belki bu bana iyi gelir. Artık iyileşmek istiyorum...Emine Hanım lütfen çayımı koyar mısınız? Demiştim ama kendim bile şaşırmıştım tüm bu söylediklerime. Uzun zamandır kendimi bu kadar iyi hissetmemiştim. Sanki Kemal'e zehrimi akıtmış ve rahatlamıştım. Ve yine ilk defa bu kadar uzun cümleler kurmama rağmen kekelememiş, takılmamıştım. Kemal'de benim gergin olduğumu anlayınca daha fazla üstüme gelmeyip "Haklısın hayatım, sana yardım etmek için senin iyiliğin için yapmıştım ama...Haklısın sormalıydım. Ama olan oldu bundan sonra daha dikkat ederim. Neyse. Emine Hanım bana da bir çay koyunda bari karıma eşlik edeyim" demiş ve ortamı yumuşatmaya çalışmıştı.

ŞÜPHEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin