☀15 (M!)

4K 181 111
                                    

Bu bölümü atlarsanız bir kaybınız olmaz, atlayabilirsiniz de baya rezillik var aşağı satırlarda. Normal bir bölüm ilerleyen günlerde gelecek

3 Hafta Sonra
Yurio

Bütün günü Otabek'in sırtında geçirmem Victor'u memnun etmemiş olacak ki, sürekli bize bakıp tıslayıp önüne dönüyordu. Otabek'in boynuna daha sıkı sarıldım. Kamp yapma fikri başta güzel gelmişti ama börtü böcek olayı beni aşıyordu.

Yavaşça eğilip önce dilimi sürttüm Otabek'in kulağına. Ardından sertçe dişledim. Otabek'in inlemesiyle Victor tekrar bize dönmüştü. Bu kamp böyle çekilmezdi.

"Yan yana mı...-" cümlemi bile bitirmemiştim ki Victor ani bir hareketle durdu ve Otabek ona tosladı.

"Evet, yan yana kalacağız. Planların mı vardı?"

Yuri sinirle ayağını yere vurup Victor'a baktığında, bu domuzcukla anlaşabileceğimizi düşünmüştüm.

"Tatil yapacaktık Victor! Sürekli beraber olmak zorunda değiliz" Yuri nihayet sesini çıkarmış ve duruma noktayı koymuştu.

Sonuç olarak çadırlar kurulmuş, Victor'la Yuri gezmeye, Otabek odun toplamaya gitmişti ve ben de kendi çadırımda yalnız kalmıştım. Çantamı önüme çekip Otabek'in odasından aşırdığım eşyalara bakarken alt dudağımı ısırdım. Elim dildo ve jele uzanmış, çantayı kenara bırakmıştı. Yapabilecek miydim bilmiyordum da. Feneri kapatıp içerinin karanlık olmasını sağladım ve soyundum. Kalbim boğazımda atmaya başlamıştı. Jeli elime sıkıp yere uzandım ve tuhaf hislerimi de yanıma alarak deliğimi okşamaya başladım. Otabek yaparken hissettiğim şeyler, bundan daha güzeldi. Parmağımı içime itince dildoya gerek duymayacağımı anladım. Parmağım bile fazlasıyla yetiyordu. İç çektim, buraya güzel hayallerle gelmiştim.

İkinci parmağımı itince küfredip oynatmaya çalıştım, elbette çok da rahat bir durum değildi çünkü elimi uzatmak yeterince zordu. Bu yüzden dildoyu denemeye karar verdim. Deliğime değdirdiğimde derin derin nefes almaya başlamıştım. Canımın yanacağını bilmek cesaretimi kırıyordu. Plastiği içime itip bağırmamak için dişlerimi sıktım. Lanet şeyi ittirmek ayrı çekmek ayrı dertti. Küfredip daha çok ittirdim ve vücudumda anlamsız bir korku kol gezindi, hareket ettirmek zordu ve bir an içimde kalacağını düşünmek ödümü patlatmıştı. Dişlerimi sıkıp güçlüce geri çektim ve tekrar ittim. Bu kesinlikle sekse benzemiyordu. Yine de başlamışken bırakmak istemiyordum.

Otabek

Odunları kenara bırakıp Victor'dan erken dönmenin verdiği keyifle Yurio'nun çadırına yürüdüm ve fermuarı açtım.

Yurio'yu öyle görünce panikten önce çadıra takılmış, sonrasında odunların üstüne düşmüştüm. Elim lanet olası ateş yüzünden yanmıştı ama beynim kadar değil.

"O-Otabek... Beceremiyorum" iki kelime ağzından o kadar masum çıkmıştı ki... Onu parçalamak istedim.Tek istediğim bu oldu. Çadıra emekleyip fermuarı kapattım ve çantasını işaret ettim.

"Başka ne koydun?"

Onun ellerini kendi üzerinden çekip kendime yer açtım ve çantaya uzandım. Küçük haylaz her şeyi çantaya koymuştu. Sırıtıp bandanasını aldım ve ağzına sardım. Victor duyarsa bu sefer kesinlikle ikimizi de keserdi.

Yurio bir an korku dolu gözlerle bana baktı. Gülüp dildoyu içinden çıkardım ve kulağına eğildim. "Bilmediğin şeylerle oynama küçüğüm"

Mızmızlanarak bana bakarken onu doğrultup ellerini arkadan bağladım. "Yanlış anlama, seni asla incitmem. Ama işime karışırsan sana kafamda kurduğum kadar zevk veremeyebilirim."

Bacaklarını iki yana açıp aralarına yerleştim ve çantadan kıskaçları aldım. "Sen de hep sert şeyler seçmişsin ama küçüğüm" metali onun göğsüne sürtüp ucunu sıkıştırdım. Boğuk bir bağırış ilişti kulağıma. Diğer göğüs ucunu sertçe emip ona da takmıştım. Huzursuzca kıpırdandı.
"Kıpırdadıkça daha çok hissedersin Yura" parmağımla metali dürttüğümde gözlerini sıkıp titredi. Daha çok oynamak istedim. Ama vaktimiz dardı. Vibratörü yanıma koyup daha demin elinde olan dildoyu iyice jele buladıktan sonra yavaşça içine ittim. Daha şimdiden zevkle belini kaldırıyordu. Arsız bir kedi gibiydi. Erkekliğim sızlıyordu.

Vibratörü orta seviyeye getirip bir yandan onu becerirken diğer yandan aleti onun erkekliğine dayadım. İlk birkaç dakika sadece nefeslerinin derinleşmesini izlemiştim. Ardından titreyerek bağırmaya başlamıştı.

Belki iki, belki üç defa izin vermiştim boşalmasına. Artık gözlerini üstüme odaklayamıyor kısarak görmeyi deniyordu. Gülüp plastiği içinden çıkardım ve içini kendim doldurdum. Victor'un gelmediğinden emin olduğumda onun ağzını çözdüm ve hareket ederken vibratörü son seviyeye ayarladım. Bağırışlarıyla karışık inlemeleri adeta kulaklarımı kutsuyordu. Elim göğsündeki metale çıktı. Soğuk metali tutup kendime çektiğimde başını geriye atmış, içindeki kaslara kadar gerilmişti. Bayılacak gibi duruyordu. Yavaşça dudağına eğilip hafif bir öpücük koydum ve içine boşaldım. Aynı zamanda göğsündeki kıskacı çekerek çıkarmıştım. Güçsüzce bağırıp tekrar göğsüme gelmişti. Onu ve kendimi temizlemem gerekiyordu. Kendime birkaç dakika izin verdim. Pek ala, sonra da temizlenebilirdik.

Light Pours In | Victuuri & Otayuri ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin