H4 | Soylu Akademisi

227 15 0
                                    

Şu birkaç gün Hayata çok iyi geldi gibi gözüküyor. Nedeni belli olmayan sebeplerle hâlâ zihnindeki boşluğu dolduramadı ve şimdi de o akşam yaptıklarını tekrar etmekle meşgul durumda. Kapıdan çıkarak gül bahçesini aşıp en özel olanların yani siyah güllerin yanında durdu. Neden burda olduğunu çözmekte bile zorlanırken o boşluğu nasıl dolduracak işte bu merak konusu. Ve 2 hafta sonra okula gidecek. Daha hangi okula ve nasıl gideceğini bilmezken şimdiden hayatının ne kadar karmaşa denizinin dibine gideceğini düşünüyor. O siyah güllerle imtihanını yaparken umut arkada durup ona kendini farkettirmeden gözetlemeye devam ediyor. O uyandığından beri bir sorun olacak diye hep etrafında dolanması onu takıntılı gibi gösterebilir ama o Hayatı tekrar tehlikeye atmamak için elinden geleni yapacağına kendisi adına SOYLU SÖZÜ verdi. Bu söz herkes için çok özeldir. Hayat biraz olsun hatırlamaya başlıyor gibi. En son umutla tartıştığını hatta kendisinin boş yere gökyüzüne bağırıp çağırdığını bile hatırladı ama o kokunun kimden veya nereden geldiğini hatırlayamadı ya da odasına nasıl gittiğini. Yaptıklarını tekrar etmeye devam ederken tamamen boşlukları doldurdu. O kokunun da umut'dan geldiğini anladığında kendinden utandı.

HAYAT

Ben artık hatırladığıma inanamıyorum. O kadar çok şey olmuş ki ben bile bunları yapacağımı beklemiyordum. Belki de hatırlamasaydım daha iyi olabilirdi. Şu an öyle utanıyorum ki kendimden. Umut'dan özür dilesem beni bu yaptıklarımdan dolayı affeder mi?

- Of daha ne kadar batacağım ben hem hayır yani neden bu mendabur kılıklıya karşı kendimi mahcup hissediyorum. O bana ilk zaman pas bile vermedi. Şimdi ise suçlu hisseden ben ama olması gereken o.

- Hop dediklerine alınmaya başlayacağım artık bu kadar da hakaret edilmez birine. Hem sanırım senin hafızan yerine gelmişe benziyor. Baksana buraya geldiğine göre.

- Aaaa... Se..sen napıyorsun ya hortlak gibi her yerde karşıma çıkmanın anlamı ne!? Yani öldürmek istiyorsan bunun daha kolay yolları var ve ben senin seve seve adağın olurum. Zaten yaşamamın da bir anlamı kalmadı. Bu arada o akşam olanlar için üzgünüm.

Gün gelecek bu çocuktan kurtulacağım işte o günü iple çekiyorum. Hem neden takip ediyor anlamıyorum. Sanki onu hiç farketmedim. Uyandığımdan beri biri beni takip ediyor ve adım gibi eminim bu o.

- Tamam ufaklık sakin ol biraz relax ben sadece seni kontrol etmeye geldim. Ah pardon ufaklık denmesinden hoşlanmıyordun. Boşver bunları da 2 hafta sonra yatılı okula gidiyoruz sana haber vermeye geldim. Ama belli ki sen keyif çatıyorsun. Aslında son gün söyleyecektim ama malum durumlardan erken söylemek durumunda kaldım.

- Pekala tamam haber verdiğin için sağol ama bir daha sakın arkamdan böyle yaklaşma artık takıntılı olduğunu düşünmüyor değilim. Şimdi beni yalnız bırak.

2 Hafta Sonra

Yatılı okul gibi berbat bir durum yok. Bir de benim soyadımda bir okul galiba buradaki herkesle uzaktan veya yakından akrabayım. Umutla arabaya valizleri taşıdıktan sonra ön koltuğa kuruldum hemen. Belli ki uzun bir yolculuk olacak ve benim minik arkadaşım sonradan gelecekmiş. Umut yerine onun olmasını tercih ederdim. Hem uyursam belki yol kısalabilir. Kendimi arabanın çalışmasıyla uykunun yumuşak kollarına bıraktım.

14 Saat Sonra

Arabanın aniden durmasıyla emniyet kemerim takılı olmasaydı belki de şu anda ön camdan dışarı fırlayabilirdim. Bir insan böyle mi uyandırılır. Hayır yani dürtsen zaten uyanırım ben. Bu çocuk gerçekten beni öldürmekte kararlı sanırsam. Kapıyı açmamla kocaman okulu görmem bir oldu. Arabadan inip valizimi almaya yeltenmiştim ki umut o dövecekmiş bakışlarıyla beni korkutmaya çalışarak valizimi aldı. Aman zaten bir kibar hareketini görsem şaşardım. O valizlerle uğraşırken ben demir kapıdan geçmiştim. Tam nereye diye soracakken kestane rengi saçlarını savura savura birde o mavi gözleriyle bana üstünlük taslar gibi bakarak gelen kız hemen Umut'un önüne geçerek yolunu kesti ve ona sarılmaya başladı.

Son Süvari Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin