-19-

189 22 23
                                    

anon-150817: Baban yaşasaydı ondan ne isterdin? Bir eylem olarak.

Sinister_13: Az önce söylediğimiz şarkıdaki şeyi.

anon-150817: Masal mı anlatmasını isterdin?

Sinister_13: Evet. 'Anlatırken tut elimi uykuya dalıp gitsem bile bırakıp gitme sakın beni. ' diyor ya.

anon-150817: Pekala. Babanı getiremem ama baban olabilirim. Sana ses atacağım bugün. Masal anlatacağım. Uyanana kadar burada olacağım. Sende telefonu açık tut. Fiil olarak yanına gelemem ama, gözlerini kapattığında imkansız diye birşey yoktur. Hayal edersen, tutabilirim.

Sinister_13: Sen... Ciddi misin?...

anon-150817: Hemde hiç olmadığım kadar.

-------

"Anne, bana şu düğün mendillerinden versene. Hani eskiden ceketlerin cebine taktıkları, yanlarında taşıdıkları mendillerden."

"Ne yapacaksın gece gece mendili oğlum?"

"Işim var anne."

      Ayağa kalktı.

"Bazanın altındaki hurçta olacaktı. Bir bakayım. "

"Tamam bekliyorum. "

  Birkaç dakika sonra elinde mendille geldi.

"Al bakalım. "

   Yanağına öpücük kondurup mendili aldım. Odama geçip yatağıma oturdum. Mendili hoparlörün üzerine koydum ve ses kaydetme tuşuna bastım.

anon-150817: Bir varmış bir yokmuş  Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde develer berber iken, pireler tellal iken yıllardır evlat hasreti çeken bir kralın kız çocuğu olmuş. Kızının ismini "uğur prensesi" koymuş. Fakat kral henüz kızına doyamamışken talihsiz bir kaza yüzünden hayatını kaybetmiş. Uğur prensesi acılar çekerek büyümüş, kendini "uğursuz" olarak sıfatlandırmış her defasında. Halbuki şuana kadar yaşanan her şey tesadüften ibaretmiş. Bir gün annesiyle kavga eden uğur prensesi yanına hiçbirşey almadan şatoyu terk etmiş.  Ormanda ilerlerken karşısına yedi tane cüce çıkmış. Uğur prensesi cücelerle anlaşmış, onlarla dost olmuş ve yedi cüce onu evlerine kabul etmiş. Bu cücelerden bir tanesi varmış ki prensesle yatağını, yiyeceğini, kalbini, anlayacağınız her şeyini paylaşmış. Ve prenses O cüceye aşık olmuş. Prensesle cüce evlenmiş ve ömür boyu mutlu olmuşlar.

     Ses kaydını gönderdim. Mendili telefondan çekip cevap beklemeye başladım. Dakikalar sonra cevap geldi.

Sinister_13: Bu hikaye böyle değildi sanki...

anon-150817: Bu hikayede prenses ona yardım eden cüceleri bırakıp nereden geldiği belli olmayan bir atlıya aşık olmuyor. Prenses ona yapılan iyiliklerin farkına varıp doğru bir seçim yapıyor. Benim hikâyemde Kız kulesi kibirli Galataya aşık olmaz İstanbul. Benim hikayemde Kız kulesi denize aşık olur. Onu yıllarca sırtında taşıyan ve taşıyacak olan denize. Bu yüzden yanlız değil midir zaten? Denize aşık olduğu için yanlızdır O, kimse destek çıkmaz. Benim hikâyemde Galata buluta aşık olur İstanbul. Yıllarca onun derdini dinleyen tek kişi olan buluta.

AFİTAP|| TEXTING [TAMAMLAMDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin