Bölüm 21- Yangın

104 43 19
                                    


Bölüm şarkısı: Taeyeon - love that one word

Hayatımız bir karmaşıklıktan ibaretti. Ne zaman güzel giden birşeyler olsa bizi yıkıma uğratıp tuğlalarımızı dağıtan tuzaklara tökezliyorduk. Sahte yaşanmışlıkların gerçek izler bıraktığına inanıyor gibiydim artık.

Tutkunun sırtındaki bıçak yarası ruhumu bilinmezlere götüren bir kasvete sürüklüyordu. Onun acı çekmesi ve bu durumda elimizden hiçbir şey gelmiyor olması vicdanımı tetikliyordu.
Mortel adındaki etrafımızı mesken eden ama gözle göremediğimiz bir piskopatın hedefi olmak fazla huzursuz ediciydi.

Kendimi hava almak üzere hastaneden dışarı attığımda Mortele ulaşabilmek için her yolu denemeyi aklıma koymuştum. Bu yüzden Tuncay ya da Kasırga Faruktan yardım istemem gerekecekti ve onlarla yüzyüze gelmek istememe rağmen karşılarına çıkacaktım. Bunu düşünürken Turanda benim karşıma çıkmıştı.

Yüzünde baş göstermiş bir tedirginliğin izleri kendini hemen kapı dışarı etti ve bana doğru yaklaşarak "Tutku iyi mi?" Diye sordu. Onun burada olduğunu nereden öğrenmişti bilmiyordum ama buraya en son gelmesi gereken kişi bile değildi.

"Nereden haberin oldu?"Diye sorduğumda ensesini sıvazlayarak "onu aradığımda telefona hemşire çıktı ve yararlandığını söyledi." Dedi. Gerginliğimin tavan yapmış olduğu her durumda karşıma çıkıyordu. Hastaneye girdim ve Tutkunun odasının bulunduğu kata çıktım. Turanda peşimden geliyordu.

Odaya girdiğimde İlyas başucundaydı ve Tutku ona bakarak söyleniyordu.
"İyim İlyas gerçekten iyim."
Tutku yüzünü bize çevirdiğinde kelimeleri susmuştu. Turanı görmeyi beklemiyor gibiydi. Turan benden önce ilerleyip Tutkunun yanına geldiğinde onun için endişelenmiş olduğu besbelliydi.

"Nasıl oldu bu?" Diye tek nefeste konuştuğunda Tutku başını öne eğdi ve "niye geldin ki?" Dedi. Sesinde onunla geçirdigi günlerin kırgınlığı vardı. Turan "soruma cevap ver." Dediğinde Tutku ne diyeceğini bilemez bir yüz ifadesiyle bakıyordu.

O sırada içeriye giren polis memuru ile Tutkunun gerginliğinin boyutu artmıştı. Tutku yaşadığı ölümcül anlara dair hatırladıklarını polise anlatamıyacağını eğer anlatırsa kendimize böyle bir düşman kazandığımız için geçmişimizin araştırılıcağını biliyordu.

Polis sorguya çeken bakışlarıyla yanımıza yaklaştı ve Tutkuya bakarak "ifadenizi almak üzere geldim." Dedi.
Tutku İlyas ve benim aramda dönüp duran bakışlarını kenara çekmenin ardından
"Tabi ifademi vereyim." Dedi.
Ne söyleceği konusunda en ufak bir fikre dahi ulaşamamışken polis kulaklarını açıp Tutkunun söyleceklerini dinlemeye koyulmuştu.

Tutku"eve girdiğimde içeride bir hırsız olduğunu anlamamıştım. Gündüz vakti evime girmiş ve ortalığı talan etmişti. Evin hâlini görünce bir çığlık attım hâliyle ve hırsız tam kapıdan kaçmaya hazırlanırken onu farketmiştim. Koluna yapıştım fakat ona engel olmak için baya debelendim. Kolunu ıstırdığımda geri çekildi ve bende kapıyı kilitleyip anahtarı aldım. Hırsız tekrar üstüme çullandığında ondan kaçmak için mutfağa doğru koştum. O sırada ne olduysa oldu ve pis hırsız beni sırtımdan bıçakladı." Diye anlattı.

Tutkunun kafasında kurduğu senaryo beni şaşkınlığa sürüklemişti. Polis hâlâ sorguluyor gibiydi.
"Neden hırsızdan kurtulmak için onun kaçmasına izin vermediniz sizin yerinizde başka birisi olsaydı değil kapıyı kilitleyip hırsızı kapatmak canını kurtarmak için onu serbest bırakırdı." Diye konuştuğunda polis memuru o kem küm etmeye başlamıştı.

KaranlıktakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin