Karanlıktakiler

Bölüm 13 - Kafes dövüşü

Multimedya; Tufan
Bölüm şarkısı: Tiger jk- reset

Şuanda karşımda düşman kardeşler duruyordu ve heran birbirinin boğazına sarılacak gibi bir görüntü çiziyorlardı. Tutku hemen ayaklanıp Tufanın yanına koştuğunda  "beni ve kardeşimi merak ettiği için gelmiş şimdi gidiyordu zaten." Diyerek Tufanı sakinleştirme çabalarına girdi. Fakat Tufan oralı değildi. Bende çantamı alıp ayaklandığımda Tufanın yanıbaşındaki İlyas karıştı söze "benimde ellerim kaşınıyordu zaten seni gördüğüm iyi oldu."

Turan İlyasın lafına gülerek cevap verdi." Yazık sana nasılda boş hayallere kapılmışsın. "
O sırada Tufan Turanın yakasına yapıştı ve "bana bak bir daha bu evin yakınından bile geçtiğini görürsem ağzını burnunu dağıtmakla kalmam oturduğun semti başına yıkarım." Diye konuştu. Sesi fazlasıyla sinir barındırıyordu. Turan herzamanki sırıtmasıyla adeta gel beni döv diyordu.
"Sevgili kardeşim çok hırçınsın gerçekten sana hiç yakıştıramıyorum." Dediğinde bende dayanamayıp Tufanın kolunu tuttum.

"Ben işe geç kalacağım beni götürür müsün?" Dedim. Amacım onu buradan uzaklaştırıp kavga etmelerine engel olmaktı. Tufan Turanın yakasını bıraktığı sırada Turan "Nur ben seni bırakabilirim istersen onların işi vardır. " Diye konuştu. O sırada İlyas ve Tufan aynı anda "olmaz" diye bağırdılar. İkisinin aynı anda aynı tepkiyi vermeleri şaşırtmıştı. Birbirlerine bakıp gözlerini kaçırdıktan sonra İlyas "şu herif defolup gitse buradan çok iyi olacak." Diye konuştu. Kaya ise umursamaz bir şekilde yanımdan geçti ve içeri girdi. Turanın burda olmasını dert eden sadece İlyas ve Tufandı. Tutku Turanın kolunu çekiştirip "hadi ben seni geçireyimde çık git şuradan. " Diye mırıldandı.

Birlikte kapıdan çıkıp gittiklerinde Tufan ve İlyasla başbaşa kalmıştım. Tufan
" seni bırakayım çok geç kalmadan." Dedi bana bakarak. Tamam diyeceğim sırada İlyas "senin işin var diye biliyordum. " Diye konuştu.
"Eğer işin varsa ben kendim giderim." Dediğimde İlyas "ben bırakırım tek gitme." Dedi. Tufan "bende senin kürşatla işlerin var diye biliyordum." Dediğinde her ikisinede uğuruyordu gözlerim. En sonunda " neyse ben tek giderim siz işlerinize bakın. " Diyerek yanlarından sıyrılıp çıktım. Bu aralar ikisinin de çözemediğim tavırları göze çarpıyordu. Aralarında çözemediğim bir rekabet var gibiydi. Onlar neden birbirine rakip olmak istesinki? Saçmalıyordum. Saçmalıklarımdan sıyrılıp bir taksiye bindim.

✴✴✴

Tufanın ağzından

Karşımda İlyas ve Kaya otururken hepimiz birbirimizi süzüyorduk. Kayayla son konuşmamızdan sonra o konuyu yeniden açmamıştık ama yinede hâlâ düşüncelerimi meşgul ediyordu. İlyas herşeyden habersiz bir şekilde öylece oturuyordu. Kaya "akşam diskoya filan mı gitsek?" Diyerek sessizliği bozduğunda İlyas "iyi fikir" diye karşılık verdi. Akşam işim olduğu aklıma gelince "akşam bir tanıdığımın mekanında kafes dövüşü var ona söz verdim gidip izleyeceğime dair." Diye konuştum. İlyas "bizde gelelim öyleyse." Dediğinde Kaya "yasal değil değil mi? Yeraltında olacak." Diye söze girdi. Bir iç çekişten sonra "aynen öyle Kürşatta gelecek. " Dedim. Kaya
"Polis baskın yaparsa kafes dövüşünü görürsünüz." Dediğinde İlyas "hiçbir halt olmaz biz ne boklar çevirdik bir şey olmadıda şimdi mi olacak?" Diye karşılık verdi.

Hiç hevesli değildim ama bir kere sözleşmiştik ve gitmek durumundaydım. Kapı çaldığında Tutku odasından çıkıp "ben bakarım. " Diyerek kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişiyle donup kalmıştı. Hemen kalkıp "kim geldi?" Diyerek yanına gittiğimde karşımda babasını görmeyi beklemiyordum. Yüzünden düşen bin parçaydı. Tüm gerginliğini adeta bize geçirmişti. "Baba burada ne işin var? " Dedi Tutku tedirgin ses tonuyla. Babası bir adım attığında bize doğru "kızımı alacağım senin ve bu zibidilerin yanında kalmasına izin verir miyim sanıyorsun?" Dedi kızarcasına. Beni de kızdırmıştı sözleri.