18.Yıldızlar

184 50 86
                                    


❤Yeni bölüm geldi. 😌 Bu bölümde Mustafa yok. Rüzgar'ın üç yıldır yolunu beklediği ve Mustafa'nın bulmaya yemin ettiği kızın ağzından anlatım yaptım. Tanıtım videosunu mutlaka izleyin. Kitabın tamamı hakkında bir fikir sahibi olmanıza yardımcı olacaktır. 💕 İyi okumalar💕

Nazlı

~1987~

Yıldızlar yeryüzüne yaklaşmaya başlayınca bir tuhaflık olduğunu anlamıştım. Belki de saatlerdir baktığımdan bana öyle gelmişti. Ama hayır, bu hiç de normal değildi, üstelik yalnızdım. Evin içine girip deli gibi oradan oraya koşturdum. Bir insanı görmek istiyordum, yapayalnız olmadığımı hissetmek... Ayaklarım beni odama götürdü, istemsizce kapıyı araladım. Sadece ay ışığının aydınlattığı odada Şena' yı gördüm. Üç yıl önce evimiz yandığında kaybettiğim oyuncak bebeğim. Kırmızı örgüleri, kırmızı elbise ve şapkasıyla gülümseyerek bana bakıyordu. Tam koşup ona sarılacaktım ki aniden çakan şimşekle ev yerinden oynadı. Karanlıkta yönümü bulmaya çalışırken, işittiğim ağlama sesiyle ürperdim. Etraf aydınlanınca başka bir evde buldum kendimi, bu bizim eski evimizdi, yangında kül olan. Annemin odasından geliyordu ağlama sesi, iyi ama annem öleli çok olmuştu... Bir güç, belki de umut beni onun odasına itti. Şena'yı gördüm odada, elinde makas, olmayan saçları ve kesiklerle dolu yüzüyle az önceki gülümseyen yüzünün tam tersine kıvrılmış dudaklarıyla bana bakıyordu. Onun ağlaması mümkün olmamanın ötesinde, düşünme yetimi kaybetmişim gibi içime tarifsiz bir pişmanlık bıraktı. Bağırıyordum lakin hiç sesim çıkmıyordu. Hiç geçmeyecekmiş gibi boğazımı düğümleyen bir his ve korkuyla birlikte yere çöküp ağladım. Neye ağladığımı, neden korktuğumu bile bilmeden...

~~~~~

Alarmın sesi ile kendime geldim. Bir yandan gördüğüm rüyanın etkisi diğer yandan işe geç kalmanın sıkıntısı beni yeterince sinirlendirdi. Alelacele çıktım evden. Patronumun beni azarlayacağını biliyordum ama bu diğer insanların aksine beni mutlu eden bir şeydi. En azından zihnimi kemiren, beynimden söküp atmak istediğim onca şeyi düşünmek yerine patronun azarlarını sindirmeye çalışırdım, kesinlikle bu daha iyiydi. Bana, düşündükçe içinden çıkamadığım caddelerimi unutturacak her yokuşa razıydım. Lakin ne zor... Geçtiğim her sokak baktığım her yüz tanıyor sanki beni.

Zamanın gücü de mi yetmez? Duvarlara sinmiş is misali ömrümü karartan bu kötü lekeyi silmeye. Benim hiç suçumun olmaması mı yoksa kimsenin bunu umursamaması mı daha kötü bilmiyorum, bildiğim tek şey var o da şu; nasıl bir hayat yaşayacağımız kimler tarafından dünyaya getirildiğimize bağlı. Ben nasıl biri olursam olayım diğer insanların gözünde ''Ahu'nun kızı" yım. Adı bu değildi elbette, o böyle söylenmesini istemişti. Yaptığı çoğu şeye anlam yüklemeye başladıkça daha da nefret ettim ondan.

Çalıştığım kafeye yaklaşınca merdivenlerde gitar çalan Ozan'ı gördüm. Benden bir kaç yaş küçük sevimli bir çocuktu. Her gün birbirinden güzel hayallerle oturur 'dünyanın en iyi şarkıcısı' gibi gitar çalıp şarkı söylerdi. Böyle söylerdi çünkü inanırsa başaracağını düşünüyordu. Güneş alnının çatında da olsa, çok acıksa da veya evdeki kavgalara canını sıksa da eline gitarı alıp şarkı söylemeye başlayınca o bu dünyanın en mutlu ve en umutlu insanı olurdu. Bu direnç, evde kendisinden pek medet uman annesini mutlu etme hevesinden geliyordu.

Benim de küçükken böyle düşlerim vardı. Çok iyi işler yapıyor herkesin sevdiği bir insan oluyordum. Bazen dünyanın en iyi doktoru olup hiç ümit olmayan bir hastayı iyileştiriyordum. Bazen dünyanın en iyi ressamı olup herkesin hayranlıkla baktığı resimler çiziyordum. Pek çok haksızlığın önüne geçip, masum insanları koruyordum...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 10, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İpsiz UçurtmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin