'Boşuna mı delirdik?'🥀
Dünya hassas kalpler için bir cehennem çukurudur derdi annem. Annemin her söylediğini anımsadığımda ruhumda bir sancı peyda oluyordu. Sessiz ve dingin bir hayat isteyen her zaman ben olmuştum. Annem ise tam tersi şeklinde yaşıyordu hayatı. O hayatta asla olmaz dediğim her şeyi bir bir yaşamıştı. Ben ise bir köşede korku içerisinde izlemiştim.
Geçmişte ruha yasaklanan her hissin, gelecekte yürekleri kül edene kadar yakmasını izlemek gibi.
Acısı tarif edilemezdi. Tüm zorluklara rağmen her şeyin en iyisine ulaşma fırsatı sağlayan bir konumda oluşum, hem içimi cızlatıyor hemde büyümüş hissettiriyordu.
Çoğu kez kendime sorular sorar çıkmaza sokardım benliğimi. İşte o zamanlar ruhum bedenimden ayrılmak için can atardı. Ne vakit cesur olsam, dönüp başa sarılmış bir film gibi tekrardan seyrederdim geçmişimi. Ardımda bıraktığım yaralı mazi acıtırdı acıtmasına da vazgeçemezdim.
Şimdi ise ufak tefek şeylere takılmayacak kadar büyüyüp olgunlaştığımı hissediyordum. İlk defa yaşadığım ve yaşayacağım duygular için hazırdım. Sadece eskiye göre biraz daha netti duruşlarım. Biraz daha kararlı, ve biraz daha umursamaz.
Akşam yemeği yenmiş lobide toplanmak üzere bekliyorduk. Kızıl saçlı kızı kapıda ki hoşnutsuz ifadesiyle bırakıp odama koşmuştum. Ilık bir duş almak ancak kendime getirmişti beni. Yiyebildiğim kadar yemek yedikten sonra, çok daha iyi hissetmiştim. Akşama dogru zaten hazırlanıp, yine yemeğe inmiştik. Yemekte bana ölumcül bakışlarını yollayan behram'ı saymassak, gayet iyi geçmişti.
"Bugün inşallah gelirlerde, artık harekete geçeriz!" Azra'ya dönüp kafamı salladım.
"Sıkıldım bile. " eliyle beni onayladı.
"Aynen öyle" susup önümüze baktığımızda, altemur koştur koştur yanımıza geliyordu."Geç kalmadın merak etme" soluk soluğa yanımızda durup, ellerini dizlerine koydu.
"Geç, kalmadığımın farkındayım. " konuşurkende nefes nefeseydi.
"Ee" doğrulup ikizime birden baktı."Vural erdem'in kızı burda. Yâni oda bu işin içinde." Sanırım iş gittikçe daha da eğlenceli bir hal alıyordu.
"Ee aklınızda ne var?" Elini koluma atıp, beni yanına cekti.
"Sevgili taklidi? " sırıtan suratına yaklaşıp, alay eder gibi konuştum."Bu ne işe yarayacak?" Tek elini kemerinin üzeri koydu.
"Behram kızı paketlemenin peşinde, bizde behram'ın arkadaşlarıyız. Yani Miran'la ben. Sizde bizim sevgililerimizsiniz. Ancak bu şekilde etraflarında olabiliriz" bu kız ne ara gelmiştide, behram hemen harekete gecmişti. Aklıma gelen şeyle hemen Azra'ya baktım. Azra'da bana aynı bakışları attığında, ikimizde aynı anda konuşmuştuk."Yoksa o kızıl kız mı?" Altemur burnunu kırıştırıp, konuştu.
"Kızıl mı? Hiç sevmem. Tercihim, esmerlerden yana" kolunu tutup, sert bir cimcik attım. Acıyla inlerken, konuştum.
"Olmaz! O bizi gördü. "Herkes söylediklerime anlam veremez bir ifade ile baktığında tekrar konuştum.
"Beni Behram'ın odasına götürerek iyi halt ettiniz! Kız beni onun odasından çıkarken gördü. Şimdi ise sevgili taklidi falan kim bilir ne düşünecek. Onu da geç bu numarayı belkide yemeyecek?" Altemur eliyle durmamı sağlayıp, cebinden telefonu cıkarttı."Miran'ı arayım, bekle" rehberden miran'ın numarasını tuşlayıp aradı.
"Oğlum nerdesin sen?" Kafasını sağa saola cevirip, etrafa baktı."Lobideyiz işte, sen nerdesin?" Biraz sessiz kalıp, miran'ı dinledi. Daha sonra arkamdan bir yere bakarak el salladı.
"Gördüm seni tamam." telefonu kapattıktan hemen sonra bana döndü.
"Öncelikle fikir Behram'dan çıktı. Ve Loya'ya da söylersin hallettim ben demişti. Ne demek istediğini şimdi anlıyorum. Hallettiyse demekki sorun yok." içim bir nebze olsun rahatlarken, yine de şüphe içerisindeydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Vurgun
Teen Fiction"Nefesinden.." dedi zor bela. "Nefesinden nefes nefes çekesim geliyor..." Bir damlacık daha ağladım. "Gitme.." dedi kapanan gözleriyle. Ama daha fazla duramazdım. Gözleri kapalıyken tuttuğu elimi havalandırıp dudaklarına yaklaştırdı. "Gitme.." de...