'Gün yüzü hariç, tüm yüzleri gördük. "🌸
Ölüm, dünyaya ait her şeyi sıfırla çarpıyordu. Ve bunu yok etmek istediği için yapıyordu. İnsanlar ise dünyaya ait her şeye paha biçilmez değerler yüklüyordu, ve bunu elinde olmadan yapıyordu.
Günahlar ise, göz göre göre işleniyordu. Geriye kalanlar ise yalnızca bunları izlemekle mükellefti.
Ama biz bu yolu seçmemiştik, ve izlemeye de niyetimiz yoktu!
Ertesi gün, yapılabilecek bütün hazırlıkları yapıp, yola cıktık. Neyle karşılaşacağımızı bilmediğimiz icin, güvenliği elimizden geldiğince sağlam tutmaya çalıştık. Uyuşturucuyla yetinmeyip, fuhuşada baş vuran bu adamların ne tür bir pislik olduğunu bilmiyoruz.
İki kişi olarak, sayımız onlara göre çok azdı. Zafer bey ve ela'da gelecekti. Ela'nın geliş nedeni nazenin'i tanıyor olmasıydı. Zafer beyin neden geldiği zaten belliydi.
Planlarımıza göre anlaşma yapmak için gittigimiz yerde, bir girişimde bulunmayacaktık. Hem sayımız azdı, hemde teslimat durumu olmadığı için harekete geçemezdik."Sen bunların ofisini biliyor musun? " Behram arka tarafta oturan, ela'ya bu soruyu yöneltmişti.
"Nazenin konum attı. " Behram elini uzatıp, ela'dan telefonu aldı. Navigasyon görevi görecek telefonu, görebileceği bir yere yerleştirip, arabayı çalıştırdı. En öncelikle zafer beyi söylediğimiz yerden alacaktık. Daha sonra adrese geçecektik. Nazenin zaten, onlarla birlikte olacaktı. Arayı yapıp, işi bağlama görevi onundu.
Yolun üstünden zafer beyide aldıktan sonra, ofisin önüne gelmiştik.
"İşte şurası" ela'nın camdan gösterdiği, yere baktığımda ofisin altında bulunan resmi bir cafe görmüştüm. Arabadan inip, cafeye doğru ilerledik.
Ortada bir kaç geniş toplantı masaları bulunuyordu. Etrafında da normal takılmalık çift kişilik ya da gruplar için masalar vardı. Cafeye girdiğimizde, sol tarafta bir hareketlenme hissedince hepimiz o tarafa döndük. Nazenin ayağa kalkmış, onu fark etmemiz icin el kol sallıyordu. Gülümseyerek otarafa doğru yöneldiğimizde, masa da oturan iki takım elbiseli adamda ayağa kalktı. İyicene yaklaştığımızda suratları belliydi.
"Merhabalar. " zafer bey sevecen bir suratla elini uzattı. Yaşını almış olmasına rağmen, kapkara saçlı adam uzattığı eli sıktı.
" Hoşgeldiniz, buyrun oturun. " zafer bey top sakallı adamın ve nazenin'inde elini sıktıktan sonra, masaya oturdu. Bizde sırayla adamlarla tokalaşıp, yerlerimize yerleştik."Zafer bey, loya'nın babası olur. " Nazenin kara saçlı adama bakarak konuşmuştu.
"Memnun oldum zafer bey. Ben deniz Şevket. " tam bir pezevenk havası, aferin. Ne olduğumuzu farkındayız, buda bir şey.
"Bende öyle." Bu kısa muhabbetten sonra, ölüm gibi gelen bir sessizlik oluşmuştu. Karşımda oturan ela'nın bacağına tekme atıp, sinyali verdim. Nazenin'in kulağına bir şeyler dedikten sonra, gözlerimin içine bakıp, kafasını salladı.
"Beyler, iki tarafında neden burada bulunduğunu biliyoruz. İş konuşmaya geçelim bence. " kara saçlı adam Nazenin'e dönüp gülümsedi.
"Biliyorsun ki her önümüze gelenle iş yapmıyoruz. Güvenilir ve kazanç sağlayan insanlar olmalı. " Zafer beyle Behram kısa bir süre bakıştıktan sonra, gözlerini kara saçlı adama çevirdi."Çok haklısınız Şevket bey. Önümüze her gelenle iş yapsaydık, bu bizim sonumuz olurdu. Size, bu işin temelde sağlam olduğunun teminatını verebilirim." Şevket ellerini önünde birleştirip, masaya doğru hafif eğildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Vurgun
Fiksi Remaja"Nefesinden.." dedi zor bela. "Nefesinden nefes nefes çekesim geliyor..." Bir damlacık daha ağladım. "Gitme.." dedi kapanan gözleriyle. Ama daha fazla duramazdım. Gözleri kapalıyken tuttuğu elimi havalandırıp dudaklarına yaklaştırdı. "Gitme.." de...