BÖLÜM 24

1.5K 120 4
                                    


'İyiyim dedikten sonra gözlerim doluyor, bu da benim yenilgim.' 🥃

Seni seveni de, kalbinde bir yere koyanı da, hayatında öncelik vereni de anlarsın. Çünkü davranışa yansır. Seni üzen şeyi karşındaki insana defalarca söylemene de ne yapılması gerektiğini de talep etmene gerek kalmaz. Çünkü o seni harab eden şeyi bilir ve bunu halletmek için elinden geleni yapar. Salih amca çok geçmişe dayalı bir sevgiyle bana bağlıdır. Bende ona. Bu değerlerin gün yüzüne çıkması için ancak yüz yüze gelmemiz yetiyordu. Kaç sene de geçse Salih amcayı unutmazdım. Çünkü o beni istemeyen babamın yapmadığını yapıp bana babalık yapmıştı.

Odadaki gerginlik hat Sâfayı bulduğunda, biraz olsun şu havayı dağıtabilmek için , harekete geçtim.

"Salih amcam, burada karşılaşacağımız inan aklımın ucundan geçmezdi." sert bakışlarını masadakilerden ayırıp bana çevirdi. Eskisi gibi yumuşak bakışları sadece banaydı.

"Seni çok aradım. Buldum da, ama kurulu bir hayatının olduğunu görünce, tekrardan dahil olmak istemedim." Dudaklarımı büküp, kafamı yana yatırdım.
"Ne demek dahil olmak istemedim. Ben senin sayende buralara geldim. Sen hayatımın merkezisin zaten. " gülümseyerek elini saçlarıma götürdü.

"Saçların ne kadar da uzamış." elim saçlarımın üzerindeki eline gitti. Elleri hâla pamuk gibiydi. O ellerle omuzlarıma gelen saçlarımı tarar örerdi.

"Uzadılar Salih babam." ona bu şekilde hitap etmem çok hoşuna gidiyordu. Hiç evlenmemiş ve hayatının sonunu bir kadını severek getiriyordu. O gençliğindeki Ayşen'i o kadar seviyordu ki gözü hâla da ondan başkasını görmüyordu. Ayşen ile kavuşamadıkları için ise, aşkını sadece kendi içinde yaşıyordu. O artık bu dünyada görebileceği bir insan değildi çünkü, Ayşen'i biricik ilk ve son aşkı ruhunu teslim etmiş, öbür taraftan onu seyrediyordu.

Salih amca kısa bir süre daha aynı ifadeyle suratıma bakıp, önüne döndü. Yanındaki adamla bir şeyler konuşurken, yanımda ki durumdan son derece memnun olan Behram'a döndüm.

"Salih amca beni kırmaz. " gözlerini Salih amcaya çevirip baktı.
"Öz mü?" Kafamı iki yana salladım.
"Öz amcam yok. " her ikiside öz olup olmadığıyla ilgilenmiyordu. Peki bu neden bu kadar önemliydi? Dudaklarını birbirine bastırıp beni onayladı. Toplum içinde olduğumuz icin, kulak kulağa fısıldaşmayı kesip, önümüze döndük.

"Evet gençler. Durumu özetle anlatın bakalım. " Salih amca arkasına yaslanıp, rahat bir konum aldı. Behram, alper ve ben üçlüsünden kısa bir göz temasından sonra, Behram'da karar kılmıştık. Bizi kafasıyla onaylayıp, gövdesini öne doğru sürdü.

"Baş komiserim, öncelikle operasyona başlamadan önce oluşabilecek tüm pürüzler için önlemler almıştık.. " Salih amca dirseklerini masaya dayayıp, öne doğru eğildi.

"Demek ki tam olarak önlem almamışsınız. " gözlerimi Behram'a çevirip baktım. Kaşlarını kaldırıp, Salih amcayı onayladı.
"Aynen öyle, ama her şey hamile bir kadının darp edilmesiyle başladı. Bu aklımızın ucundan bile geçmezdi ve bunun için de bir eylem planımız yoktu. " Salih amcanın kaşları çatılırken, konuyu derinlemesine duymak istediğini anlamıştım. Ona anlatacak çok şeyim olacaktı, tabii fırsat olursa.

"Hamile bir kadının darp edilmesiyle, sizin operasyonunuzun ne alakası var?" Tekrar kendimi suçlu hissetmiştim. Pismanlık değildi, suçluluktu. Ama mecburdum, sürekli bu konu ısıtılıp ısıtılıp önüme geliyordu ve ben sürekli olarak geriliyordum.
"Bu konuyu size Loya anlatsa daha iyi olacak. " Behram çekilip, arkasına yaslandı. Morelim tekrar tekrar bozulurken, başımı öne eğip, ne anlatacağım hakkında bir kaç kelimeyi bir araya getirmeye calıştım.

Büyük Vurgun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin