Dostluk Anlaşması

557 22 6
                                    

Gecenin 4'ünde uyandım. Rüyamda çok kötü şeyler görmüştüm ama şuanda hatırlayamıyordum. Etrafıma bakındım. Ceren yoktu. Sena ve Berna'da izin alıp ailelerini ziyarete gitmişti. Odada tek başımaydım. Bir an korktum. Acaba Ceren nerde diye kendi kendime düşünürken Ceren içeri girdi. Hemen gözlerimi kapatıp uyumuş taklidi yaptım. Gözlerimi hafif araladım. Yine ağlıyor muydu yoksa bana mı öyle geliyordu? Evet ağlıyordu hemde hıçkıra hıçkıra... Daha sonra bana doğru yaklaştı. Benim uyanık olduğumu bilmiyordu. Ve bana doğru eğilip "Senden nefret ediyorum" dedi. Hala ağlamaya devam ediyordu. Daha sonra yatağına uzanıp karşısında ben varmışım gibi konuşmaya devam etti:

-Sen nerden geldin bu okula he? nerden? Hangi cehennemden? Hayatımı mahfetmek için mi geldin? Senden nefret ediyorum. Seni öldürmek istiyorum Sevgi. Elimden herşeyimi aldın. Burak'ı aldın benden. Sayende artık Burak beni sevmiyo. Sevmiycekte..

Bunları duyunca gözlerimi açtım ve doğruldum:

-Ceren?

-Sen uyanıkmıydın?

-Evet, dediğin herşeyi duydum. Yaa bak benim hakkımda böyle düşünmeni istemiyorum.

-Ne düşünüyim peki? Hoşlandığım çocuğu elimden alıyosun. Farkında...

Sözünü kestim ve konuşmaya başladım:

-Hey heyy bir dakika... O konuda dur bakalım. Ben Burak'a karşı hiçbirşey hissetmiyorum. O da bana karşı birşey hissetmiyor. Hem ben başkasından hoşlanıyorum...

Son cümle? Ben Yusuf'u seviyorum. O çok uzakta ama onu seviyorum. O başkasını seviyo ama onu seviyorum. Onun yüzünden bu lanet şehirdeyim ama onu seviyorum. Bu son cümleyi söylerken Ceren gözyaşlarını sildi ve ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözleriyle bana doğru baktı. Bana uzunca baktıktan sonra konuşmaya başladı:

-Gerçekten mi? Emin misin?

-Hiç olmadığım kadar eminim.

-Peki yaa kimden hoşlanıyorsun?

-Bu okuldan değil. İstanbul'da...

-Peki yaa neden burdasın?

Yusuf'u ona anlatmam gerekiyo mu yoksa gerekmiyo mu hiçbir fikrim yok. Yusuf'u bu okulda kimse bilmiyo. Ben neden burdayım kimsenin bu konuda bir fikri yok. "Ben bu okula Yusuf yüzünden geldim. Beni sevmiyor azıcık bile sevmiyo" desem de çok saçma gelicek herkese.. Ama aşk neler yaptırıyo bunu kimse anlayamazdı.. Bunları kendi kendime düşünürken göz yaşlarıma hakim olamadım. Ama o an birden anlatmaya başladım:

-Yusuf benim ilk aşkım. Hayatım boyunca en sevdiğim erkek. Gözümdeki tek kişi. Onu o kadar çok seviyorum ki... Canımı verebilecek kadar... O benim düşüncelerim, o benim yaşamım, o benim herşeyimdi... Ama bunu kime inandırabilirim ki? Sanki o olmazsa bende yaşayamam gibi hissediyorum. Ama şuan yaşıyorum. Onu çok özlüyorum ama artık İstanbul'a geri dönemem. Onun bir sevgilisi var. Ama olsun. Ben onu hala seviyorum. Herşeye rağmen seviyorum. Ve onu beklemeye devam ediceğim. Ömrümün sonu olduğunu bilsem yinede onu bekliycem. He bir de, ben Ankara'ya gelmeden önce "Benim aşka olan inancım kalmadı" diye bağırmıştım. Yani ben artık hiçkimseyle birlikte olmam. Sen Burak'ı sevmiyo olsan bile ben onunla olmam anladın mı beni?

Gözyaşlarımın daha da arttığı bu dakikalarda konuşmaya devam ettim:

-Yusuf brni sevmiyo, bana karşı hiçbirşey hissetmiyo. Hatta benden nefret ediyo. İstanbul'da iken Yusuf'la kavga ettim. Ve sonuç olarak onunla aynı şehirde kalmak bile istmediğimi anladım. Ve Ankara'ya geldim. Emin ol senden daha fazla acı çekmişimdir.

Bu söylediklerim o kadar etkili olucak ki Ceren yaşlı gözlerle bana bakıp konuşmaya başladı:

-Galiba senin burada olma sebebin çok daha farklı...

Ceren'den hayatım boyunca hiç beklemiyeceğim bir davranış gösterdi. Ceren bana sarıldı ve konuşmaya devam etti:

-Sevgi ben senin hakkını yemişim. Çok üzgünüm.

-Önemli değil. Bende özür dilerim. Burak'la bu kadar yakın olmamam gerekiyordu. Neyse şimdi bunları konuşmayalım. Saat çok geç oldu. Bence artık uyumalıyız.

Bunları söylerken benim telefonum titredi. Burak'tan bir mesaj gelmişti:

"Yarın seninle çok özel birşey konuşmamız gerekiyo. Ders başlamadan yarım saat önce arka bahçede seni bekliyo olacağım"

Ceren'le göz göze geldim. Ceren'in gözünden bir yaş daha aktı. Ve konuştu:

-Yarın.. Kesin senden hoşlandığını söyleyecek.. Saat 04:30. Sana niye mesaj atsın yoksa?

-Lütfen öyle düşünme! Bak eğer benim yanımda olucaksan beraber herşeyin üstünden gelebiliriz. Anlaşalım bu konuda. O bana beni sevdiğini söylemiyecek ve sana söz veriyorum ki onla aramda hiçbirşey olmayacak

-Sevgi, sana inanmak istiyorum. Tamam anlaşalım. Bundan sonra hep birlikte olucağız ve bu işin üstesinden birlikte geliceğiz.

-Tamam ama hadi şimdi yatalım. 3-4 saat sonra kalkıcağız ve Burak'ın yanına giderken sende benimle olucaksın.

-Tamam. İyi geceler

-İyi geceler

Siyahlı ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin