Renkli Rüyalar

Hayatın..

Bölümün başında Mertin ağzından yazdım.Ondan sonrası tamamen Nil'e ait.

Ve bölüm şarkısı:

Poest Of The Fall-Cradled in Love 

MERT

İçinden çıkan şeye gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi baktım.Kimden geldiği belliydi. Nil’in şirket otoparkında arabasından inerken çekildiği fotoğrafını elimde tutuyordum. Yerime oturup elimdeki fotoğrafı incelemeye başladım. Arkasını çevirdim. Bir not vardı.

“Mutlu aşk yoktur.”

NİL

Kendimi işe o kadar kaptırmıştım ki mesanem ben buradayım diye bağırmasa tuvalet ihtiyacım olduğunu anlamazdım bile. Sık adımlarla lavaboya girdim. İşimi hallettikten sonra tam kabinden çıkacaktım ki tanıdık sesler beni durdurdu.

“Leyla Hanımın benden hoşlanması çok iyi oldu.Nil denilen kadına karşı güzel bir avantaj” Gamze’nin sesi mi beni rahatsız etmişti yoksa dediği çcoukça şeyler mi ona karar veremedim. Ne fark eder kadının tamamı sinir!

“Bu yemeklerden her zaman yapmamız gerekiyor. “ Vee tabi ki Burcu da öyleydi. Yemek yemişler demek. Mert de bu yemekte miydi acaba.

“Ama Mert beni görünce biraz şaşırdı. Sanırım pek hoşuna da gitmedi” Gamzenin söyledikleri az önceki soruma cevap oldu. Mertle beraber yemek. Ve Mert bana bunu söylemedi. Harika.

“Öyle olduğunu düşünmüyorum. Şaşırdı doğru ama evlerinde olmandan rahatsız olmadı” Evlerinde ? Evlerinde bir de. Ailesinin beni bir kere davet etmedikleri,ailesini geçtim Mert’in beni bir kere götürmediği evlerinde yemek!

Ben düşüncelerimle daha da sinirlenirken Burcunun dediklerine kulak verdim. “Hem dün gece seninle sohbet de etti. Ki sadece iş konuşmadınız. Vazgeçme. Nil bana kalırsa geçici. Merti az çok tanıyorum. Hiçbir zaman sadık bir erkek olmadı. Ona karşıda olmaz” Olduğum yerde donakaldım. Sözleri aklımda süzülürken burnum sızlamaya başlamıştı. Bir şeyler daha konuştular ama duyamadım. Başımdaki uğultu her sesi silip süpürecek cinstendi. Kendine gel! 

Başımı sallayıp kabinden çıktım. İkisi de yoktu. Yüzüme biraz su vurup kendime gelmeye çalıştım. Mertin benden önce doğru düzgün tek bir ilişkisi yoktu bunu biliyorum. Ama bana değer verdiğini sevdiğini de biliyorum. Bana karşı her zaman dürüst ve sadık olacağına da emindim. Burcunun az önceki zırvalamalarını aklımdaki en uç köşeye süpürdüm. Aptal sarışının aptal arkadaşı için söylediği aptal sözler benim umrumda olamazdı.

Odama geçerken yan odadan çıkan Erenle gözlerimiz buluştu. Sonra gözüm hemen  bir morluğa takıldı. Morluk. Erenin sağ gözünün çevresi az da olsa morarmıştı. Ve o morarık bana doğru geliyordu.

“Dikkatini çektim sanırım" dediğinde kendime gelip “Gözün. Ne oldu?” dedim. Küçük bir tebessüm etti. Ama bu tebessüm de alaycı bir acı vardı. “Sevgilin sana aşık olduğumu sanıp yumruğunu geçirdi. Çocuk gibi değil mi?”

“Mert mi yaptı?” Başka kim olacaktı?

“Birden fazla sevgilin olmadığına göre. Mert.Ve bir şey daha. Sana aşık falan değilim” dedikten sonra göz kırpıp uzaklaştı. Gidişini izledim.Tabi ki aşık değildi. Hem ben olanları nasıl unutabiliyorsam sanki. Mert benim dediklerimi duyup soluğu Erenin yanında almış belli. Ece de o yüzden bana abim eve geç geldi diye mesaj atmıştı tabi.Kesin yumruk attıktan sonra evden çıkıp gitmişti.