12."Sana İhtiyacımız Var..."

9.5K 381 25
                                    

Hatam varsa kusura bakmayın.

İyi okumalar...


Kocam.

Hiçbir şey hissetmediğim hatta nefret ettiğim sandığım kocam. Ailemi kaybetmeme sebep olan kocam. Bebeğimin babası olan kocam. Cidden bana kocalık yapmış mıydı da ona kocam diyordum?

Bana kocalık yapacak zamanımız mı olmuştu sanki. Şimdi karşımda ki doktor onun öldüğünü söylüyordu. Nasıl ölebilirdi ki?

Alayla bir kahkaha atıp, etrafıma baktım. Herkes yıkılmış, şok olmuş bir şekilde doktora bakarken tekrar kahkaha attım.

"Güzel şaka.." diye mırıldanıp, gülümsemem yüzümden silinmeden gözümdeki yaşlar akmaya başlamıştı.

Baran olduğu yerde sendelerken, Şura küçük bir çığlık atıp koluna girdi.

"Baran! Baran kendine gel!" Baran sanki kendinden geçmiş gibi dururken, sadece olan bitene bakıyordum.

Doktor yanımızdan çekip giderken, birisin koluma dokunması ile çığlık atarak yoğun bakım kapısına hızla ilerleyip, ellerimle cam kapıyı yumrukluyordum.

"Olamaz! Ölemez, gidemez!" belimden birisi beni sıkıca tutarken, hala kapıyı yumrukluyordum. "Açın kapıyı! Göreceğim onu, inanmıyorum size!" cam kapı yanlara doğru açılırken, karşımda ki hemşireyi ittirerek içeri girdim.

"Hanımefendi buraya giremezsiniz." soğuk hava vücudumu titretirken, bir kaç adım daha atıp kolları iki yana açılmış bir şekilde hareketsiz bir şekilde yatan Karan, görüş açıma girmişti.

Biraz daha ilerleyip yanına ulaştığım da, soluk yüzüne bakıyordum sadece. Kalp atışlarını gösteren monitör kapalıydı.

Sıcak ellerim soğuk elini kavradığın da, dayanamayıp dizlerimin üzerine çöktüm.

"Neden bizi bıraktın?" alnımı eline yaslarken, omuzlarım sarsılarak ağlıyordum. "Benim gibi babasız büyümesine nasıl izin verdin Karan?"

Ameliyathaneyi derinden gelen hıçkırığımın ses kaplarken, soğuk elini daha sıkı kavradım.

"Ben onu nasıl büyüteceğim Karan? Nasıl anlatacağım bu olanları? Ne olur kalk, sana ihtiyacımız var..."

Evet ondan ne kadar nefret etsem de, ne kadar beni sinirlendirse de, bize başka kim sahip çıkacaktı ki?

Omuzlarımda hissettiğim iki el ile, irkilerek ne ara kapattığım gözlerimi araladım.

"Hadi Balın..." Barlas'ın titrek sesi daha çok ağlamama sebep olurken, her şeyin gerçek olduğunu daha iyi kavrıyordum.

"Barlas..Barlas gitmeyelim...bebeğim babasız büyüyemez Barlas. Ben nasıl bir acı olduğunu iyi biliyorum, o yaşamasın.." cümlemi bitirir bitirmez bedenimin kavranması ile, kendimi Barlas'ın kucağında buldum.

Kollarımı boynuna dolarken, yaşlarla parlayan gözlerimi Karan'a diktim.

"Lütfen uyandır onu, gitmesin..." yavaş yavaş Karan'ın uzandığı yerden uzaklaşırken, kalbimde ki o iğrenç his ile gözlerimi sıkıca kapattım.

BalınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin