24.bölüm

33.7K 1K 183
                                    

Medya:Oğuz Kara...

Arslan'dan...

Sonunda o yataktan çıktım. Evimdeyim ve salonda kollarımın arasında sevgilimle oturuyorum.

Ama bu huzurlu ortam uzun sürmedi. Begüm telefonu çalınca sıyrıldı kollarımın arasından. Bir şey söylemeden mutfağa doğru gidince şüpheyle baktım arkasından. Yine ne karıştırıyor bu kız?

Yavaş hareketlerle kurulduğum koltuktan kalkıp mutfağa yöneldim. İçerde olmadığına göre bahçedeydi...

Kapıdan çıkıp gözlerimle bahçeyi taradığımda en uçta hararetli şekilde telefonda konuştuğunu gördüm. Kaşlarımı çatıp yanına giderken beni farketti. Telefondaki artık ölü sayabileceğimiz vatandaşa bir iki bir şey söyleyip kapattı. Yanına vardığımda bir şey olmamış gibi davranarak sitemkar sesiyle fırçaladı bayan atarlı. "Sen niye kendini zorlayıp kalkıyorsun. Beni bekleseydin ya! Ya da çocuklardan birini çağırsaydın! Of yarana zarar vereceksin."

"Bir hafta oldu baş belası. Artık iyiyim ve izin verirsen evimde istediğim gibi dolaşmak istiyorum. Hem sen kiminle konuşuyordun yine?"

Cevabı öfkemin fitilini ateşledi. "oğuz abiyle..."

"Ne demek lan Oğuz itiyle konuşmak? O herifi etrafında görünce bile delirdiğimi bilirken bir de gizli gizli mi konuşuyorsun onunla bahçe köşelerinde!"

Onun da gözlerinde öfke pırıltıları dolaşmaya başladı ama kendini sıkıyordu. "Gizli olsa söylemezdim kiminle konuştuğumu Arslan. Uzatma! Önemli bir mesele var o yüzden konuşuyoruz!"

Şüpheyle baktım bu kez. Neydi ki bu 'önemli' mesele?. "Neymiş bu kadar önemli ve gizli olan?"

Koluma girip lafı çevirdi yine. "Bence sen şimdi yat dinlen. Şuan seni ilgilendiren bir durum yok. Ayrıca beni sorguya çekmenden de sıkıldım. Sakin kalmaya çalışmama aldanma çünkü patlarsam ortalık fena dağılır. Yeterince açık mı SEVGİLİM??"

Son kelimede imalı bir ses tonu kullanınca altındaki tehlikeyi anlamamak imkansızdı. "Eğer o itle arkamdan iş çevirdiğini öğrenirsem asıl o zaman ortalık fena karışır SEVGİLİM! Bu yeterince açık mı??"

Aynı imayı ben de kullandığım için gözlerini devirdi. "Az orjinal ol arsız boğa...Taklit etmek sana yakışmıyor."

Mutfağa ulaşmıştık. Ben de fırsatı değerlendirip belinden kavradım. Tezgahla kendi aramda sıkıştırdığım Begüm'ün dudakları ve gözleri arasında gidip gelen bakışlarımın son adresi yine tadına bayıldığım dudaklar oldu. Ve ben bir haftadır durduramadığım ama durdurmak zorunda bırakıldığım dürtülerimi serbest bıraktım. Dudaklarımız birleştiğinde sertçe öptüğümde karşılık vermesinin zor olacağını düşünürken aynı sertlikle karşılık buldum. İşte benim kadınım!!

Bir süre sonra geri çekilmek istese de soluğum kesilene kadar öpmek niyetindeydim. Ben onu bırakmayınca yarama bastırdı elini. Acıyla geri çekildim. "Hay sikeyim!! Ne yapıyorsun kızım! Kurşun yarası o küçük bir kesik değil!"

Sırıttı. "Biliyorum bebeğim ama bunu asıl sana hatırlatmak lazımdı. Ben de kibarca hatırlattım..."

Tek kaşım havalandı. "Kibarca?"

Omuz silkti bu sefer. "Bu benim kibar halim Demirhan. Benim gibi bir sokak kızından daha büyük bir kibarlık beklememelisin."

Kesinlikle bu sözde kibar hallerine bile aşıktım. "Sen artık sokak kızı değilsin baş belası. Benim sevgilimsin...Bu alemin tek korkulan kadınısın...Benim kadınımsın. Aşık olduğum, ait olduğum ve bana ait olansın..."

Ben Sokak Kızıyım -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin