Yazar'dan...
Vedat içeri girdiğinde Begüm'ün titreyen bedeni ve düz çizgi halini alan monitörle, titreyen bedenin durması paniklemesine sebep olmuştu. Yapılan müdahalelere anında dahil olurken o sırada Begüm kızın'ın elini tutmuş yürümeye devam ediyordu.
Göz alıcı parlaklıktaki ışıkta kaybolmadan hemen önce Begüm'ün elini tutan kız durdu. Aynı anda onunla beraber duran Begüm küçük kıza döndüğünde yine gülümsedi ikisi de.
Küçük kız; "Anne..." dediğinde gözleri mutlulukla parlayan Begüm eğilip kızının kokusunu içine çekerek öptü.
"Babam seni bekliyor..." dedi bu kez küçük kız.
Parmağıyla gösterdiği Arslan'a baktığında başı önüne eğilmişti. Kara bulutlar etrafını sarmaya devam ediyordu. "Beraber gidelim yanına..."
Küçük kız olumsuz anlamda salladı başını. "Ben gelemem...Ama sen git anne."
Daha ilk andan sevdiği kıza gözleri dolarak baktı. "Seni bırakamam..."
Gülümsedi küçük kız. "Biz hep birlikte olacağız anne. Ben hep sizinle olacağım."
Küçücük elleriyle yanağına dokundu Begüm'ün. Ardından ellerini ayırarak ışığın içinde kayboldu. Bir süre arkasından bakan Begüm hızla Arslan'a dönerek yanına gitti. Ve yaklaştıkça Arslan'ı saran kara bulutlar dağılmaya, yüzü de aydınlanmaya başladı.
Arslan'ın yanına vardığında ellerini tutup dudaklarına uzandı parmaklarının üzerinde yükselerek. İşte o an kalp atışları monitörde belirdi ve aynı anda derin bir nefes alarak boğulmaktan kurtulan insan gibi tüm ciğerlerini havayla doldurup gözlerini açtı sevdiği adamın adıyla. "Arslan!!"
Vedat bir anda gelişen olayla sadece adını söyleyebildi. "Begüm..."
Göz göze geldiklerinde Begüm de zorlukla konuştu. "Selam...Doktor..."
Bir süre daha Begüm'le ilgilenen hemşire ve doktorlar onu normal odaya almak için hazırlıyordu. Vedat'ın mutluluğu gözlerine yansırken Arslan'e ve diğerlerine haber vermek aklına gelmiyordu.
Bayan doktor gülümseyerek baktı Begüm'e. "Ben dışardakilere haber vereyim. Aevgiliniz artık hastaneyi birbirine katmaktan vazgeçmeli çünkü."
Begüm doktoru süzüp gözlerini kıstı. "Vedat haber verir..."
Yeni uyandığı için sesi çatallı ve zor çıksa da aldırmadı. Çünkü doktor fazla güzeldi ve uyanır uyanmaz sevdiğini kıskanmak da ancak onluk bir davranıştı.
Vedat dayanamayıp güldü. "Uyanır uyanmaz yaşıyorum diye şükretmek yerine sevgilisini kıskanan ilk canlısın Begüm."
Tek kaşını kaldırarak bakmakla yetinince Vedat mesajı alarak dışarı çıktı.
Herkes içeri koştururken Vedat'ın da panikle içeri girmesi Arslan'ın kafasında kötü senaryolar yazmasına yetmişti. Onun öldüğünü düşünüp tüm dünyayı yakıp yıkmak isteyişi gerçek gibiydi. Sanki o an hepsini dakikalar içinde yaşamıştı.
Sonunda bu kötü düşüncelerden kurtulmasını sağlayan kapı açılarak Vedat yüzündeki tuhaf ifadeyle çıktı dışarı. Yüzü yerdeydi...Arslan hayalindeki Vedat'ı hatırladı...Onun da kafası yerde ve üzgündü. Kulaklarını kapadı duymamak için. Gözlerini de kapattı yaşanan yıkımı görmemek için. Eğer duymazsa ya da görmezse gerçek olmayacakmış gibi...
Sonra birden açıldı gözleri. Etrafındaki herkesin kucaklaşmasını görünce kaşları çatıldı. Neden mutlulardı??
Yanına gelen Vedat hala korkusundan kurtulamayan Arslan'a bakıp gülümsedi. "Uyandı dostum...O iyi..."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Sokak Kızıyım -TAMAMLANDI-
Ficción GeneralBoğuk çıkan sesimle kulağına fısıldadım "Sen benimsin Karaman!Sadece benim!" Bir anda doğrulup boğazıma yapışmasıyla ufak bir şok geçirirken ne bok yedim yine diye düşünmekle meşguldüm! Beni duvara yapıştırdığında itiraz etmedim.Ne yaptığımı merak e...