Zeynep: Seni çok seviyorum! ‘Kerem de zeynep’e sarılır
Kerem: Bende bitanem bende seni çok seviyorum!. ‘der onların konuşmalarına şahit olan biri vardır.. Sarıldıklarını görünce;
X: Zeynep? Kerem? ‘der sinirli bir şekilde.. Kerem ve Zeynep ayrılıp karşılarında duran adama bakarlar şaşkın, şaşkın;
Zeynep: M-murat bey?
Murat: Zeynep, bu ne hal? ‘dedi sert bir ses tonu ile
Kerem: Size ne!
Murat: Ben seninle değil, Zeynep ile konuşuyorum! Zeynep hani senin sevgilin vardı? Sırf o var diye burada kalmayı reddetmiştin, Kerem’le aldatacak kadar mıydı sevgin? ‘deyince Zeynep cevap verecekken, kerem lafa girdi;
Kerem: (güldü) Sevgilisini, sevgilisi ile aldatacak kadar çok seviyor!
Murat: N-ne? Bi-bir dakika.. Yani siz şimdi?
Zeynep: Evet murat bey! Kerem benim sevgilim!
Murat: Ama bu durumda..
Zeynep: Biliyorum yarışmadan diskalifiye olucam
Murat: Hayır.. Zeynep bak seninle bir anlaşma yapalım.. Ben sesimi çıkarmazsam kimsenin haberi olmaz ama karşılığında
Kerem: Eee karşılığında?! ‘diye bağırdı
Murat: Karşılığında benim teklifimi kabul edecek ve burada kalacaksın.. Yoksa şimdi arar söylerim sevgili olduğunuzu
Kerem: Ulan sen ne adi, ne şer…siz bir herifsin! Kız sevgilim var diyor sen hala ona yav…
Zeynep: Kerem tamam! Bakın murat bey.. Ben iki hafta boyunca aptal bir yarışma yüzünden sevdiğim adamdan ayrı kaldım.. Ama artık buna izin vermem.. İsterseniz hemen arayıp durumu anlatın, isterseniz anlatmayın.. Ha birde kupa ve tatil ödülü var onları da yarın cihan hoca ile yerlerine göndericem hiç gibi umurumda değil.. Şimdi izninizle, malum yarım dönüyoruz çantalarımızı hazırlamamız lazım size iyi akşamlar.. Hadi aşkım gidelim ‘dedi ve kerem’in elinden tutup arabalarının yanına gelip bindiler..
Kerem: Adama bak ya gözüme baka, baka sevgilime asılıyor! Sen kimsin ha kimsin?!
Zeynep: Kerem sakin olur musun? Bak tamam bitti artık.. Yarın gidiyoruz
Kerem: Sakin falan olmam ben! O kim ya, ne sanıyor kendini! ‘diye bağırınca Zeynep korku ile yerinde sıçradı
Zeynep: K-kerem bağırma lütfen.. Korkuyorum ‘deyince kerem derin, derin nefes alıp kendini sakinleştirmeye çalıştı.. Sonra zeynep’e sarıldı
Kerem: Tamam güzelim korkma.. Özür dilerim bağırdığım için
Zeynep: Otele gidelim artık.. Uykum geldi benim
Kerem: Tamam nasıl istersen ‘dedi ve yolsa hiç konuşmadan otele geldiler.. Kerem, zeynep’e bağırıp onu korkuttuğu için, içten içe kendine küfür ediyordur.. Sessiz bir şekilde odalarının önüne gelirler;
Kerem: İyi geceler ‘deyip odasının kapısının açacakken Zeynep elinden tuttu;
Zeynep: Bu gece benimle uyur musun? Yalnız kalmak istemiyorum ‘dedi uykulu ses tonu ile
Kerem: Olur güzelim.. Sem odana geç ben üstümü değiştirip geliyorum
Zeynep: Tamam ‘dedi ve odasına geçti.. Üstünü değiştirip dolabın üzerindeki kupayı alıp dolabın içine koydu çünkü şuan görmek isteyeceği son şey oydu.. Yatağın üzerine oturup kerem’in gelmesin bekledi.. Çok geçmeden kapı çalındı ve Zeynep açtı..
Zeynep: (gülümsedi) Ben seni balkondan bekliyordum
Kerem: İstersen oradan geleyim?
Zeynep: Hayır! İki kere o riski aldın zaten üçüncüsüne izin vermem ‘deyip gülümsedi.. Daha sonra kerem’in elinden tutup içeri geçirdi.. Sonra da kapıyı kapattı.. Ve yatağa oturup sırtlarını başlığa dayadılar.. Zeynep başını her zaman ki gibi kerem’in omzuna koyup elini beline sardı.. Kerem de zeynep’in boşta kalan elini tutuyordu;
Kerem: Zeynep
Zeynep: Efendim?
Kerem: Dönünce ne olacak, görüşebilecek miyiz? Yani şey aksel..
Zeynep: Tabi ki görüşücez kerem.. Sen aksel’i düşünme.. O bana karışamaz.. Yani biliyorum beni çok sevdiği için korumak, kollamak istiyor ama bazen sınırını çok aşıyor.. Başta onu üzdüğüm için bende üzüldüm ama sonra anladım, ben yanlış bişey yapmadım ki.. Sadece sevdim.. Hem de mert’ten önce.. Eminim ona zamanla bunu anlayıp hayatıma saygı gösterecektir ..
Kerem. Umarım güzelim.. Benim derdim zaten aksel değil sensin.. Yani sen onunla kavga ettiğinden beri çok kötüydün.. Ben senin artık üzülmeni istemiyorum ‘deyince Zeynep kafasını kaldırıp gülümser
Zeynep: Sen yanımda olursan ben hiç üzülmem ki
Kerem: Hıı öyle mi?
Zeynep: Öyle ‘der ve tekrar başını kerem’in omzuna koyar.. Kerem konuşuyordur ama zeynep’ten cevap gelmiyordur.. Kerem başını eğip zeynep’in yüzüne bakınca uyuduğunu görür.. Böyle belinin ağrıyacağını düşünüp uyandırmamaya dikkat ederek yataya uzandırır ve yanına yatıp saçını öper ve çok kısık bir sesle;
Kerem: İyi geceler güzelim ‘der ve oda gözlerini kapatır..
1 Ay Sonra..
Zeynep ve kerem İstanbul’a döneli bir ay olmuştur.. Bu bir ayda aksel ve zeynep’in arası hala düzelmemiştir..
Alara: Abiiii ‘diye bağırıp kerem’in odasına dalar.. Tabi kerem hala uyuyordur..
Alara: Abi kalk hadi! Abiii! (kerem uyanmaz) Hıı zeynepp hoş geldin! ‘der ve kerem sıçrayarak uyanıp ayağa kalkar hemen;
Kerem: Z-zeynep mi? Hani nerde? ‘der bir yandan da gözlerini ovuşturuyordur..
Alara: A-abi sakin ol.. G-gelmedi Zeynep ‘der gülerek
Kerem: Ufaklık sen benimle dalga mı geçiyorsun?
Alara: Hii ben bu kaşını çok iyi beliyorum ‘deyip hızla odadan çıkar ve koşarak aşağıya iner, tabi kerem de peşinden
Nevin: Çocuklar koşmayın.. A-a kime diyorum ben?!
Alara: Abim başlattı ‘der bir yandan da salonda tur atıyordur
Kerem: Of tamam yoruldum ‘deyip kendini koltuğa atar tabi saf alara da abisine inanıp koşmayı bırakır.. O sırada kerem hızla ayağa kalkıp alara’yı kolundan tutar ve koltuğa yatırıp gıdıklamaya başlar
Nevin: Deli çocuklarım benim ‘deyip gülerek mutfağa gider
Alara: A-abi ya-yapma ‘der gülerek ama kerem durmaz
Kerem: Kandıracak mısın bir daha abiyi?
Alara: E-evet ‘der gülerek
Kerem: İyi o zaman durmak yok ‘der ve daha çok gıcıklar.. Alara gülmekten konuşamıyordur artık.. O sırada nevin yanlarına gelir;
Nevin: Kerem oğlum dur! Aa kıpkırmızı olmuş kız. Kerem kime diyorum?!
Kerem: (durur) Tamam nevin sultan kızma bak bıraktım.. Zaten dersini aldı o.. Dimi alara’cım?
Alara: Hıhı ‘der sadece.. Kerem ise onun bu haline gülüp masaya geçer..
------
Zeynep ve Melis kahvaltı yaparlarken melis’in telefonu çalar;
Melis: Efendim hayatım? (durur) Bi-bir dakika siz kimsiniz? N-ne! İyi mi peki? T-tamam ben hemen geliyorum ‘deyip kapatır telefonu
Zeynep: Melis oldu? Melis cevap versene?!
Melis: A-aksel.. Kaza geçirmiş.. Hastanedeymiş
Zeynep: Nee!