Emir bir anda gelen bu soruyla birlikte ne diyeceğini bilemedi. Daha fazla yalan söylemek istemiyordu fakat doğruları da söyleyemeyeceğini farkındaydı. Bir yandan kendini bekleyen zor bir soru diğer bir yanda yakın olduğunu belli eden bir evlilik konuşması duruyordu. Zira Derin'in aklında günlerdir bu düşünce vardı. Yıllarını geçirdiği kendini her şeyiyle teslim ettiği adamdan artık bir adım bekliyordu. Eskiden olsa bunu kafaya takmazdı fakat artık bir çok değişmişti. Yakında mezun olacaktı ve okuldan sonra emir ile bir gelecek düşlüyordu. Hele arkadaşları yaptıkları yorumlar ile pek yardımcı olmuyorlardı Derin'e. Emir'in kendisi ile gönül eğlendirmediğini biliyordu bilmesine ama bazen insan elle tutulacak somut şeyler arıyordu. Ve bu somut şey ancak bir yüzük olabilirdi.
"Şehir dışındalar ve pek fırsat olmadı. "
Derin in konuyu kapatmasını düşlemekten başka yapacağı bir şey yoktu. Yine de kısa sürede verdiği cevap rahatlamasına neden oldu. Büyük bardakta ki suyu içmeye başladı. Bir kaç saniye Derin'in sessiz kalması bu konuyu kapattığını düşünmesine neden olmuştu fakat Derin önemsiz bir konu gibi görünen aksine onun için önemli olan bu konuyu kapatmaya pek niyetli değildi.
"Bu hafta sonu fırsat var sevgilim.Gidebiliriz."
Emir içtiği suyun boğazına kaçması ile öksürmeye başladı. Bu nereden çıkmıştı şimdi? Derin Emir in sırtına vururken Emir eliyle tamam işareti yaptı ve derin bir nefes aldı. Boğazına dizilenler su veya yemek değildi. Kelimelerdi.
" Şu sıralar işle karışık ama ilk boş zamanda gideceğimize emin olabilirsin. "
Elbette ki Emir o boş zamanı hiçbir zaman yaratmayacaktı. Derin ise kendisini çok iyi tanıdığını söyleyen Emir'in bile fark etmediği bir hüzne kapıldı. Bu cevap içinde ki sesi haklı çıkarıyordu. Peki Emir neden tanıştırmak istemiyordu ki? Derin bir anda Emir'e laik olmadığını hissetti ve üzerini süzdü. Kendine özen gösteren biriydi. Emir'e yakışmaması söz konusu bile değildi ki. Güzeldi. Ve bunu tek düşünen yalnızca kendisi değildi. Kendisinde bir kusur yoktu cahil veya görgüsüz birisi değildi. En iyi yerlerde eğitim almış ve ailesiyle her ortama girmiş birisiydi öyleyse Emir neden utanıyordu ki ondan?Derin'in düşen yüzü Emir'in de dikkatini çekmişti. Normal şartlarda olsa Derin dayanamaz içindekileri söylerdi. Emir o kırılma noktasını bekledi fakat Derin Emir'i yanıltarak bir şey demeden masadan kalktı ve yarısından çoğu duran tabağını ve boş bardağını alıp mutfağa gitti. Emir'de yeni bitirdiği tabağını alıp peşinden gitti. Hala Derin'den herhangi bir tepki bekliyordu. İçin de konuşup konuşmama konusunda verdiği savaş yüzüne de yansıyordu. Emir çoğu zaman olduğu gibi yine tahminlerinde yanılmadı. Derin gerçekten de kendi kendine düşüncelerle boğuşuyordu. Çok şey demek geçiyordu aklından ama dilinden hiçbir şey çıkmıyordu. Etrafa göz attı. Yapacak bir şeyler arıyordu. Bir toz bezi aldı ve kendisini inceleyen Emir'i görmezden gelip yanından geçti ve salona gitti. Emir kaşlarını kaldırmış Derin'i izliyordu. Derin önce yavaşça az önce yemek yedikleri büyük masayı ardından ortada duran sehpayı silmeye başladı. Derin'in temizlik yapıyor olması göz yaşartacak bir davranıştı. Ters giden onca şey vardı ki. liste yapsalar uzar giderdi. Emir ise şu anlık bunları sorgulamamayı tercih etti. Çünkü sorguladıklarının kendisine cevabı olmayan sorular olarak döneceğinden emindi. Hiç bir şey yokmuş gibi davranmaya karar verdi ve Derin'e arkadan sarılıp boynuna ufak öpücükler kondurmaya başladı. Eli de kolları arasında ki bedeni turlamaya başlamıştı. Bir kaç saniye sonra Derin'i kendisine doğru çevirdi ve elinde ki bezi alıp sehpanın üstüne bıraktı. Dudaklarını birleştirirken Derin, Emir'i şaşırtarak kendini geri çekti. Sanki Emir'in hareketleri onu biraz daha yaralıyordu. Sevdiği adam ona ihtiyacı olan şeyleri vermiyor, sözleri söylemiyordu. İçindeki kuşkuları canlandıracak şekilde davranıyordu.
"Uykum geldi."
Kendisine şaşkınlıkla bakan gözlere aldırmayıp merdivenlerin yolunu tutmuştu. Emir Derin'in arkasından bakarken iç çekmeden edemedi. Derin'i yumuşatmanın yolu şu an yok gibi duruyordu. İlk kez Derin kendisini reddetmişti. Bunun sorumlusu ise yine Emir ve hayatıydı. derin2in arkasından yavaş adımlarla giderken en az Derin kadar oda düşünceliydi. cıvıl cıvıl olan sevdiği kadını durgun görmek istemiyordu. Gözlerinin içi parlasın, yüzü hep aydın kalsın istiyordu. Fakat bu mevzu elinde değildi. eğer elinde olsaydı bir saniye durmazdı.Odaya girdiğinde Derin'i yatakta buldu. Derin ayak sesleriyle biraz daha örtüye sarılmış gözlerinin açılma ihtimaline karşı daha sıkı yummuştu. Böylece Emir in sorgusundan kaçmış oluyordu. Çünkü yeşil gözleri her şeyi ele verecekti. Farkındaydı. Emir ise Derin in kendisininden uzaklaşmasında ki tek sebebinin aralarındaki konuşmanın olmadığını düşünüyordu. Belkide başka birisi var dedi Emir'in içindeki şeytan. Bir anda bunu düşündüğü için kendisinden utanmıştı. Nasıl olur da aklına bunu getirebilmişti? Kendi bedensel olarak olmasa da bazı şeyleri gizleyerek aldatırken, masum olan sevdiğini böyle alçakça nasıl yargılayabilmişti. Fakat bir yandan Derin'in sırf aile konusunu böyle büyütmeyeceğini de biliyordu. Derin'in aksine Emir en başından beri ciddi düşünüyordu. Derin daha ilişkiye ilk başladıklarında hem çok genç hem de hayatı eğlence olarak gören birisiydi. Emir'in farklı havası da onun için çok çekici bir durumdu. Bu kadar uzun ömürlü bir ilişki hiç düşünmemişti. Bir kaç gün belki diye düşünmüş ve bunu Emir'e de itiraf etmişti. Emir derin bir iç çekip dolaba yöneldi. Derin'in dolabında kendi eşyaları da vardı. Onlardan bir eşofman ve siyah t-shirt alıp hızlıca giyindi ve Derin'in yanına uzandı. Derin burnuna dolan aşık olduğu kokuya dayanmaya çalışarak hareketsiz kalmaya çalışarak kendisini uykuya teslim etti. Emir ise daha özlemini gideremediği kadına dayanamayıp kollarının onun ince beline doladı ve kokusunun huzuruyla gözlerini kapattı. Yüzü iyice Derin'in saçlarına gömülürken uykuya kendini teslim etmişti.
Derin sabahları baş düşmanı olan telefon sesiyle gözlerini açtı. El yordamı ile komidinin üstünde ki Emir'in telefonunu buldu. Eline aldığında bulanıkta olsa gördüğü "Selda" yazısıyla kaşlarını çattı. Bir kadının bu saate sevgilisiyle ne işi olabilirdi ki? Üstelik Selda denen kadın ile Emir'in iş ilişkisi olmadığı kesindi. Çünkü Emir iş ile ilgili olan isimleri her zaman hanım veya bey olarak kaydederdi. Diğer insanları da soy isim ekleyerek kaydederdi. Telefonu açtı ve kulağına götürdü. Hala sesi mahmurluğunu taşıyordu.
"Alo?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkili Hayat
JugendliteraturGösterişli, ışıklı, huzurlu, modern bir İstanbul ve kokusunda huzur bulduğu, sevdiği, sevildiği Derin.. Zorlu, zorunlu, nefret ettiği Mardin ve hiç bir zaman kalbinde yer edinemeyen karısı Selda... 29.12.2015 #80 Genç Kurgu Yalan içinde #212 12.05.2...