13.Bölüm

6.5K 281 6
                                    

Derin içli içli ağlarken Rüzgar sessizce durmuş, kollarıyla ona güç veriyordu. Her göz yaşında ve göz yaşısını takip eden hıçkırıklar da Rüzgar'ın yüzü buruşuyordu. Derin'in nedenini bilmediği göz yaşları, acısı içine yerleşmişti. Aynı zamanda içini telaş kaplamıştı. Derin dün ki elbisesiyle dağılmış bir haldeydi. Kim olsa aklına türlü türlü senaryo getirirdi. Aklına gelenler Rüzgar'ı daha da telaşlandırıyordu.

"Haklıydın."

Hıçkırıkların ardından zar zor fısıldadı. Sesi o kadar güçsüz ver kısıktı ki Rüzgar'ın göğsüne çarpıp kaybolmuştu. Rüzgar Derin'e sarılan kollarını yavaşça ondan ayırdı ve koltuğun önüne gelip diz çöktü. Derin'in yaşlarla ıslanmış yüzünü görebiliyordu. Elini ıslak yanağına koydu ve yavaşça okşadı.

"Bebeğim ne oldu? Korkutuyorsun beni. "

Derin bir süre daha iç çekmeye devam etti. Bir süre sonra sakinleşti.

"E-Emir."

Dedi ve sustu. Devam edecek gücü yoktu. Rüzgar da içinde daha farklı bir acı hissetti. Sevdiği kadın, sevdiği adam için ağlıyordu.

Derin'in içini kaplayan duygu ise hayal kırıklığıydı. Ne nefret vardı o küçük kalbin de ne de başka bir şey tek hissettiği şey hayal kırıklığıydı. Kalbi acıyordu ama öyle bir acıydı ki bu, öyle bir yakıyordu ki insanın içini... Tanımı ve benzeri yoktu. Adını koyamayacak kadar soyut onu öldürebilecek kadar somuttu. Oysa ne hayalleri vardı Derin'in. Günlerce evlilik hayali kurarken sevdiği adamın evli olduğunu öğrenmişti. O kadına da Derin gibi dokunmuş muydu? O kadına da sevdiğini söylemiş miydi? O kadına da Derin'e baktığı gibi bakmış mıydı o güzel gözleri? Sadece duruşuyla bile güven vermiş miydi? Onu da sahiplenmiş miydi? Onunla da kokusunu paylaşmış mıydı? Kafasını dolduran onca soru vardı ki. Kendi bağıran kalbini bile duyamıyordu.

"Ne olmuş Emir'e"

Derin bir kez daha iç çekti.

"E-evliymiş. İnanabiliyor musun Rüzgar? Ben onunla evlilik hayalleri kurarken o..."

Duraksadı . Bu kelimeyi söylemek o kadar zordu ki.

'O zaten evliymiş'

Rüzgar'ın ağzı birden açıldı. Çok şey beklemişti ama bunu tahmin edememişti.

"Ne?"

Derin in tekrar bu cümleyi kurmaya niyeti yoktu. Her defasında canı daha fazla yanıyordu çünkü.

"Duydun işte."

Dedi fısıltıyla. Rüzgar'ın içini kaplayan öfke Emir'e gidip onu dövmeyi düşündürtüyordu. Bunu yapmamak için bir sebep aradı ama yoktu. Sevdiği ve bir zamanlar sevildiği kadının canını yakmıştı. Onu bu hale getirmişti o herif. Tekrar oturup Derin'i kendine doğru çekti ve saçlarını okşamaya başladı.

"O kendisi kaybetti Derin'im. O kadar çok pişman olacak ki seni kaybettiğine. Öyle yanacak ki seni kaybettiği gerçeğiyle, her günü bir öncekinden daha kötü daha acı olacak. Her gece seninle yaşadığı anıları düşleyip rüyalarında o anları görmek için dua edecek çünkü bir daha aynılarını yaşayamayacağını farkında olacak. Her günü bir öncekinden daha beter olacak. Çok pişman olacak çok. Fakat yapabileceği hiç bir şeyi olmayacak."

Rüzgar günlerce yaşadıkları şeyleri, hislerini anlatırken Derin bir noktaya odaklanıp bakmıştı yalnızca. Hisleri körelmişti. Hiç bir şey hissedemiyordu. Başının yaslı olduğu kalbin onun için attığını bilmiyordu, hissedemiyordu.

************

Emir kafasını elleri arasına almış omuzları çökük bir şekilde koltukta oturuyordu. Küçüğü gitmişti. Öyle bir bakmıştı ki giderken Emir'in gözlerine... Sanki o gözlerde ki hayal kırıklıkları birer birer kalbine batmıştı. Derin ellerinden kayıp gitmişti. Bundan sonra olmayacaktı. Sakladığı gerçekler üstüne çökmüştü. Acısı tarifsizdi. Kaçtıkları gerçekler şimdi hayatını elinden almıştı. Derin olmadan yapamayacağını biliyordu fakat yaşadığı zaman fark etmişti ki bu kadarını tahmin bile edememişti.

"Kaybettim onu."

Diye fısıldadı çaresizce. Evet Derin'i kaybetmişti. Ama kazanacağı diğer bir gerçek belki de her şeyin çözümü olacaktı çok yakında...

İkili HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin