Günler öyle hızlı geçmişti ki Derin'in karnı artık yavaş yavaş belli olmaya başlamıştı. En başta yaşanmaz olan konak gittikçe daha yaşanır olmaya başlamıştı. Elbette ki bunun için bir kaç ufak oyun oynaması gerekmişti. Bu oyunlar sırasında elbette ki zarar görenler olmuştu. En başta da Seldaydı zarar gören. Daha Derin'in ilk oynadığı oyunda Emir'in önüne geçilmez siniri, kaybetme korkusuyla karışınca kadına dönmüştü. O andan sonra konakta değil yaşamak önünden geçmek bile bitmişti Selda için. Karşısında omuzlarının dikleştirip "Karısıyım" diyişi Derin'in gözünün önüne geldikçe değil pişman olmayı, acımayı bile bırakmıştı.
Hataya yer vermeden oynanan oyunlar ile bir süredir daha huzurluydu. Tabi huzurlu olmasında ki büyük sebeplerden biri de Emir'di. Annesine bile karşılık vermiş, küçüğünü üzmemek için elinden geleni yapmıştı. Hem Derin'in hem de Emir'in en büyük sebepleri oğulları olmuştu. Daha dokunamasalar bile kalp atışlarını dinledikleri minik varlık onların hayatta ki tek uğraşları olmuştu. Derin'in en büyük gücüydü oğlu. Oğlu için oynamıştı bu oyunları, oğlu için Emir'in ailesinin tavırlarına dayanmış ve yine oğlu için dönmeyi göze aldığı adamın şimdi kendisini mutluluktan havaya uçurmasına izin vermişti.
Eli yavaşça taşlarla süslenmiş gelinlikte dolandı ve gözlerinin ışıltısıyla baktı aynadaki yansımasına. Sonunda hayallerinde ki adama yürümek için, hayallerinde ki gelinliğin içindeydi. Saçları kalın dalgalar halinde omuzlarından dökülüyor. Duvağı aynadan sonunu göremediği bir şekilde uzuyor ve prenses modelinde ki gelinlik onu adeta bir prensese dönüştürüyordu. Oğlu kendini belli eder şekilde hafifçe belli oluyordu.
Emir'in üç hafta önce boşanması ile hızlıca düğün hazırlıklarına başlanmıştı. Telaşlı günlerin ardından bedenini ele geçiren yorgunluktan çok mutluluktu. Bundan böyle onca yaşanmış şeylere rağmen mutlu bir hayatı olacaktı. Çünkü sevdiği adam ve oğlu onun için en başta ki mutluluk sebebiydi.
"Çok güzel olmuşsun."
Beline dolanan kollar ile yavaşça döndü adama. Elini damat tıraşının gazabına uğrayan sakalların bıraktığı yumuşak cilde koydu ve yavaşça okşadı.
"Sende çok yakışıklısın."
"Her zaman ki gibi işte."
Gülerek adamın omzuna vururken gözleri bile ışıldıyordu adeta.
"Bundan böyle müstakbel eşliliğin bana verdiği yetkiye dayanarak yakışıklı olmayı sana yasaklıyorum."
Küçük odayı adamın kahkahası şenlendirirken Derin de ciddiyetini biraz daha tutmuş sonra büyük bir gülümseme kaplamıştı yüzünü.
"Öyleyse bende müstakbel eşliliğin bana verdiği yetkiye dayanarak seni bir kuleye kapatıyorum."
Derin ince kaşlarını çatıp adama baktı.
"O niyeymiş?"
"Bu güzelliğe başka bir bakışın değmemesi için."
Derin gelinliğin izin verdiği kadar sıkıca sarıldı karşısında ki her şeyi ile her şeyi olan adama. Ufak bir öpücüğü yanağına kondururken çıkan ruj izini eliyle sildirdi.
"Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?"
"Bende seni çok seviyorum. Sende bunu biliyorsun değil mi?"
Derin yüzündeki muzip sıraıtmayla baktı adama.
"Biliyorum. Ama ben daha çok seviyorum."
"Öyle mi?"
"Hımm öyle."
Dedi ufak burnunu havaya dikerken. Emir güldü ve yavaşça Derin'in kollarından çıkıp arkasına geçti . Cebinden çıkardığı pırlanta ve elmaslarla süslü kolyeyi boynuna takarken Derin elini kolyenin süslemelerinde gezdiriyordu.
"Bu çok güzel."
"Yüzükleri alırken gördüm ve senden başkasında böyle güzel durmayacağını bildiğimden aldım."
"Teşekkür ederim."
Minnetle gülümsedi.
"Asıl ben sana teşekkür ederim. Beni bu kadar çok sevdiğin, mutlu ettiğin ve bir çocuk verdiğin için."
Derin sıkıca adamın elini tuttu ve sıktı. Emirde ona gülümsedi ve yavaşça gelin odasından çıktılar. Onlar için hazırlanmış uzun yolda el ele yürürlerken bundan sonra her yolda böyle el ele ve birlikte yürüyeceklerini biliyorlardı. Acılar, sırlar bitmişti. Şimdi mutlu olma zamanıydı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkili Hayat
Teen FictionGösterişli, ışıklı, huzurlu, modern bir İstanbul ve kokusunda huzur bulduğu, sevdiği, sevildiği Derin.. Zorlu, zorunlu, nefret ettiği Mardin ve hiç bir zaman kalbinde yer edinemeyen karısı Selda... 29.12.2015 #80 Genç Kurgu Yalan içinde #212 12.05.2...