Emir kollarındaki bedenin kasıldığını hissediyordu ve Derin'in gerginliğinin gereksiz olmadığınıda biliyordu. Annesi hiç çekinmeden Derin'i süzerken , Derin'in yalnızca gerilmesi bile azdı. Emir bu açık bakışları durdurmak istedi ama o an için yapabileceği hiçbir şeyi de yoktu.
"Ne demek oluyor bu Emir?"
Annesi ayağa kalkıp bağırmıştı. Bunu daha önce açıklamadığı ve Derin'i bu ortamda bulundurduğu için pişmanlık duyuyordu şimdi.
'"Anne sakin olur musun?"
Emir'in de gerginliği sesine yansıyordu artık. Kolların da gittikçe daha çok kasılan beden gerginliğini arttırıyordu. Derin'e kısa bir bakış atıp annesine döndü.i.
"Ne demek oluyor bu dedim?"
Diye bağırdı Sevim Hanım yeniden. Derin bu karşılama karşısında hem gerildiğinde hemde öfkelendiğini hissetti. Hayatında kimse ona istenmediğini bu kadar açık belli etmemişti. Gerçi şimdiye kadar da ne böyle bir ortamda bulunmuştu ne de onu istemeyen kişi olmuştu.
"Duydun anne."
"Ne kadarda rahat söylüyorsun!"
Annesinin şaşırmasını anlayabilirdi ama bu öfkesini anlayamıyordu bir türlü. Daha sakin olmalı ve Emir'i dinlemeliydi. Bağırıp ortamdaki gerginliği biraz daha arttırmamalıydı . Hemde babası sessizce köşede otururken söz ona düşmezdi. Annesinin ortamı sakinleştirmesi gerekirken, sakin olan babasıydı.
"Gerçek bu, nasıl dolandırarak söyleyebilirim ki?"
"Birden karşımıza bir kız getiriyorsun ve onun çocuğunun annesi olduğunu söylüyorsun. Hemde bu kadar bulunduğu ortama uyumsuz olan birisini. Üstelik karın evdeyken. Birde sevdiğini söylüyorsun. Sen evlisin Emir. Evli!"
Derin de aynı ortamdayken onu yok sayıyor ve son derece kırıcı şekilde konuşuyordu. Şu an iki kadının siniri de birbiriyle yarışırdı. Emir'in evli olduğunu o kadar sert bir şekilde yüzlerine vuruyrodu ki kendisini metresten de öte fahişe gibi hissetmişti. Susması gerektiğini biliyordu. Emir için susmalıydı. Emir'in her durumda onu koruyup savunacağını bile bile yine de susamıyordu işte. Kadının kendisini daha fazla küçümseyip ucuz birisi gibi bahsetmesine göz yumamazdı. Şimdiye kadar bu kadar küçümsendiği olmamıştı.
"Emir'in evli olduğunu burada ki herkes biliyor. Daha fazla yeni bir gerçekmiş gibi dile getirmenize gerek yok."
Kadının sinir dolu gözlerini ifadesiz yüzünde hissetti. Yalnızca o bakmamıştı odadaki Emir'in babası olduğunu tahmin ettiği kişi, Emir'in kardeşi ve Emir'de ona bakıyordu .
Emir Derin'in yüzüne bakıp onun hissettiklerini ya da söyleyeceklerini çözmek istedi ama şu an o kadar imkansız duruyordu ki bu. Derin'in sınırı yoktu. Kendi ailesi bile söz konusuyken kırmamak için susmazdı o. Kişiliği böyleydi. Derin'i ne zaman durduracağını bilseydi zor olan işler daha da zorlaşmazdı belki.
"Öyleyse nasıl bir kadın olduğunu sende farkındasındır. Bir de bile bile metreslik yapıyorsun."
Kendisinden nefret ettiğini açıkça gösteren bir kadının sırf onu kırmak istediği sözlere üzülmemesi gerektiğini biliyordu.
"Anne yeter."
Sinan, Emir'den önce araya girmişti. Karşısında duran her biri birbirinden sinirli üçlüyü birisinin durdurması gerektiğini biliyordu. Babasının bu işe el atmadığını görünce kendisi araya girmek zorunda kalmıştı. Ağabeyini destekliyordu. Sırf mecbur kaldığı hayata göz yummayıp şimdi karşılarına sevdiği kadınla çıkmasını tek doğru bulan kişi Sinan'dı. Derin'i Emir'in anlattıklarından az çok biliyordu ve hakkını yememek lazım genç kadın çok iyi dayanmıştı. Olay çıkartan annesiydi.
"Sen karışma Sinan."
Gözlerini devirmemek için kendisini tutarken ellerini teslim olur gibi kaldırdı. Ve o an bakışları kapıda duran Selda ile kesişti. 'Buyur cenaze namazı.' Diye fısıldadı. Herhalde daha kötü bir tanışma ortamı olamazdı .
Selda aşağıdaki bağrışları duymuş salona gelmişti. Ve gördüğü görüntü boğazında bir düğüm yaratmıştı. Emir'in bu kadar cesur olabileceğini hiç düşünmemişti. Sevim Hanım'ın, Derin'e olan çıkışları hoşuna gitmiş ve güven vermişti. Derin istenyenmeyenken kendisi konağın geliniydi. Bunun güveniyle kapıda dikilmeyi kesip içeriye girdi .
Derin gördüğü kadınla biraz daha kasıldı ve siniri iyice hissetti. Kendisini durdurmasa çok kötü şeylerin olacağını biliyordu ve karşısında duran iki kadının istediği de buydu. Çektiği acının kaynağı olan ve o gün hiç bir şey yapamadığı kadın karşısındayken susamadı.
"Pardonda hangi evlilikten bahsediyorsunuz? Abisine alınan ama onun ölümüyle sanki bir malmış gibi kardeşine bırakılan bir kadınla olan zorunlu bir evilik mi?"
Derin nasıl oynaması gerektiğini biliyordu. Üzülen birileri olacaksa tek başına üzülmeyecekti. Bu konakta ki işleyiş buysa hepsinden daha acımasız olabilirdi.
"Haddini aşma!"
"Siz benden ucuz bir kadınmış yaparken haddinizi aşmıyorsunuz da ben gerçekleri söyleyerek mi haddimi aşıyorum. Ah tabi gerçekler ve cevap verilemeyen soruların sinirinizi bozması normal. Hak veriyorum."
Alayla gülüşü Sevim Hanımı sinirlendirirken Selda'yıda korkutuyordu. Şimdi içeriye girdiği güveni kalmamıştı. Karşısıda ki kadın kendisinden daha güçlüydü. En önemlisi Emir'in sevgisi daha da güç katıyordu. Hanımağaya bile posta koyan birisi kendisine hayli hayli karşı çıkabilirdi.
"Yeter bu kadar terbiyesizlik evimde böyle terbiyesizliğe izin vermem."
Emir artık araya girme zorunluluğu hissetmişti.
"Ne demek istiyorsun anne?"
"O kadının burada işi yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkili Hayat
Teen FictionGösterişli, ışıklı, huzurlu, modern bir İstanbul ve kokusunda huzur bulduğu, sevdiği, sevildiği Derin.. Zorlu, zorunlu, nefret ettiği Mardin ve hiç bir zaman kalbinde yer edinemeyen karısı Selda... 29.12.2015 #80 Genç Kurgu Yalan içinde #212 12.05.2...