19.Bölüm

6.8K 267 8
                                    

"Ne dediğini farkında mısın anne?"

"Gayet farkındayım. Söyleyeceğimi söyledim."

Dedi kadın sinirinden ödün vermeden. Herkes çok sinirliydi. Derin, derin derin nefes alıp karnını ovmaya başladı. Bir kaç gündür kendisini yoklayan sancıları tekrar yaşamak istemediği için bebeğini düşünüp sustu.

"Eğer o yoksa bende yokum anne!"

Sevim Hanım yüzü değişirken kendisini topladı. Oğlunun bir kadın yüzünden kendilerine karşı geldiğine inanamıyordu. Tam ağzını açacaktı ki dakikalardır konuşmaları oturduğu yerden izleyen Rıza Bey ayağa kalktı.

"Yeter Sevim. O kız bizim torunumuzun annesi ve onun yeri de burasıdır."

Yalnızca torunlarının annesi olmak istemediğini kendisine sakladı Derin. Çok değil bir kaç güne bunu Emir zaten söyleyecekti.

"Rıza."

"Sözümün üstüne söz söylenmeyecek."

Derin yüzünde ki sırıtışı gizleyerek mahçup bir ifade takınıp baktı Rıza Bey'e . Ardından gözü uzattığı eline kaydı. Şimdiye kadar kimsenin elinin öpmemiş olmasına rağmen şu an yapmak zorunda olduğu şeyi biliyordu. Yavaşça adamın önüne ilerledi ve elini önce çenesine ardından alnına değdirdi. İstemese de Sevim Hanımın önüne gitti ve kadının zorla uzattığı elini öpüp Emir'in yanına gitti.

"Hoşgeldin kızım."

"Teşekkür ederim efendim."

Küçük bir gülümseme eşliğinde baktı Rıza Bey'e. Burada ki günlerin zor geçeceğini biliyordu ama burası ona aitti artı . O hiçbir zaman buraya ait olmayacaktı belki ama burası ona ait olacaktı. Ve herkes bunu anlayacaktı.

**************

Konağa bomba gibi düşmüştü. Çoğu kişinin dilinde o ve iki gün önce yaşananlar vardı. Bu duruma alışık dahi olsa yinede rahatsız olmaya başlamıştı artık Derin. Konak'ta ki herkese çok sevecen ve güler yüzlüydü. Konakta geçen günler ona ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu göstermişti. Hislerini çok iyi gizliyor ve nefret ettiği kişilere bile gülümsüyordu.

Kahvaltı faslı bittiğinde izin isteyerek sofradan kalktı. Arzu ile konuşmaya o kadar ihtiyacı vardı ki. Bir an önce konuşmalıydı. Tam salondan çıkmış merdivenlere yönelmişti ki Selma'nın sesini duydu .

"Bu kadar yüzsüz olduğunu bilmiyordum."

Derin istifini bozmadan merdivenleri çıkmaya başladı.

"Hanımağa senden nefret ediyor ve sürekli küçümsüyor. Köylünün dilindesin ve hala burada salınarak yürüyebiliyorsun."

Sinirlenmemeye çalışarak Selda'ya döndü.

"Peki sen? Sen de yıllardır seni istemeyen, yanına bile uğramayan hatta senden kaçmak için İstanbul'a taşınan ve başka birini seven adamın yanında durmaya çalışıyorsun."

Selda avantajın kendinde olduğunu düşünerek güldü.

"Karnında ki bebek olmasa Emir de yanında durmazdı. Benim ile düzgün konuş. Gelinağa da onun karısı da benim. Sense metresin tekisin."

Derin içinde ki sinire rağmen kafasını sallayarak gülümsedi ve ikinci merdivenden büyük bir çığlık eşliğinde kendisini yuvarladı. Bir çığlık ve ahlama sesi daha dudaklarından firar ederken göz yaşlarını akıtmaya başlamıştı. Selda ne olduğunu anlamadan ona bakarken çoktan Derin'in etrafına insanlar dolmuştu. Emir hızlıca koşup gelirken, onu Rıza Bey ve Sevim Hanım izledi. Derin karnını tutup yalandan inlemeleri dudaklarından salarken, Emir hızlıca hizmetçileri geçip yanına çöktü. Telaşlı suratı ile Derine bakarken Derin içli içli ağlamaya başlamıştı. Sevim Hanım ve Rıza Bey'de başında dikiliyorlardı.

"Derin iyi misin?"

Emir telaşla sorarken, gözleri ile Derin'i tarıyor ve vücudunda bir şey olup olmadığına bakıyordu.

"Bebeğim."

Diye fısıldadı acı dolu bir sesle .

"Nasıl oldu?"

Diye sordu Sevim Hanım, cezayı topuklu ayakkabılara kesmeye hazırken. Derin bir kez daha içini çekti.

"S-Selda beni itti."

İkili HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin