Derin hızlıca mutfağa koştu. Emir de kapıyı kapattıktan sonra Derin'in peşinden gitti. Yemek kokusu saran mutfağa adımını attıktan sonra bir kez daha kokladı. Yemek kokusu bu evde nadir olan bir şeydi. Ocağın başındaki Derin'i izlemeye başladı.
"Aferin kuzucuklarıma benim yanmamayı basarmışsınız. "
Emir kollarını bağladıktan sonra omzunu duvara yasladı. Yemek ile konuşan Derin'e gülmemek için dudaklarının içini ısırıyordu. Daha fazla dayanamayıp ocağın başında dikilen Derin'in yanına gitti. Arkasından yaklaştıktan sonra onu kendine çevirdi ve günlerdir özlemini çektiği dudaklara yapıştı. Bu ani hareket karşısında Derin şaşırsa da hemen toparlanıp karşılık verdi. Havada kalan ellerini yavasca Emir'in kaslarına koyduktan sonra biraz daha yaklaştı sanki imkanı varmış gibi. Birbirlerini çok özlemişlerdi. Geçen günlerin hıncını almak istercesine dokunuşları sertti. Eğer biraz daha durmazlarsa sonunun nerede biteceği belliydi. Hoş ikisinin içinde ki arzu da bunu istiyordu ya. Ama gece uzundu ve Emir biliyordu ki Derin kesinlikle yemek yememişti. O inadı yokmuydu zaten. Zar zor dudaklarını sevdiği kadının dudaklarından çekti.
"Hâlâ açsın değil mi?"
Derin yaramazlık yapmış çocuklar gibi gözlerini kaçırıp kafasını salladı.
"Hadi yemeğe gidelim."
Derin gözlerini kıstıktan sonra ellerini beline koydu. Şu an kavgacı kadınlar gibi duruyordu.
"Benim yaptığım yemek varken yemek yemeye mi gideceğiz? "
Kafasını sağa eğmiş tek kaşını kaldırmıştı. Emir sevdigini kırmak istemiyordu ama midesi de o yemeği yemeyi pek istemiyordu. Her ne kadar elinden zehir bile yiyecek olsa da bu yemeği yemek pek akıllı bir insanın yapacağı bir şey değildi.
"Yalnızca seninle dışarı çıkmayı özledim."
Derin tabi ki de Emir in dediklerine inanmamıştı. Üstelik ona yalan söylemesi de kırmıştı. Yavaşça sağ gözünden bir damla süzüldü.
"Git ye sen!"
Emir bir anda şaşkınlıkla bağıran ve ağlayan Derin'e baktı. Birden bu duygu değişimi normal miydi ki? Ne yapacağını bilemedi bir süre. Sonra hemen kollarını Derin'e doladı. Yavaşça saçını okşamaya başladı ve kulağına fısıldadı.
"Ben senin elinden zehir olsa yerim küçüğüm. "
Derin burnunu çektikten sonra Emir'in güven kokan göğsünden ayrıldı.
"Ama yemeğimi yemiyorsun."
Emir çocukça omuz silken küçüğüne baktı ve gülümsedi.
"Yemez olur muyum hiç hem çokta güzel kokuyor."
Derin in göz yasları yerini gülümsemeyi bıraktı.
"Gerçekten mi?"
Emir de karşısında ki kızın gülümsemesiyle gülümsedi.
"Elbette hadi sofrayı hazırlayalım."
Derin mutlulukla yerinde zıpladıktan sonra hızlıca tabaklar bardakları aldıktan sonra Emir'e verdi.
"Bunlar masaya."
Dedi bilmişçe. Şu an bir öğretmeni veya komutanı andırıyordu.
"Emredersiniz komutanım."
Emir mutfaktan çıktıktan sonra tabakları ve bardakları masaya koyduktan sonra çatal ve kaşığı almak için tekrar mutfağa gitti.Dolaptan aldı ve bir kaç saniye salata yapan Derin'e göz attıktan sonra ekmek sepetini de alıp tekrar içeriye gitti. Elindekileri koyduktan sonra Derin de elindeki salata tabağı ve tencere ile geldi. Emir zehirlenmeyi umarak tencereye bir göz attı. Derin servis yaptıktan sonra sandalyeye oturdu ve ilk lokması alan Emir'e dikti yeşil gözlerini beklenti ile. Emir korkarak çiğnemeye başladı ve ağzına gelen lezzetli tat ile biraz daha hızlandırdı çiğnemesini. Yemek beklediği gibi değildi hatta aksine çokta lezzetliydi.
"E nasıl olmuş? "
Emir gülümsedi.
"Çok lezzetli. "
Derin yerinde zıpladıktan sonra alkış yaptı. Şu an oyuncak alan çocuklar gibiydi. Bu kızı mutlu etmek de üzmek kadar kolaydı.
"Yaşasın."
Emir in gülümsemesi biraz daha yayıldı ve yemeğini yemeye devam etti. Derin unuttuğu içeceği de servis ettikten sonra kendi yaptığı yemeyi yemeye başladı. Havadan sudan bir konuşma açıldıktan sonra Derin onu ne kadar özledigini anlattı ve bu konuda şikayette bulundu. Emir'in de onu özlemiş olmasi içini rahatlatıyordu.
"Ailenden neden hiç bahsetmiyorsun?"
Emir önce şaşırdı bu soruyu beklemediği kesindi. Bir süre ne diyeceğini bilemedi. Daha kısa bir süre önce düşündüğü şeylerin gerçekleşiyor olması içine korku saldı. Boğazını temizledi.
"Bilmem hiç lafı geçmedi.'
Derin yemek ile oynamaya başladı.
"Beni ne zaman ailen ile tanıştıracaksın? Yada tanıştırmayı düşünüyor musun? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkili Hayat
Novela JuvenilGösterişli, ışıklı, huzurlu, modern bir İstanbul ve kokusunda huzur bulduğu, sevdiği, sevildiği Derin.. Zorlu, zorunlu, nefret ettiği Mardin ve hiç bir zaman kalbinde yer edinemeyen karısı Selda... 29.12.2015 #80 Genç Kurgu Yalan içinde #212 12.05.2...