İkili Hayat

6.Bölüm

Derin dağılan ve önüne gelen saçları sinirle geri gönderirken cümlesini yeniledi.

"Alo!"

"Alo!"

Telefonu kulağından çekip ekrana baktı. Telefon kapanmıştı. Tanımadığı kadına karşı sinirlendiğini hissetti. Hem uykusunu bölüm hem de cevapsız bırakmış üstüne üstelik bir de telefonu yüzüne kapatmıştı.

Selda ise duyduğu sesle kalbinin parçalara ayrıldığını hissetmişti. Emir'in hayatında birisi olduğunu düşünüyordu zaten. Fakat duymak. Bu çok daha farklıydı. Kendisi onu beklerken o sabaha başka kadınların koynunda uyanıyordu. Hep içinde ufakta olsa umutlar vardı. Emir hiç bir zaman ona beklenti sağlayacak hareketlerde bulunmamıştı. Ama içinde ki kadın hep bir şeyler beklemişti. Emir ile öyle dillere destan şeyler yaşayacağını düşünmemişti evet. Fakat onun İstanbul'da kadınlarla gönül eğlendirdiğini de düşünmemişti. İçinde hala o kadının bir eğlence olmasını dileyen bir taraf vardı. Diğer bir yandan belki de kuma adayı bir kadındı. Konağa ilk girdiğinden hatta bu şehirde gözlerini açtığından beri biliyordu geleceğini. Bir çok kadın üstüne gelecek kumaya razıydı burada. Üstelik o kumayla iyi anlaşılmaya zorlanacak kadar da çaresiz. Emir'in bulduğu biri olmasa dahi eğer bir evlat veremezse ailesinin bir kuma alacağını bilirdi. Eğer bir çocuk verecek olsa yalnızca saygınlık kazanmazdı. Emir'i de kazanabilirdi. Emir'in çocuğuna sırtını dönecek birisi olmadığını biliyordu.  Peki Emir yanında yatmayı geç aynı odada bile bulunmazken bunun ihtimali var mıydı ki? 

"Kimmiş sevgilim?"

Derin uyuyamayacağını anlayıp yatakta dönüp durmayı bıraktı ve kalktı.

"Selda diye bir kadın. "

Emir'in tüm kasları gerilirken içini de büyük bir telaş kaplamıştı.

"Bir şey dedi mi?"

Sesine merak değil korku hakimdi. Sevdiği kadının bunu öğrenmesi bile korkutuyordu. Hele de bir başkasından öğrenmesi. Öğrenmiş olsa Derin'in sakin olamayacağını da biliyordu aslında. Ama telaşı ve konuşması bunu fark etmesini engelliyordu. Derin hiç bir şeyi fark etmeden dolabına yürüdü

"Konuşmadı."

Emir de yataktan kalktı ve Derin'in yanından geçerek dolaba yöneldi.

"Nasıl konuşmadı?"

Derin omuzlarına silkti.

"Sabahın köründe uyandırdı. Üstelik cevap vermeden kapattı. Hadi ama hayatım böyle garip insanlarla ne işin var senin?"

Tek bir işi vardı o kadınla. Evli olmak. Bunu söylemeye elbette ki cesareti yoktu. Kimin olabilirdi ki? Bu açıkça Derin'i yani hayatını kaybetmekti.

"Bir tanıdık."

Derin'i geçiştirmekti amacı ama Derin'in kapanmadan bıraktığı bir konuya daha dayanacak gücü kalmamıştı. Bu kadın istediği saatte arayabildiğine göre bir tanıdıktan fazlasıydı.

"Bence bir tanıdıktan fazlası. "

Emir kollarını bağlamış gözlerini kendisine diken Derin'e baktı.

"Bir arkadaşım yalnızca sevgilim."

"Peki. Öyle diyorsan."

Derin'in bir konuyu daha geçiştirmesine şaşırsada bir şey demedi. Derin de zaten kıyafetlerine bakmaya başlamıştı.

"Okula mı?"

Derin kafasını sallayarak onayladı. Seçtiği pantolon ve bahara uygun ince t-shirtü ile giyinme odasından çıktı. Emir giyinip, giyinme odasından çıktığında Derin çantasını hazırlıyordu. Emir daha fazla aralarında ki soğukluğa dayanamayacağını bildiğinden Derin'e sarıldı.

"Ben soğuk olmak istemiyorum hatunum."

Derin yüzünü buruşturdu. Bu kelimeyi sevmiyordu. Fazlasıyla demode geliyordu.

"Hatunum demekten ne zaman vazgeçeceksin?"

Emir biraz daha yaklaştı Derin'e ve topuklu ayakkabılar sayesinde boyuna yaklaşan Derin'e biraz eğilip baktı. Derin'in bu kelimeden nefret ettiğini biliyordu. Onun için geri kafalı dağ adamlarının kullandığı bir kelimeydi fakat Emir için Derin'in ona aitliğini simgeliyordu.

"Hımm düşünmem gerek...xSanırım hiç bir zaman."

Derin dudaklarını büzerken Emir bu görüntüye daha fazla dayanamayıp dudaklarını, sevdiğinin dudaklarına kapadı. Derin'inde kendisine karşılık vermesi ile içi rahatlamıştı genç adamın. Demek ki Derin dünü unutmuştu belki de yalnızca kısa süreliğine rafa kaldırmıştı.

"O zaman iyi miyiz?"

Diye sordu Emir içindekileri doğrulamak istercesine. Derin gülümsedi ve elini sevgilisinin yanağına koydu. Yavaşça avuç içleriyle oksamaya başladı. Hafif çıkan sakallar eline batıyor ve huylandırıyordu.

"İyiyiz."