Marinette Dupaing-Cheng
Gene iğrenç alarmın sesiyle uyandım. Hemen kalkıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp dolabın yanına gittim. Dolabı açıp içine mal mal bakmaya başladım. Aslında öyle iki saat kıyafet bulamayan kızlardan değilim. Zaten hemen bir tane buldum.
(Multi medyada ki kıyafet)
Bunlar iyi. Neyse altına beyaz topuklu ayakkabı giydim. Bugün Bay Adrien toplantıya gelecek. İlk kez. Ay tabi bende girmek zorundayım. Umarım toplantıda atarlanıp bizi yerin dibine sokmaz.
Telefonumu alıp evden çıktım. Karşıdaki pastaneden bir tane kruvasan alıp arabama bindim. Çok geçmeden şirkete geldim. Arabadan inip içeri girdiğimde gene bazı beni kıskanan kızların konuştuklarını duydum.
"Ayy buda Bay Gabriel'in özel tasarımcısı olduğu yetmediği birde oğlunun özel tasarımcısı oldu iyi mi!"
"Aynen kızda ne şans var!"
"Ama Bay Adrien buna bakmaz ki!"
Bla bla bla gene aynı şeyler ama tabiki de ben takmıyorum banane. Neyse odama girdim ve toplantı için hazırlık yapmaya başladım. Bu egoist işi batırmazsa iyi eder. Eğer batırırsa patron matron dinlemem dalarım!!!
Neyse bugün iki tane toplantı var birisi şimdi, diğeri ise çıkma saatinden 1 saat önce. Hemen odadan çıktım ve Bay egoistin odasına gittim. Kapıyı çaldım içeriden 'gir' diye ses gelince hemen girdim. Bizim Bay Egoist kafasına dosyadan bile kaldırıp bakmadı bile salak!!
"Bay eg- yani Bay Adrian toplantı birazdan başlayacak!"
Bana bakmadan önündeki dosyayı eline alıp gene bana bakmadan kapıdan çıktı. Ah bu çocuk beni sinir ediyor! Yani bu neyin havası, neyine güveniyor! İstesem onu şurada boğazını sıkıp öldürebilirim!
O önden giderken bende onun arkasından gittim. Bir kere omuzunun üstünde göz ucuyla bana baktı ama o sırada sinirden alt dudağımı dişlemiş, kaşlarımı çatmış, elini yumruk yapmıştım!! Of işte bu halimi gördü artık gerisini siz düşünün...
Adrien Agreste
Odadan Marinette'nin yüzüne bile bakmadan çıktım. Gerçi niye yaptım onu da bilmiyorum. Arkamdan gelmeye başlayınca omuzumdan göz ucuyla ona baktım.
Alt dudağını dişlemiş, elini yumruk yapmış, kaşlarını çatmıştı. Ona bakmayı kesip önüme döndüm ve sırıtmaya başladım. Neden bilmiyorum ama gözüme çok tatlı gelmişti!
Neyse toplantı odasına gittik. İçeri girdiğimizde ufak bir şok geçirdim ama hemen düzeldim! Çünkü karşımda nefret ettiğim çocuk vardı Jason! Ah bu çocuk canına mı susadı acaba. Yanında da babası vardı iki tanede kız sekreter ve kardeşim Alex.
Ona baktığımda o da benim gibi kızgındı. Babasıyla el sıkıştım nede olsa babasıyla bir sorunum yok. Gerçi o bizim birbirimizden nefret ettiğimizi bile bilmiyor. Jasona baktığımda sırıtıyordu ah neyse.
Masaya oturduk ve konuşmaya başladım. Konuşmam bitince Bay Micheal konuşmaya başladı. O sırada yan gözle Jasona baktım sırıtarak Marinetteye bakıyordu. Marinette ise bizi dinleyip not alıyordu. Jason'un ona baktığının farkında bile değildi.
Bir buçuk saat sonra toplantı bitmişti. Herkes ayağa kalkıp tokalaştı. O sırada Marinette Jason ile el sıkacağı sırada, Jason Marinettenin elini tutup dudaklarına götürdü.
Marinette şaşkın bir şekilde bakarken hemen elini sert bir şekilde çekti. Jasona gülümseyip eliyle dışarı gösterdi nazik bir şekilde. Yani bu demek oluyor ki 'artık defol git!' bu yaptığına sırıtarak Marinette'nin yanına gittim.
"Hadi artık çıkalım."
Dedim
"Peki Bay Adrien."
O odasına doğru giderken bende kendi odama gittim. Ah Jason neyin peşinde, ayrıca neden sürekli Marinetteye bakıyordu.
Jason kızlara çok düşkündür ve bana hep 'keşke bir kız kardeşin veya sevgilin olsaydı o zaman görürdün' derdi. Marinetteyi bu aralar korusam iyi olur sonuçta babam Marinetteye çok değer veriyor ve Jason Marinetteye zarar verebilir neyse.
Aradan 5 saat geçti ve o sırada odamın kapısı tıklandı. Bende her zamanki soğuk sesimle 'gir' dedim. İçeri Marinette girdi bu sefer kafamı kaldırıp ona baktım.
"Bay Adrien toplantı birazdan başlayacak."
Ayağa kalkıp önündeki dosyayı aldım ve Marinettenin yanına gidip;
"Önümden yürü!"
Dedim.O da kafasını sallayıp önümden yürümeye başladı. Bende onun arkasından gidiyordum. O arada saçları dikkatimi çekti.
Yandan örmüştü ama çok yumuşak duruyordu! Ben yumuşak görünen bir saç gördüğümde dayanamıyorum ve o saçları ellemek istiyorum! Yoksa dayanamam ama şuan onu yapamam neyse boşverelim diyeceğim ama yapamıyorum!
Toplantı odasına girdim ve karşımda duran bayanla el sıkıştım. Onun yanında da bir ondan genç bir erkek vardı. Sanırım kardeşi oluyor, bunları babam iyi tanır aslında neyse, oturup konuşmaya başladım.
Bu seferki biraz uzun sürdü ama bitti. Herkes odadan çıktı. Bir tek Marinette ile ben kaldım. Marinette hâlâ notlarla uğraşıyordu. Bende diğer odaya geçip dosyaları çekmeceye koydum ve odadan çıktım.
"Marinette hadi çıkalım, herkes çıkıyor şuan."
Marinette önce yerinden sıçradı sonra bana dönüp;
"Tamam Bay Adrien."
Dedi.Kapıyı açmaya çalıştığım sırada açılmadı! Bir kaç kez daha denedim ama yine açılmadı!
"B-Bay Adrien ne oluyor?"
O sırada elektrikler gitti. Marinette büyük bir çığlık atıp benim arkama geçti. O sırada bütün perdeler kapandı çünkü perdeler elektrik ile çalışıyor. Elektrik gidince onlarda kapanıyor.
"Sanırım şirkette bir tek ikimiz kaldık."
Dedim."Ne demek ikimiz kaldık?"
"Sanırım içeride kimse yok sanıp kapıyı üstümüze kilitlediler ve herkes çıkınca elektrikleri kestiler."
"Of ya ama ben telefonumu odamda unuttum!"
"Bende unutmuşum eeee ne yapacağız?"
"Ne bileyim ben!? Biz şimdi burada mı kaldık?"
"Evet anlaşılan burada yatacağız."
"Of ya of!"
Marinette odadaki büyük koltuğa oturdu. Bende gidip yanına oturdum. Ceketini odasında unutmuş galiba çünkü üstünde yoktu.
O saçları hâlâ elleyesim var ama yapamıyorum of ya. 15 dakika sonra Marinetteye tekrar baktım uyumuştu. Gözlerim gene saçlarına gitti.
Artık kendimi o kadar kaptırmışım ki elimi Marinette'nin saçlarından buldum. Aynı tahmin ettiğim gibi yumuşacıktı.
Burnumu saçlarına götürdüm ve koklamaya başladım. Çok güzel kokuyordu mayıştıran bir kokusu vardı. Daha fazla dayanamayıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Devam edecek
Evet arkadaşlar bu günlük bu kadar oy ve yorumlarınızı bekliyorum bundan sonraki bölümde görüşmek üzere by by 😘😘
Kelime sayısı= 886
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanus ve Zümrüt: Adrinette
FanfictionGüzeller güzeli bir moda tasarımcısı... Bir yandan yakışıklı ama soğuk tavırlı bir patron... İkisi de hiç aşık olmamış. Bu yüzden aşkın nasıl bir his olduğunu bilmiyorlar ama öğrenecekler.