Adrian Agreste
Sabah gene iğrenç alarmın sesiyle uyandım. Hemen kalkıp bi duş aldım, siyah takım elbiseyi giyip aşağı indim. Alex gene uyanmış ama üstünü giyinmemiş hâlâ eşofmanlarla. Ah bu çocuk beni deli edecek!
"Günaydın abicimm."
"Günaydın Alex ve hemen yukarı çık Alex!"
"Niye ya?"
"Alex neden olduğunu biliyorsun ve beni sinir etmesen iyi olur!"
"Peki abicim!"
Diyip odasına çıktı. Bende kahvaltı yapmaya başladım. Çok geçmeden Alex de geldi o da masaya oturup kahvaltıyı yapmaya başladı hayvan gibi! Kahvaltı bitince arabaya bindik ve şirkete doğru sürmeye başladım.
"Abi sence Marinette nasıl bir kız?"
"Bu soru nereden çıktı şimdi Alex?"
"Ya çıktı işte sen soruma cevap ver!"
"Yani işte diğer kızlardan çok farklı."
"Hımmm..."
"Sen bir kızla alakalı bir şey sormazdın Alex noldu?"
"Yaa Marinette çok güzel, tatlı, hoş bir kız. Sanırım ona çıkma teklifi edicem!"
"Alex çalışanlara karşı duygusal şeyler hissetmemen lazım! Bunu biliyorsun değil mi?"
Nedenini bilmiyorum ama bir anda sinirlendim. Alex kızlara düşkündür ama hiç sevgilisi olmadı. Şimdi Marinetteye çıkma teklifi etmek istemesi... ne biliyim sinir etti!
"Abicim niye bu kadar sinirlendin?"
Dedi imali imali.
"O sana göre değil Alex!"
"Niye?"
"Bak o sana göre değil! Üstelik o seninle sevgili olmaz!"
"Nereden biliyorsun belki olur!"
"Peki tamam dene ama sonra üzülen sen olursun!"
"Denicem!"
Sonunda şirkete geldik arabadan inip şirkete girdik. O sırada telefonuma mesaj geldi. Açtığımda en yakın arkadaşım Ninodan geldiğini gördüm.
Nino çok iyi birisi. Esmer tenli, kahverengi saçlız yakışıklı birisi. Alya diye bir kıza aşık. Salak ya kıza sevindirici bir haber gelmiş, sevinçten Ninoya sarılmış. O da şuan evde çılgınlar gibi dans ediyormuş ya!
Ben böyle Nino ile mesajlaşırken birisine çarptım ve dengemi sağlayamayıp onun üstüne düştüm. Ellerimi hemen iki yana koydum. O da hemen kollarını boynuna sardı. Yüzüne baktığımda o kişi Marinetteydi.
O kadar yakındık ki burunlarımız birbirine değiyordu. İkimizde gözlerimizi açabildiğimiz kadar açmış birbirimize bakıyoruz!
"Eeee şey B-Bay A-A-Adrian!"
O an hemen kendime geldim ve elimi Marinettenin beline attım ve ayağa kalktım. Otomatik olarak o da kalktı. Yerde benim telefonum ve dosyalar vardı. Marinette hemen dosyaları topladı ve telefonu da alıp bana verdi. Bende resmen hâlâ şokta gibiyim telefonumu alıp cebime koydum.
"Eeee şey ben özür dilerim Marinette önüme bakmıyordum."
"Asıl ben özür dilerim Bay Adrian bende önüme bakmıyordum."
"Bide dün olanlar için özür dilerim. Bi an sinirimi senden çıkarttım."
"Sorun değil Bay Adrian."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanus ve Zümrüt: Adrinette
FanfictionGüzeller güzeli bir moda tasarımcısı... Bir yandan yakışıklı ama soğuk tavırlı bir patron... İkisi de hiç aşık olmamış. Bu yüzden aşkın nasıl bir his olduğunu bilmiyorlar ama öğrenecekler.