Marinette Dupaing-Cheng
Sabah gene lanet alarmın sesiyle uyandım. Alarmı kapatıp hemen yataktan kalktım ve banyoya girdim. Rutin işlerimi halledip odama tekrar girdim. Sonrada dolabı açıp ne giyeceğime karar vermeye başladım.
Altına kot renginde spor ayakkabı giydim. Şirkette böyle şeyler giymemize izin veriyorlar. En çokta bu yönünü seviyorum. Her seferinde elbise yada kalem etek, gömlek olmaz!Mutfağa gidip kendime bir sandviç hazırlayıp yedim. Sonra evden çıkıp arabaya bindim ve şirkete sürdüm. Şirkete geldiğimde hemen Adrian'ın odasına gittim. Tam kapıyı açacakken içeride birisi olur diye kapıyı çaldım. İçeriden 'gir' diye ses gelince ben de içeri girdim. İçeride Adrian, Alex ve birde Adriana benziyen 5-6 yaşlarında bir çocuk vardı.
Ayyyyyyy ama bu çok tatlııııııı. Hemen çocuğun yanına gidip onun boyuna geldim.
"Ay sen ne kadar tatlı birşeysin böyle!"
Dedim yanaklarını sıkarak.
Konuşmamda sanki kedi sevmek gibiydi."Adın ne senin?"
Dedim o da gülümseyerek.
"Felix."
Dedi neşeli sesiyle.
"Ay sen ne kadarda Adriana benziyorsun."
Dedim ama gerçekten benziyor. Sarı saçları ve yeşil gözleri vardı. Adrian gibi takım elbise giymişti.
"Gerçekten benziyor muyum?"
Dedi heyecanlı sesiyle bende başımı salladım.
"Peki senin adın ne?"
Dedi bende;"Marinette."
Dedim ve yanağını öptüm.
"Alex biliyor musun? Şu çocuğa gösterdiği sevgiyi bana bile göstermiyor! Gelde şimdi kıskanma!"
Dedi Adrian. Bende kaşlarımı çatıp ona baktım ve;
"Nankör!"
Dedim."Adrian abi bu senin sevgilin mi?"
Dedi Felix. Adrian da başını salladı.
"O zaman ayrıl ondan!"
Dediğinde Adrian ve ben bön bön ona baktık. Alex ise kahkaha atmaya başladı.
"Neden bücürük?!"
Dedi Adrian kaşlarını çatıp.
"Çünkü sen ondan ayrılırsan o benim sevgilim olur."
Dediğinde bu sefer bende kahkaha attım. Adrian kaşlarını daha çok çatıp;
"Asla! Ben onu çok seviyorum, sana vermem sevgilimden uzak dur!"
Dedi Felix de somurtmaya başladı.
"Ay Adrian çok kıskançsın."
Dedim kahkahalarimin arasında.
"Aynen abi çok kıskançsın."
Dedi Alex bana katılarak.
"Bu arada kim bu?"
Dedim Felixi göstererek.
"Bizim kuzenimiz! 2 hafta boyunca burada!"
Dedi Adrian kızgınlıkla.
"Hadi Felix gel biz benim odama gidelim."
Dedi Alex. İkiside odadan çıkınca Adrian bana trip atmaya başladı. Bende yanına gidip masaya oturdum.
"Aşkım."
Diye seslendim ama o beni duymamazlıktan geldi.
"Canım."
Dedim gene tık yok.
"İyi tamam. Ben Felixin yanına gidiyorum."
Dedim masadan inerek. O sırada belimden tutup beni dizine oturttu.
"O bücürüğün yanına gitmiyorsun!"
Dedi kesin sesiyle.
"Of küçücük çocuktan kıskanıyorsun beni resmen!"
Dedim isyan ederek.
"Napiyim ya çok seviyorum seni."
Dedi dudak büzerek.
"Bende seni seviyorum."
Dedim ve kafamı göğsüne koydum. Kalp atışlarını duyuyordum. Tam o sırada telefonum çaldı. Baktığımda annemdi. Hemen açtım ve Adrian'ın göğsünden biraz uzaklaştım.
"Efendim anne?"
"Alo Marinette abla."
"Aaaa Brigette sen misin?"
"Evet Marinette abla benim."
"Ama sen hani haftaya gelicektin?"
"Bugün gelmek istedim. Hem cadılar bayramını burada kutlamak istedim."
"Hımmm tamam Brigette. Akşam görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz Marinette abla."
Dedi ve telefonu kapattı.
"Brigette kim güzelim?"
"Kuzenim. Felixin yaşında annemin yanındaymış."
Dedim. O da onaylar mırıltılar çıkarttı. Yanlız ben hâlâ onun dizinde otuyorum. Kalkmaya çalıştığımda izin vermedi.
"Ya Adrian bıraksana beni! Hem senin bacağın acımıyormu?"
"Seni bırakmam. Üstelik niye acısın ki"
"Ben bir kere çok ağırım ve iki dizine otursam neyse ama tek bir dizine otuyorum. Beni nasıl taşıyorsun?"
"Kusura bakma ama bir böcek kadarsın. Bir ara mutfağına kamera koyucağım. Ne yiyip ne içiyorsun diye."
Ben tam cevap vericekken içeri Alex girdi. Bizi gördüğünde sırıtıp kapıyı kapattı.
"ŞOK ŞOK ŞOK sayın seyirciler! Agreste holdingin sahibi Adrian Agreste, tasarımcısı Marinette Dupaing- Chengi, kuzeni olan Felix Agresteden kıskandı! ŞOK ŞOK ŞOK!!!"
Dedi sonra koltuğa oturdu.
"Alex beni sinirlendirme!"
Dedi Adrian. Onların bu haline kıkırdadım.
"Ne ya bence güzel bir haber olurdu."
Dedi Alex."Alexxxx!!!"
Diyince Adrian. Alex korkarak sustu.
"Ya tamam sustum. Çek su bakışları."
Dedi. Bende Adrian'ın bakışlarına baktım.
"Ne var ki bakışlarında?"
Dedim"Ya acayip ürkütücü baksana!"
"Yoo bence çok tatlı."
Dedim Adrian'ın çenesini sıkarken. Çenesi sıkılınca balık gibi duruyordu.
"Ne yani sen bu bakışlardan korkmuyor musun? Bunu tarihe geçirmemiz lazım!"
Dedi Alex."Karizmam yerle bir oldu!"
Dedi Adrian ama çok tatlı. O her haliyle tatlı. Beni küçücük çocuktan kıskanırken bile...
Devam Edecek
Evet arkadaşlar bugünlük bu kadar oy verip yorum yapmayı unutmayın bir sonraki bölümde görüşmek üzere by by 😘😘
Kelime sayısı= 673
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanus ve Zümrüt: Adrinette
FanfictionGüzeller güzeli bir moda tasarımcısı... Bir yandan yakışıklı ama soğuk tavırlı bir patron... İkisi de hiç aşık olmamış. Bu yüzden aşkın nasıl bir his olduğunu bilmiyorlar ama öğrenecekler.