Bu bölüm pek içime sinmedi ama aklıma başka birşey gelmiyor maalesef gelse harika olur zaten ama öneriniz varsa yazınız
Marinette Dupaing-Cheng
'1 hafta sonra'
Gene bu sabah telefonun alarm sesiyle kalktım. Ayyyyyyy hafta sonu niye kuruyorum bu alarmı anlamadım. Tabi ya Adrian ile buluşacaktım. Siz şimdi diyorsunuzdur zaten her gün buluşuyorsunuz ama bu farklı. Çünkü 2 gün sonra Nino'nun doğum günü. O yüzden yani neyse.
Rutin işlerimi halledip dolabın yanına gittim. Hımmm ne giysem ne giysem.
Acaba abartılı mı oldu neyse boşver. Altında siyah dolgu topuklu ayakkabı giydim. Siyah kol çantamı alıp evden çıktım. Şuan aç olmadığım için kahvaltı yapmadım.
Adrianı aradım ama açmadı. 2-3 kere aradım gene açmadı. Arabaya binip buluşucağımız kafeye gittim ama orada da yoktu.
Bende evine sürdüm. Bahçeye girince oradaki korumaya Adrianı sordum. O da evde olduğunu söyledi. Ondan evin kapısını açmasını isteyince o da beni kırmayıp açtı. Bende içeri girip Adrianı aramaya başladım.
En sonunda onu odasında buldum. Hâlâ uyuyordu! Ben burada onun için endişeleniyorum o burada uyuyor! Hemen yanına gidip yatağa oturdum. Yüz üstü yatıyordu. Kafasını diğer tarafa döndürmüştü. Yani yüzünü görmüyordum.
Omuzundan tutup sırt üstü yatırdım ve yüzünü görünce korkmadım desem yalan olur! Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Elimi alnına koyunca hemen onu uyandırmaya çalıştım. Cayır cayır yanıyordu!
Adrian biraz gözünü açınca 'ne oluyor' dercesine kafasını salladı. Off bu çocuk çok belalı yaa! Delirmemek elde değil!
"Adrian kalk cayır cayır yanıyorsun kalk!"
Diyince tekrar gözlerini kapattı.
"ADRİAN!!"
Diye bağırınca yerinden sıçradı.
"Offff ne var ne?!"
"Sana şuradan bir çarpıcam görüceksin ne varı! Kalk ya kalk ateşin var diyorum!"
"Offff birşey olmaz azıcık uyuduktan sonra geçer."
Dedi ve tekrar gözlerini kapattı. Bende çalışma masasındaki makası alıp saçından bir tutam aldım ve başladım tehdite.
"Adrian bak eğer kalkmazsan şu elimdeki saçını makasla keserim!"
Dedim elimdeki makası aç kapa yaparak. Makas sesini duyunca hemen gözlerini açıp;
"Sakın! Sakın deneme bile! Tamam kalkıyorum ama o makası bırak!"
Bende zafer kazanmış bir şekilde gülümseyip makası geri bıraktım.
"Tamam hadi kalk ve soğuk suyla bir duş al. Bende sana çorba yapıyorum. Sakın suyu sıcak yapmaya kalkışma çünkü anlarım biliyorsun!"
Dedim o da yataktan kalkıp banyoya girdi. Bende aşağı inip mutfağa girdim.
Çorbayı yapıp tabağa güzelcene koydum ve tepsiyle yukarı çıktım. Kapıyı çalınca içeriden 'gir' sesi geldi. Bende kapıyı açıp içeri girdim ama girmez olsaydım. Adrian'ın üstünde hiçbir şey yoktu. Yani eşofman altı giymiş ama üstünü giymemiş. Hemen gözlerimi kapatıp kafamı başka yöne çevirdim.
"Hahaha benden utanmadın dimi¿"
"Ya ne utanması hayır utanmadım!"
Külliyen yalan!
"Belli belli."
"Ya sen üstünü giyinsene!"
"Offff tamam tamam giydim."
Dediğinde gözlerimi açtım. Evet giyinmişti. Bende yatağa oturup çorbayı içirdim. Çorba bitince komidinin üstüne koydum.
"Evet bakalım ateşin düşmüş mü."
Dedim ve elimi anlına koydum evet düşmüştü.
"Evet düşmüş. O zaman Nino'nun doğum günü ile alakalı konuşalım."
"Tamam öncelikle güzel bir yer buldum. Sahil kenarında bir yer. Nino çikolatalı pasta sever. Bu yüzden büyük bir pasta sipariş ettim ve bütün tanıdığımız herkesi çağırdım. Bir tek süslemek kaldı onuda yarın hallederiz."
"Eee herşeyi sen hazırlamışsın. Ben ne yapıcağım?"
"Ninoyu oyalıyacaksın."
Dedi gülerek. Sonra bir süre bacaklarıma baktı ve kaşları çatıldı. Bana battığında bende bacaklarıma baktım, birşey mi var diye ama yok kafamı kaldırıp 'ne bakıyon' dercesine kafamı salladım.
"Bu elbise fazla kısa değil mi?!"
Dediğinde gözlerimi pörtlettim.
"Yok artık Adrian! Bu halinle bile kıskançlık yapıyorsun ya bravo sana!"
"Ne yapıyım kıskanç bir erkeğim ben."
Bende kahkaha atıp kafamı onun göğsüne koydum ve;
"Hasta kıskanç sevgilim."
Dedim. Bir süre öyle kaldıktan sonra Adrian'ın düzenli nesef alış-verişinden uyuduğunu anladım ve bende kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Devam Edecek
Evet arkadaşlar bugünlük bu kadar oy verip yorum yapmayı unutmayın bir sonraki bölümde görüşmek üzere by by 😘😘
Kelime sayısı= 602
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanus ve Zümrüt: Adrinette
FanfictionGüzeller güzeli bir moda tasarımcısı... Bir yandan yakışıklı ama soğuk tavırlı bir patron... İkisi de hiç aşık olmamış. Bu yüzden aşkın nasıl bir his olduğunu bilmiyorlar ama öğrenecekler.