İTİRAF

9.1K 447 198
                                    

Adrian Agreste

Sabah uyandığımda burnuma harika bir koku geldi. Ah bu koku... Tabiki de Marinetteye ait. Ona baktığımda hâlâ uyuyordu. Onu uyurken izlemek ayrı bir güzel.

Ne ara saçını ellemeye başladım onu bile bilmiyorum. Saçının yumuşacık olduğunu daha önceden söyledim mi? Evet söyledim hâlâ çok yumuşaktı.

Dudağına bir öpücük kondurup yataktan çıktım. Dün çok korkmuştum! Marinette beni çok korkuttu! Tanrıya şükür ki bir şeyi yok. Onu çok seviyorum, ona çok aşığım! Umarım o da beni sever.

Biraz kıpırdanmaya başladı. En sonunda uyandı. Beni görünce önce afalladı.

"Günaydın."

Dedim neşeli sesimle.

"Günaydın."

O da gayet neşeli sesiyle. O sırada kapı tıklandı. Bende 'gir' dedim ve içeri Aira girdi.

"Eeeee şey ben Marinetteye kıyafet getirdim de?."

Dedi utangaç bir ses tonuyla. Aynı Marinette gibi.

"Tamam ver bana."

Dedim o da bana verip odadan çıktı. Kıyafetleri Marinetteye verip dolaptan kıyafet aldım ve banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp kıyafetleri giydim. Sonrada banyodan çıktım. Marinette de üstünü giyinmişti.

(Multi medya)

Asagi inip kahvaltı yaptık. Sonra herkese 'görüşürüz' diyip evden çıktık. Sonra arabaya bindik.

"Ben bugün şirkete gelmesem olur mu?"

Diye sordu Marinette.

"Neden?"

"Şey annemin yanına gideceğim de o yüzden."

"Hımm tamam. Bende seninle geleyim o zaman."

Dedim. Önce şaşırdı sonra 'tamam' dedi. Annesiyle bi tanışalım bakalım. Bana yolu tarif etti ve en sonunda geldik. Ufak bir pastaneydi. Gayet şirin ve güzel gözüküyor. Arabadan inip içeri girdik. Evet çok şirin ve güzeldi. İçeride kimse yoktu.

"Beni takip et."

Dedi bende onu takip ettim. Önce bir merdivenden çıktık ve bir kapıyı açtı. Ama burası bir ev. Demek ki üst katını ev, alt katını da pastane yapmışlar bence akıllıca.

"Anne ben geldim!"

Diye bağırdı Marinette. İçeriye bir kadın girdi. Aynı Marinetteye benziyordu.

"Anne!"

Diye bağırıp kadının boynuna sarıldı.

"Biricik kızım benim! Niye hiç gelmiyorsun? Merak ettim seni. Nu yakışıklı kim?"

Dedi. Bakalım Marinette ne diyecek.

"Eeee şey anne o Adrian Bay Gabriel'in oğlu artık şirketin sahibi..."

Dedi devamını getirmeden;

"Ve sevgilisiyim."

Diye atladım. İkiside bana şaşkın gözlerle bakıyordu. Sonra annesi gülümseyip;

"Marinette doğru mu bu?"

Dedi. Marinettede sadece kafasını salladı. Oturup bir kaç saat konuştuk. Sonra Marinette'nin evine gittik. İçeri girdiğimde gayet güzel bir ev. Dekorlar da harika! Marinette gerçekten bu işleri biliyor.

"Neyse ben artık gidiyim."

Dedim ve evden çıkmaya başladım.

"Eeee şey Adrian dur bi! Sana birşey söyleyeceğim."

Dedi. Bende ona bakıp ne diyeceğini beklemeye başladım.

"Eeee şey Adrian sen hâlâ beni seviyor musun?"
Diye sordu.

"Evet?"

Dedim ben de şaşırarak.

"Eeee şey bende seni s-seviy-orum!."

Dedi utanarak. Sonra hemen başını yere eğdi. Nee yani seviyor mu? Beni seviyor!! Aman Tanrım çok mutluyum!!!

Hemen onu kucağıma alıp kahkahalarla döndürmeye başladım. O da arada kahkaha arada çığlık atıyordu. Sonra durdurup onu öpmeye başladım. O da karşılık verdi. Ayrıldığımız da nefes nefeseydik.

"Seni çok seviyorum Marim! Seni çok seviyorum!"
Dedim.

"Bende seni çok seviyorum!"

Hayatımın en mutlu günü diyebilirim. Çok mutluyum sonunda o da beni sevdi...

Devam Edecek

Evet arkadaşlar bu günlük bu kadar oy verip yorum yapmayı unutmayın bir sonraki bölümde görüşmek üzere by by 😘😘

Kelime sayısı=496

Okyanus ve Zümrüt: Adrinette Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin