Okyanus ve Zümrüt: Adrinette

DEFİLE BALOSU

Adrian Agreste

Sabah gene alarm sesiyle kalktım ama bir dakika bugün günlerden pazar. Eeeee ben niye bu alarmı kurdum.

Yatakta oturur pozisyona geçip bir-iki dakika etrafa boş boş baktım. Sonra aklıma dank etti. Tabi ya bugün Marinette'nin partisi vardı. Daha doğrusu balosu.

Çünkü babam Marinette dünkü defileyi kazandı diye bir parti düzenledi bu akşama. Offf bir akşamımda boş geçsin neyse. Ayağa kalkıp sportif bir kıyafet giydim. Saçlarımı düzeltip aşağı indim.

Babam ve Alex kahvaltı yapıyordu ama ben hiç aç değilim.

"Herkese günaydın."

Dediğimde ikiside bana dönüp;

"Günaydın."

Dediler. Bende zorda olsa bir iki atıştırmalık birşey yiyip masadan kalktım.

"Baba ben Marinette'nin yanına gidiyorum."

Diyip evden çıktım ve arabaya bindim.

Eve geldiğimde arabadan inip zile bastım. Sonra bi 10 saniye sonra kapı açıldı ve karşımda uyku sersemi olan bir Marinette vardı ama çok tatlı!

"Günaydın okyanusum."

"Günaydın zümrüdüm."

Diyip kenara çekildi. Bende içeri girip koltuğa oturdum.

"Senin bugün partin yok mu?"
Diye sorunca eliyle alnına vurdu.

"Unutmuşum."

Dedi dudak büzerek. Böyle olunca daha tatlı oluyordu. Aşığım bu hallerine.

"Unutman ilginç çünkü bir akşam boşumuz yok."

Dediğimde kafasını salladı ve yanıma gelip kafasını dizime koyup uzandı. Bende saçlarıyla oynamaya başladım.

"Niye parti veriyorlar hâlâ anlamıyorum?"

Diye sitem etti.

"Bu önemli bir defileydi ve sen kazandığın için balo yapmak zorundalar. Zaten dosyada yazıyordu."

"O tarafı okumamışım."

Sedi gülerek. Onun gülmesi ile bende gülümsedim ve yanağına bir öpücük kondurdum.

"Bugün Ayla bana kıyafet alıcakmış. Partinin en güzel kızı olmam gerekiyormuş."

"Sen pijamayla gitsen bile partinin en güzel kızı olursun."

Dediğinde bana dönüp;

"Senden iltifat almaya bayılıyorum."

Diyip daha çok gülümsedi.

"Bende sana bayılıyorum."

Dediğimde utanmıştı. Tam o sırada kapı çaldı.

Marinette kapıyı açtığında içeri Alya girdi. Beni görünce gözlerini kocaman açtı ve Marinetteye sinsi sinsi gülümsedi. Karşımdaki koltuğa oturdu.

"Günaydın Adrian sabah sabah niye buradasın? Marinetteyi rüyanda mi gördün?"

Dediğinde düşündüm.

Aslında rüyalarımın bir çoğu Marinette ile alâkalı ve bu beni mutlu ediyor.

"Rüyamda hep onu görüyorum zaten."

Dediğimde Marinette daha çok kızardı. Alya ise kahkaha attı.

"Ay Marinette bulmuşsun romantik sevgiliyi. Bide benimkisine bak odunlukta destan yazdı. Romanda değil destan."