Hani şu herşeyi olan prenses var ya?O işte benim.Herkesin imreneceği bi hayat lüks arabalar bir sürü para şık elbiseler ve çok daha fazlasi.Hayatımda şu zamana kadar isteyipte elde edemediğim hic bi şey olmadı.Şımartılmanın doruk noktasina vardım.
Ben Güneş.En iyi özel okullarda okumuş bi para babasının kızıyım.Annem ben küçükken öldü ve babam kendini bana adadı.
İnsanlara hep üsten bakıp burun kıvırdım.Ne dersiniz? Ukalalıkta almış başını gitmiş.
Bi süre sonra küçük şeyler mutlu etmemeye başlıyo her seferinde çok daha fazlasını istiyosunuz.Peki doruk noktasına ulaştıysanız?İşte ben o noktaya ulaşınca kaybettim kendimi.
Sıkıldıkça değiştirdim kendimi.Bi süre pembe mavi saçlarım vardı.Dilimde kaşımda piercingler vücudumun farklı yerlerinde dövmelerle dolaştım.Bi kere merak edip garsonluk yapmıştım.Aşçılık kurslarına gittim.Gitar piyano dersleri aldım.Deli saçması bir sürü şey yaptım.Yurt dışında gezmediğim yer kalmadı.
Erkek arkadaş?İşte o konuya girmenin iyi bişey olacağını düşünmüyorum.En sonunda artık yapabileceğim hiç bişey kalmadığını farkettim hayattan zevk almamaya başladım.Peki bi üst seviye neydi şimdi?Hayatimda herşey var da ne bu içimdeki eksiklik?
Yapacak hiç bişeyim kalmadığında kendimi barlara attım sürekli içmeye başladım.Hayattan alacağımı almıştım.Peki ya sonrası? Hayat gerçekten yaşamaya değer birşey miydi?
Ben Güneş Çelik. Babasının şımarık kızı.23 yaşımdayım ve artık hayattan bekledigim bişey kalmadı. Aşk mı? O beni bırakalı aşka inancım da kalmadı.sonsuza dek mutluluk mu kesinlikle yalan.
Sabah Emel teyzenin seslenmesiyle uyandım.Babam bana bakıcı bulmak için o kadar uğramıştı ki...Her gelen en fazla bi kaç ay dayanıyodu.Ama Emel teyze ayrıydı ki on yılımızı birlikte geçirmiştik.İlk başta kovmaya çalıştığım kadını şimdi bırakmak bilmiyodum.
Okula gitmem gerekiyordu.Babam tüm bu imkanları elime verip benden sadece tek bir şey istedi.Okumamı.Bende babamı memnun etmek için en iyi sekilde okumaya karar verdim.Beni bu hayata bağlayan tek şey babamdı ve onun üzülmesini hiç istemiyodum.Hazırlanıp kahvaltıya indiğimde İnciy'le karşılaştım.
İnci.Babamin beş yıl onc önce evlendiği cici karısı.Ne kadar şımarık olsamda babamın kararlarına karışmak istemedim.Türk filmlerindeki gibi ağlayıp evlenmemesini isteyecek değildim.
Bi de küçük canavarımız var Boğaç.İncinin oğlu.Kardeşim gibi ama.Başta hiç seveceğimi düşünmemiştim ama bu bücür beni kendine bağladı.
Evden çıkıp okula gittim.Üniversite gibisi var mı ya?bu ortamı sevsemde parlak bi öğrenci olarak dönem atladım ve daha az bi sürede okulu bitirecem.
Birinin sırtıma atlamasıyla-evet bildiğiniz atladı-okuduğum kitabı kapadım.Bu tabi ki Eylül'dü.
Eylül benim kardeşim gibiydi.O olmasa ne yapardım bilmiyorum.O bizim gibi zengin değildi.hani gönlü zengin derler ya... İşte tam ona uygun bi tabir.Ben işleri parayla çözmeye çalıştığımda sürekli bunun yanlış olduğunu söyleyip yol göstermeye çalışır.O kadar iyi birisi ki...
Beni çok yanlış bi yoldan döndürmüştü.O olmasaydı şuana kadar intihar etmiş bile olabilirdim.Onun sayesinde insanlara daha iyi davranmaya başladım.Çok arkadaşım vardı.Hem de çok.Ama acaba hangisi arkadaştı gerçekten.Çok uzun bi süre anlamamıştım gerçek arkadaş nasıl bişey...
" Canim.Çok özlemişim.İnsan bi haber verir geldiğini.sen özlemedin mi yoksa?" dudaklarını büzdüğünde yavru kedi gibi oluyodu.
" Saçmalama piremses çok çok çok özledim." dedim saçlarını karıştırmaya başlayınca büyük bi çığlık attı.Bahçedekiler bize bakmaya başladı.
Birisi çıkıp beni dövebilirdi.Gerçekten.Çoğu benden hoşlanmazdı ki.Ama herkes Eylül'ü çok severdi.
" Deli misin ya Enesle buluşacaktım" dedi.Söylediği şey karşısında kalkan kaşlarıma mani olamadım.
" Enes?"
Ahh benim arkadaşım neden normal insanlar gibi biriyle tanışamaz.Normalde çarpışırsın kitaplar dökülür olmadı arkadaş ortamı ne biliyim yani.Yanlış numarayı arayan biriyle nasıl sevgili olabilirsin ki?
Anlattığı olaylar film sahnesinden çıkmış gibiydi.Bitirdiğinde kahkahalarıma engel olamadım.
"Enes'im aşkım ben senin sesine aşığım o sesin beni benden alıyor bir daha alo der misin?" ben kahkalarla gülerken o somurtmayı secmisti.
"Hadi ama somurtma bak"
" Banane konuşmuyorum seninle"
" Ya tamam dalga geçmiyorum sende yokluğumu fırsat bilip sevgili yapmışsın"dedim.Şimdi somurtma sırası bendeydi.
" Off bu kız yine neden somurtuyo"arkamı döndüğümde göreceğim kişi şaşkınlıktan ağzımı açık bırakacak cinstendi.
"Mert..."
~Merhaba bu benim ilk hikayem.Uzun zamandır wattpadi kullanıyorum ama yazmayı pek düşünmemiştim. Umarım beğenirsiniz.~