♣♣♣♣
Eylül'den...
Nasıl yani?Cidden beni tanımadı mı? Ben onu düşünmeden bir gece bile geçirmezken...Tamam şu anda bi sevgilim olabilir ama onu unutmaya çalışıyorum.Her hayalimde onun olmasından, yanımda olmamasından, onu özlemekten bıktım.
Onun yüzünden kendimi şizofren sandım. Birden karşıma dikilince...
O...O Güneş'le nasıl arkadaş olabilir aklım almıyo. Dünya küçük derlerdi inanmazdım.Kim derdi ki bi gün Mert karşına çıkacak ve onlar Güneş'le arkadaş olacaklar?
Ben dikkatle ne tepki vereceğini beklerken o bana dönüp ismimi sordu . Nasıl tanımadı beni nasıl?
Elime damlayan gözyaşıma baktım. Her ağlamıycam dediğimde gözyaşlarım bana inat dökülüyorlardı.
Titreyen telefonum beni kendime getirdi.Enes arıyordu. Açmadım.Açamadım.Neden ağladığımı soracaktı. Ne diyecektim? Unutmak için seninle çıktığım eski sevgilim geldi ve beni tanımadı.
Kendimi toplamam lazımdı. Beni tanımayan bi insan için bu kadar dağılamazdım.Yüzümü yıkayıp ağlamamı dindirirken telefonum tekrar titremeye başladığında hiç yapmadığım bişey yapıp küçük bi küfür savurdum.Arayanın Enes olduğunu düşünürken Güneş'in çıkması beni şaşırttı.
" Eyyyylüüüül kalk hadi hazırlan seni almaya geliyorum."
Neşeli sesini duymak beni kendime getirmişti. Onu çok seviyordum.Bende onun gibi tek çocuktum ve onu kardeşim yerine koymuştum.
" Ben gelmesem."dedim sanki böyle deyince fikri değişecekmiş gibi.Katır inadı var bu kızda.
" Oldu cicim. Allah'ım ya... Söylesene ciddi misin şaka mı yapıyorsun? Hayır yani gelmeme gibi bi ihtimalin olduğunu mu düşündün? Seni bu fikre iten nedir? "
" Ay tamam gelicem işte. Kulak bırakmadın kızım yaa... Sendeki bu çene kimsede yok."
" Hadi hadi kapat telefonu ve o koca poponu koltuktan ayırıp dolabın başına geç.Senin saatlerce hazırlanmanı bekleyemem."dedi ve suratıma telefonu kapadı.
○●○●○●○●○●○●○●○●
Hazırlanıp dışarı çıktığımda etrafta Güneş in arabasını aradım. Nerede bu çatlak kız? Hızlıca gelen bi araba tam önümde durmuştu.Kalbimin atışları hızlanmıştı.Neredeyse beni ezecektim.Ben ağzımı açıp bağırmaya başladığımda arabanın camı açıldı ve içinden Güneş bana bağırmaya başladı.
"Salak mısın Eylül kes bağırmayı.Herkes bize bakıyo."Gerçektende bağırmamdan dolayı insanlar pencerelere çıkmıştı. “ Hadi bin şu arabaya adamı deli etme" dedi.
Arabaya bindiğimde korkudan çarpan kalbim şu anda heyecandan halay çekmeye başlamıştı. Arabayı süren kişi Mert'ti.
Bi gece kulübüne gelmiştik . Güneş gitmeden bara sıklıkla giderdik ama buraya daha önce hiç gelmemiştim.
Güneş babasının koyduğu kural yüzünden içki içmiyordu son zamanlarda. Şimdide içmezdi.İçirmezdim.Onu korumalıydım.
Arabadan inip barın kapısına doğru yürümeye başladık. Kapıdan geçerken koruma beni tutarak senin yaşın tutuyormu diye sorduğunda en iyi yaptığım şeyi yapıp gözlerimi pörtlettim. Nasıl yani 18 den küçük mü duruyorum?
Ben çantamda cüzdanımı ararken Güneş ve Mert kahkaha atıyolardı.Cüzdanımdan kimliğimi çıkarıp korumaya gösterdim. O salak adam yüzünden rezil olmuştum. Arkamızdakiler bile gülüyodu. Kimliğimi cüzdanıma koymaya çalışırken Mertle çekildiğimiz fotoğraf yere düştü. Hızlıca yerden aldım ve yerine koydum. Allah'tan kimse görmemişti.
Boş bi masaya geçip oturduk.Mert benim karşıma geçmişti. Göz göze geldiğimizde kalbim yine dört nala koşmaya başlamıştı. Şimdi karşısına dikilip "Aptal beni nasıl hatırlamazsın?"deyip o tatlı suratına yumruğu geçirmek istiyordum.
” Eylül hadi Enesi çağır onunlada tanışıyım"
" Onun işi bitmemiş sonra tanışırsın."dedim.Yalan söylemekte doktora yapmalıyım bence.
Portakal suyu içip dans edenleri izlemek hiçte eğlenceli değildi. Niye buraya gelmiştik ki ?Yanımıza iki kız ve bi erkekten oluşan bi grup gelmişti.
" Pardon.Biz şişe çevirmece oynuycaktık ama üç kişiyle eğlenceli olmaz dedik.Sizde sıkılmış gibi görünüyosunuz.Beraber oynayalım mı? "
Konuşan kızıl saçlı kız resmen yalvaran bakışlar atıyordu. Ben ve Güneş olur derken Mert olmaz demişti. Zaten onların grubundaki erkekte bu iyi bi fikir değil dermiş gibi bakıyordu.
" Hadi oturun." dedi Güneş Merti hiç duymayarak.
İlk çevrilen şişe ben ve kızıl saçlı kıza gelmişti. Doğruluk dediğinde aklıma bir şey gelmediğinden onların grubundaki erkekle aralarında bişey varmı diye sordum.Evli olduklarını öğrenince çok şaşırmıştım.Bir çok sorudan sonra şişe ben ve Mert arasında durmuştu. Kalbim yine ışık hızında atmaya başlamıştı. Ben soracaktım. Kalbim beni hatırladın mı diye sor derken aklım saçmalama gerizekalı mısın diyordu.
" Daha önce hiç karşılaşmış mıydık?Yüzün tanıdık geliyo. " dediğimde sırıtarak "Sanmam. Böyle yüzü unutmazdım galiba." diyerek aptal hayallerimi yıktı. Cidden hatırlamıyo muydu?
şişe tekrar çevrildiğinde Mert ve Güneşe gelmişti. Güneş cesaret dediğinde Mert bir yeri gösterip "Şurdaki kot gömlekli adamı görüyor musun git ve sigarasını elinden al." dedi.Sakın böyle bişey yapma Güneş dememe fırsat kalmadan onun yanına gitmişti bile...
"*"*"*"*"*"*"*"*"*"*"*"*"*"*"*
Aslında bu hafta bölüm yazmıycaktım.Bölümlerim kısa olduğu için daha az aralıklarla yazmaya çalışıyorum.Zaten fazla okuyucum yok onuda saçma yazımla sıkmayım en iyisi.Okuduğunuz için teşekkürler.multimedia eylül...