"Kimim?"
"O'sun işte.Başım her sıkıştığında yardım eden adam. Her seferinde düştüğüm bok çukurundan beni kolaylıkla çıkaran adam. Aklımda kokusundan başka hiç bir şeyi kalmayan adam."
Hiç bir şey yapmıyordu.Masadaki fincanı sağa sola döndürmek dışında...
"Onun için kaç tane fotoğrafımız var.Onun için sevdiğim şeyleri biliyosun.Onun için kuaförde senin sesini duyduğuma emin olduğum halde tam olarak uyanınca göremedim ve gelen o paketi sen gönderdin.Kokun o kokuyla aynı. Ne yapmaya çalışıyorsun?"
" Ben..."
" Sen ne?Babamın sakın görüşme dediği adamsın, aşık olduğumu düşündüğüm adamsın, geçmişi sır gibi olan adamsın. En baştan anlat!Şimdi!"
"Güneş ilk olarak şunu söyleyeyim ki seni gerçekten senin tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum. "
Belki bir saat önce duysam bunu koşup boynuna sarılırdım.Ama şimdi karşımda oturan bu adamı anlayamıyordum.
" Benim gözümden seni görsen kendine aşık olursun.Seni ilk gördüğüm an aşık oldum sana.O zaman senin kim olduğun, nasıl birisi olduğun hiç umrumda değildi. Öylece düştün kalbime, düşüncelerime.Babamın nefretle bahsettiği adamlardan birinin kızıydın.Babam bana sadece bir şey öğretti. Nefret. Bu kadar güçlü bir hissi aşıladı kalbime.Bana sevmeyi öğretmediler.Ben kötü birisi değilim Güneş. Kötü olmaya zorlandım ama hiç bir zaman kötü olmadım. Bu dünyadaki en güçlü duygunun nefret olduğunu düşündüğüm sırada sen çıktın karşıma ve kalbime sevmeyi öğrettin sen.
Babam senin fotoğraflarına bakarken gördüğü için bana tokat atmıştı. Hiç bir zaman bana vurmamıştı.O zaman gururun çok incindi.Babam ölürken bile seni asla sevmemi söyledi. "
" Niye peki?"
" Annen yüzünden. "
" Annem mi?"
"Evet. Babam annene çok aşıkmış.Lisede tanışmışlar.Annenle evlenmeyi bile düşünmüşler.Ama olmamış. Bir gün eline annenin düğün davetiyesi geçmiş. O günden sonra aşk denilen şeyin yok olduğunu anlamış. Aşkının yerine nefretini koymuş.
Beni senden uzak tutmaya çalıştı.Bende kendimi senden uzak tutmaya çalıştım. Başaramadım.Senden uzaklaşmak istedikçe sana daha çok yakınlaştım.Söyleyemedim sana. İçimde yaşadım her şeyi.Yanındaki erkekleri senden uzaklaştırdım.Girdiğin belalardan çıkardım.Eylülle arkadaş olduğunu öğrendiğimde ondan seni her şeyde korumasını istedim.Seni her defasında mutlu etmeye uğraşıtım.En son yeter artık dedim.Artık senden uzak duramıyacağımı düşündüm.Birlikte mutlu olabiliriz bence Güneş.Bana evet de sadece."
Gözlerime öyle bir bakıyordu ki sanki o olmazsa hiç bir zaman mutlu olamıycak gibiydim.Sanki yıllardır onu bekliyordum.Dedikleri hem garipti hemde beni şaşırtmıştı. Bir kez daha şaşırmıştım. Artık şaşırtmamam lazım bence.
"Kamer.Bir keresinde etrafımdaki tüm erkekler benden kaçıyo diye bunalıma giricektim. Artık yapma bence bunu."
" Bu ne demek ? Hayır demek mi?" Yüzündeki yıkılmışlık doruktaydı.
" Kendini benim yanımdan kovamıycağına göre böyle bir şeye gerek kalmadı. "
Hala bir tepki vermemişti." Evet diyorum Kamer.Bakma öyle şaşkın şaşkın. "
Yerinden kalkıp bana sıkıca sarıldı." Emin ol hiç bir zaman pişman olmuycaksın.Seni seviyorum.Seni çok seviyorum. "
"* " * " * " * " * " * " * " * " * " *
Bir bölüme bence bu kadar yeter.Bir daha ki bölümde görüşmek dileğiyle. Eğer bölümleri uzun yazsam hikaye hemen biticek.Onun için kısa bölümler. Zaten acemiyim uzun bölümleri yüzüme gözüme bulaştırıyorum :D :D