Ağladığını görmek beni hem üzmüş hemde fazlasıyla endişelendirmişti. Eylül çok güçlü bi kızdı. Benim gibi herseyde duygusallık göstermezdi. Ağladığını daha önce hic görmemiştim.
Hemen yanına gidip ne olduğunu sordum.
" Gerçekten umrunda mı Güneş? Yoksa yanında olan tek kişiyi kaybetmek istemiyo musun? Ya da iyi arkadaş rolüne mi büründün? Hangisi söyle ? "
" Sen neden bahsediyosun?Hiç bir şey anlamadım" oldukça şaşırmıştım. Ondan böyle bi çıkış beklemiyodum.
" Anlamazsın tabi.Yıllarca tek bir insanı sevdim ben. Tek bir kişiyi. Ama ne oldu biliyor musun? O kişi Güneş hanımın arkadaşı çıkıyo. Birden hayatıma giriyo. Ben her gece onu düşünerek uyurken o beni tanımıyo. Sen aşık olduğun kişinin bi kişiyle bu kadar yakın olduğunu görmek nasıl bir his bilir misin? "
Evet diye fısıldayabildim gözlerimden akan yaşlarla birlikte
"Sen o çocuğa aşık falan değildin aptal! Sen sadece seni sevecek birini arıyordun ve Oğuz seni terk edince takıntı yaptın. Sen ne anlarsın aşktan?"
Giden Eylül'ün arkasından üzgün gözlerle baktım. Yine gözyaşlarımla yalnız kalmıştım. Kalbim kırılmıştı.Tekrardan. Canım yanıyordu. Ayaklarım benden habersiz bir yerlere gidiyordu.
Uzun bi zaman yürüdükten sonra bi ağacın altına oturdum. Etraf kapkaranlıktı. Kendime gelmeye basladığımda karanlık korkum beni ele geçirmeye başlamıştı. Titreyen ellerimle telefonumu bulmaya çalıştım.
Elbiseye cep yapan kişiye minnet duygularımı ilettikten sonra tuş kilidini açtım. Kimi arayacağımı kestiremiyordum. Daha doğrusu düşünemiyordum.Sanki beynim buz tutmuş gibiydi.
Bi süre ekrandaki resme baktım. Yanımdan ayak sesleri geldiğinde korkudan titreyen ellerim daha şiddetle titremeye başlamıştı. Salak kafam. Neden buraya gelmiştim ki?
Kulağımı dolduran erkek sesini tanımadığımı farkettim.
"Güzelim bu saatte ne işin var senin burda ?"
Yılışık erkek sesi korkumun artmasına neden olmuştu.Nihayet cesaretimi topladığımda "Beni rahat bırak." diyebilmiştim.
İğrenç kahkaha sesi Kulağımı doldurduğunda gözlerimden hızlıca yaşlar süzülmeye devam ediyodu.Gittikçe bana yaklaşan adam korkumu fazlasıyla arttırmıştı.
"Kızı rahat bırak ve burdan toz ol!"
Eski Türk filmlerindeki sahneler geldi aklıma.Kızın başına bir bela gelir ve yakışıklı kurtarıcı onu kurtarı.Fazlaca Türk filmlerine benziyordu.Ama yinede kurtarıcımın gelmesi içimin rahatlamasını sağlamıştı.Gelen kişininde bir sapık olamayacağınıda nerden kestirdiğimi bilmiyorum ama...
Yılışık ses aniden kaybolmuştu."Salak mısın kızım sen? Ya başına bişey gelseydi? Tek başına buralarda ne işin var senin?"
Hıçkırıklarla ağlamaya başladığımda yanıma oturan kişiye baktım.Vay be karanlıkta da ayrı bi yakışıklı bu çocuk...
"*"*"*"*"*"*"*"*"*"*"*"*"*"**"**"*"*"*"*
Asıl karakteri hikayeye sokabilmek için uğraşıyorum geçiş yerleri biraz sıkıcı olabilir.Okuyan herkese çok teşekkür ediyorum.Multimedya Güneş.