kaçırılmamış fırsatlara...
Önsöz
Bu romanı kaleme almaya başladığım ilk gün sadeceon altı yaşında, kafa dengi çok insan bulamadığındanyakınan, kendini yalnız hisseden ama çok hayal kuranbir çocuktum. Beni yazarken inanılmaz derecede eğlen-diren bu satırların çok vakit geçmeden, yalnızca birkaçay içerisinde yüz binlerce okur, milyonlarca tıklanma veaklıma dahi getiremeyeceğim bir ton macerayı da bera-berinde getireceğini asla tahmin etmemiştim.
2015 yılında daha yayınladığım ilk bölümünden iti-baren hayatımızın unutulmaz bir parçası haline gelenKaranlık Lise serisini 2022 yılında yeniden revizyon sü-recine aldım. Bu kararımın birkaç sebebi vardı fakat enkuvvetlisi günümüz toplumsal cinsiyet eşitliği ve femi-nizm kavramlarının ben on altı yaşındayken deneyimle-diğimizden çok daha güzel yerlere ulaşmış olmasıydı. Bubeni hem mutlu ediyor hem de acaba bundan bir yedi yılsonra nelerden bahsediyor olacağız, ne kadar büyüyece-ğiz, neler değişecek ve Karanlık Lise hala aynı sihriylekalplerimize dokunmaya devam edecek mi gibi gizemdolu soruları da zihnimde uyandırıyor. Hayatında dahaönce hiç kitap okumamış erkek, kız, yaş fark etmeksizinherkese dokunabildi. Bakalım sen ne düşüneceksin?
Kelimesi kelimesine özenle yazdığım bu karakterlersana dostluğu, aşkı ve aile olmayı hiç beklemediğin yer-lerde öğretecek. Kimi sayfada kahkahalarda boğulacak,kimi sayfada ise göz yaşlarına hakim olamayacaksın du-daklarındaki ufak bir tebessümle belki ama güven bana,asla pişman olmayacaksın.
Gölge Ailesi'ne hoş geldin.
⋆⁺₊⋆ ☀︎ ⋆⁺₊⋆
1. Bölüm
Yeni okul, yeni bir hayat... Devam etmek zorundayım.
Ailemi kaybedeli birkaç ay olmuştu ve ben on birinci sınıfın ikinci dönemini o kadar boşlamıştım ki sınıf tekrarı yapmak zorundaydım. Üstelik birazdan anlatacağım sebeplerden dolayı bambaşka, İstanbul'un hiç bilmediğim bir yerinde, adını sorduğumda bile garip cevaplar aldığım düz lisede...
Ailemle geçirdiğimiz kazadan sonra halam ve eniştemle yaşamaya başlamıştım. Bir kuzenim vardı, Mert, ama daha anaokuluna bile gitmiyordu. Başlarda kendimi onların yanında fazlalık olarak hissediyordum çünkü eniştem polisti ve halam da Mert'e daha çok zaman ayırabilmek için kendi mesleğini bırakmıştı. Adı üstünde, "kuzenime vakit ayırmak için," bana değil. Tek maaşla geçiniyorlardı ve benim onlarla yaşamam bir sürü ekstra masraf anlamına geliyordu. Henüz on yedi yaşında olmak zorlandıklarını göremeyeceğim anlamına gelmiyordu. İlk birkaç ay kendimi kötü hissetmeye devam ettim fakat sonra çocukluk arkadaşım Arda'nın babasıyla birlikte işlettikleri kafede çalışmaya başlayınca en azından kendi harçlığımı çıkarır oldum. Zamanın ve onların yardımlarıyla kendimi aileden biri gibi hissetmeye daha yeni yeni başlıyordum.
Mert'e ne zaman baksam benden sadece dört yaş küçük olan ve kazanın olduğu gece yanımda oturan kardeşim Atakan'ı görmek zordu. Mert'le Atakan'ın aralarında epey yaş farkı vardı ama neden bilmem, bana onu hatırlatıyordu. Neye sahip olduğumu öncesinde asla idrak edemediğim bir hediyeydi bana abla olmak. Bazen yorucu, bazen çileden çıkartıcı olsa da sanki bir güvenceydi. Annemizle babamız bu dünyadan göçüp gittikten sonra yine kimsesiz kalmayacağımızın garantisiydi kardeş olmak. Çok kıymetliydi. Asla değerini bilememişim, çok geç fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Lise
Teen FictionArkadaşlıklar, aşk, aile, okul... Hayatınızda her şey mükemmelken, elinizdekilerin farkına tam olarak varamazsınız... On yedi yaşındaki Güneş, anne babasını ve küçük kardeşini kaybettikten sonra, yaşadığı acıların ardından hayatına devam etmek is...